bugün
- sözlükte artık kızlar teklif edecek11
- kızların mesajlara geç cevap vermesi12
- şizofreni11
- en dindar özelliğiniz20
- düşün ki o bunu okuyor9
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak18
- yorgun mermi9
- anın görüntüsü20
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım12
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu9
- zall beceremiyorsan bırak git11
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- türkiye den soğuma sebepleri20
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar21
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak19
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri19
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- icardi1905'in sözlüğü bozması23
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
- eric bana9
görsel
Memeli varlıkların, yavrularını besleme içgüdüsüyle keşfettiği eylemdir.
Şartlar ne olursa olsun, kolay, pratik ve en sağlıklı yoldan besleyebilsin, neslinin devamını sağlayabilsin diye.
Memeli varlıkların, yavrularını besleme içgüdüsüyle keşfettiği eylemdir.
Şartlar ne olursa olsun, kolay, pratik ve en sağlıklı yoldan besleyebilsin, neslinin devamını sağlayabilsin diye.
memeye dayanıyor desene kardeşim sayfa sayfa yazmışsın.
Emzirmek anne ile yavrusu arasında özel ve duygusal bir bağ da içeriyor. Ancak milyonlarca yıl öncesine, ilk memelilere kadar gidiyor.
Peki süt nasıl ortaya çıktı? Bilim insanları sütün evrimsel tarihini incelediğinde sandığımızdan çok daha eskilere dayandığını gördü. Süt, yüz milyonlarca yıl öncesine, karada yürümeye başlayan ilk hayvanlara kadar gidiyor. Ama bu bildiğimiz süte benzemiyordu.
“Memeliler” terimini ilk olarak 18 yüzyılda isveçli biyolog Carolus Linnaeus ortaya atmıştı. Canlıları incelediğinde bazı türlerin dişilerinin yavrularını beslemek için süt bezleri olduğunu keşfetmişti.
Peki, evrim sürecinde emzirme nasıl ortaya çıkmıştı? Süt bezleri kemikler gibi fosilleşmediğinden bu yolla tespit zordu.
Bu nedenle araştırmacılar süt üreten hayvanların genlerini inceleyip diğerleriyle karşılaştırdılar.
ABD’nin Maryland eyaletindeki Çevre Araştırma Merkezi’nden Olav Oftedal’a göre süt bezleri ilk memeliler ortaya çıkmadan önce, sudan karaya çıkan ilk canlılarda gelişmişti. Bunların bir kısmı amniyotlara, omurgalı, dört bacaklı canlılara, sürüngenlere, kuşlara ve memelilere evrildi.
Amniyotlar da balıklar gibi yumurta üretiyordu. Bu yumurtalar karada canlılığını koruyabiliyordu. Ama yumurta kabukları gözenekli olduğundan aşırı sıcak havalarda çabucak kuruduğu için amniyotların onları koruyacak bir yol bulması gerekiyordu.
Yumurtayı nemli tutmak
Sürüngenler ve kuşlar su kaybetmeyecek şekilde kireçli sert kabukları olan yumurta üretmeye başladı.
Memelilerin ataları ise gözenekli yumurta üretmeye devam etti. Oftedal’a göre, bu kabuklara dışarıdan ekstra su ve besin aktarabiliyorlardı. Bunu ilk olarak derilerindeki basit bir bezeden su sızdırma yoluyla yaptılar.
Bugün kara kurbağaları hala bu yöntemle yumurtalarına su aktarıyor. Solucana benzer kör kertenkelelerde ise dişilerin derisi yağlı ve besleyici maddelerle kalınlaşıyor ve yavrular yumurtadan çıkınca bu tabakayı dişleriyle kazıyıp besin olarak kullanıyorlar.
Oftedal bu yöntemlerin ilkel bir emzirme şekli olduğuna ve bu bezelerin daha sonra memelilerin yağlı süt üretmesini sağlayacak şekilde geliştiğine inanıyor.
Yumurtaları nemli tutmak için deriden su sızdırma yöntemi zamanla başka kimyasallarla birleşerek yumurtadaki besinin yerini almış ve yavruların asıl besin kaynağı haline gelmiş olabilir. Oftedal bütün bu gelişmelerin memeliler ortaya çıkmadan önce olup bittiğini söylüyor.
Neden sadece memeliler?
Memelilerin genleri incelenerek bu gelişim aşamaları görülebilir. Sütle ilgili birçok genin memelilerden eskiye dayandığını biliyoruz.
Örneğin memelilerin sütünde en bol olan kasein maddesi çok eskilere dayanır ve kalsiyum ve fosfor gibi besinlerin yavruya taşınmasına, iskelet ve kasların gelişmesine yardım eder.
Peki, süt üretimi bu kadar eskiyse bugün neden sadece memeliler süt üretiyor?
Oftedal’a göre, bunun en basit açıklaması, memeliler öncesi tüm kökenlerin soyunun tükenmiş ve süte bağlı tek grup olarak memelilerin kalmış olmasıdır.
Süt üretiminin yeniden gelişmemiş olması tuhaf gelse de memeli olmadığı halde süte benzer maddeler üreten bazı canlılar vardır.
Kasein sütteki önemli proteinlerden biridir.
Örneğin bazı hamamböcekleri bol proteine sahip süte benzer bir madde üretmekte ve yavrularını bununla beslemektedir.
Güvercin, flamingo ve imparator pengueni gibi bazı kuşlar da boğazlarına yakın keselerde süte benzer besleyici sıvılar üretiyor. Ancak bunlar memeliler gibi yavruyu beslemek için kullanılsa da bileşimleri ve üretilme biçimleri memelilerin sütünden farklılık gösteriyor.
Bakteriye karşı meme ucu
Gerçek süt bezleri yalnızca memelilerde bulunuyor. Kanguru gibi keseliler ile yavruları plasenta içinde büyüyen memelilerde meme ucu bulunuyor.
Oftedal’a göre meme ucu enfeksiyona karşı gelişmiş. Derisinden süt salgılayan canlıların sütünde bakteriler kolaylıkla çoğalabilir. Oysa meme ucu sütün doğrudan süt bezinden yavrunun ağzına aktarılmasını sağlar.
Meme uçları olan memeliler arasında bile süt üretimi büyük farklılık gösterir.
Plasentalı memelilerde yavrular anne karnındayken de plasenta vasıtasıyla anneden aldıkları besinlerle beslenebilir. Böylece bu canlılar keseli hayvanlardan daha uzun süre anne karnında kalabilir. Bu nedenle kanguru gibi keseli hayvanlar yavrularını kendi başlarına beslenmeye başlayıncaya kadar emzirirler.
Özetleyecek olursak, emzirme ve süt üretimi yüz milyonlarca yıl öncesine dayanıyor. Bugün gördüğümüz yavrusunu emziren annenin kökeni, karada yürümeye başlayan ilk hayvanlara kadar gidiyor.
Peki süt nasıl ortaya çıktı? Bilim insanları sütün evrimsel tarihini incelediğinde sandığımızdan çok daha eskilere dayandığını gördü. Süt, yüz milyonlarca yıl öncesine, karada yürümeye başlayan ilk hayvanlara kadar gidiyor. Ama bu bildiğimiz süte benzemiyordu.
“Memeliler” terimini ilk olarak 18 yüzyılda isveçli biyolog Carolus Linnaeus ortaya atmıştı. Canlıları incelediğinde bazı türlerin dişilerinin yavrularını beslemek için süt bezleri olduğunu keşfetmişti.
Peki, evrim sürecinde emzirme nasıl ortaya çıkmıştı? Süt bezleri kemikler gibi fosilleşmediğinden bu yolla tespit zordu.
Bu nedenle araştırmacılar süt üreten hayvanların genlerini inceleyip diğerleriyle karşılaştırdılar.
ABD’nin Maryland eyaletindeki Çevre Araştırma Merkezi’nden Olav Oftedal’a göre süt bezleri ilk memeliler ortaya çıkmadan önce, sudan karaya çıkan ilk canlılarda gelişmişti. Bunların bir kısmı amniyotlara, omurgalı, dört bacaklı canlılara, sürüngenlere, kuşlara ve memelilere evrildi.
Amniyotlar da balıklar gibi yumurta üretiyordu. Bu yumurtalar karada canlılığını koruyabiliyordu. Ama yumurta kabukları gözenekli olduğundan aşırı sıcak havalarda çabucak kuruduğu için amniyotların onları koruyacak bir yol bulması gerekiyordu.
Yumurtayı nemli tutmak
Sürüngenler ve kuşlar su kaybetmeyecek şekilde kireçli sert kabukları olan yumurta üretmeye başladı.
Memelilerin ataları ise gözenekli yumurta üretmeye devam etti. Oftedal’a göre, bu kabuklara dışarıdan ekstra su ve besin aktarabiliyorlardı. Bunu ilk olarak derilerindeki basit bir bezeden su sızdırma yoluyla yaptılar.
Bugün kara kurbağaları hala bu yöntemle yumurtalarına su aktarıyor. Solucana benzer kör kertenkelelerde ise dişilerin derisi yağlı ve besleyici maddelerle kalınlaşıyor ve yavrular yumurtadan çıkınca bu tabakayı dişleriyle kazıyıp besin olarak kullanıyorlar.
Oftedal bu yöntemlerin ilkel bir emzirme şekli olduğuna ve bu bezelerin daha sonra memelilerin yağlı süt üretmesini sağlayacak şekilde geliştiğine inanıyor.
Yumurtaları nemli tutmak için deriden su sızdırma yöntemi zamanla başka kimyasallarla birleşerek yumurtadaki besinin yerini almış ve yavruların asıl besin kaynağı haline gelmiş olabilir. Oftedal bütün bu gelişmelerin memeliler ortaya çıkmadan önce olup bittiğini söylüyor.
Neden sadece memeliler?
Memelilerin genleri incelenerek bu gelişim aşamaları görülebilir. Sütle ilgili birçok genin memelilerden eskiye dayandığını biliyoruz.
Örneğin memelilerin sütünde en bol olan kasein maddesi çok eskilere dayanır ve kalsiyum ve fosfor gibi besinlerin yavruya taşınmasına, iskelet ve kasların gelişmesine yardım eder.
Peki, süt üretimi bu kadar eskiyse bugün neden sadece memeliler süt üretiyor?
Oftedal’a göre, bunun en basit açıklaması, memeliler öncesi tüm kökenlerin soyunun tükenmiş ve süte bağlı tek grup olarak memelilerin kalmış olmasıdır.
Süt üretiminin yeniden gelişmemiş olması tuhaf gelse de memeli olmadığı halde süte benzer maddeler üreten bazı canlılar vardır.
Kasein sütteki önemli proteinlerden biridir.
Örneğin bazı hamamböcekleri bol proteine sahip süte benzer bir madde üretmekte ve yavrularını bununla beslemektedir.
Güvercin, flamingo ve imparator pengueni gibi bazı kuşlar da boğazlarına yakın keselerde süte benzer besleyici sıvılar üretiyor. Ancak bunlar memeliler gibi yavruyu beslemek için kullanılsa da bileşimleri ve üretilme biçimleri memelilerin sütünden farklılık gösteriyor.
Bakteriye karşı meme ucu
Gerçek süt bezleri yalnızca memelilerde bulunuyor. Kanguru gibi keseliler ile yavruları plasenta içinde büyüyen memelilerde meme ucu bulunuyor.
Oftedal’a göre meme ucu enfeksiyona karşı gelişmiş. Derisinden süt salgılayan canlıların sütünde bakteriler kolaylıkla çoğalabilir. Oysa meme ucu sütün doğrudan süt bezinden yavrunun ağzına aktarılmasını sağlar.
Meme uçları olan memeliler arasında bile süt üretimi büyük farklılık gösterir.
Plasentalı memelilerde yavrular anne karnındayken de plasenta vasıtasıyla anneden aldıkları besinlerle beslenebilir. Böylece bu canlılar keseli hayvanlardan daha uzun süre anne karnında kalabilir. Bu nedenle kanguru gibi keseli hayvanlar yavrularını kendi başlarına beslenmeye başlayıncaya kadar emzirirler.
Özetleyecek olursak, emzirme ve süt üretimi yüz milyonlarca yıl öncesine dayanıyor. Bugün gördüğümüz yavrusunu emziren annenin kökeni, karada yürümeye başlayan ilk hayvanlara kadar gidiyor.
güncel Önemli Başlıklar