bugün

mevcut medya yapılanması içinde, emin çölaşan için tek mümkün seçenek.
ya bir süre suskun kalıp emekliliğin tadını çıkaracak, ya da kah tuncay özkan'ın kanaltürk'ünde, kah diğer ulusalcı kanallarda boy göstererek gazeteci kimliğini bir süre askıya alıp yorumcu kimliğiyle öp plana çıkacak. başka türlüsü en azından yakın vadede pek mümkün görünmüyor. ama burası türkiye bekleyip görmek gerek.
cumhuriyet dışında başka bir gazeteye geçmesi halinde yine kavulacağını düşündüğüm yazar. zira hepsi artık iktidarın piyonu olmuş durumdalar.
(bkz: doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar)
(bkz: çölaşan a yazık olmasın)
giderken bekir coşkun'u da unutmaması gereken durumdur.
emin çölaşan'ın hürriyet'ten ayrılışını özkök'ün yazılarını yumuşatmasını söylemesi olarak düşünürsek, cumhuriyet gibi baskıcı ve istenilen şeyleri yazan yazarların bulunduğu bir gazetede yazmak çölaşan'a ters düşecektir.
cüneyt arcayürek kişisi ile emin çölaşan'ın bundan otuz yıl öncesinden kavgalı olup birbirlerinden nefret ettikleri gözardı edilirse gerçekleşecek hadise . *
cumhuriyet gazetesi için bir geriye adım olacaktır. tıpkı ilhan selçuk'un hala gaztenin başında olması gibi, cumhuriyet gazetesi 30'lu yıllardaki çizgisine geri dönmeye başlayacaktır.
emin çölaşan gibi gereksiz bir kalem ancak ve ancak cumhuriyet gibi ultra gereksiz bir gazetede iş bulabilirdi, netice de hiç de şaşılmayacak bir hadise gerçekleşmiş ve emin efendi kendisine yeni bir köşe kapmıştır...
doyduğu yer artık cumhuriyettir. ekmeğini artık burada kovalayacaktır.
önceden ruhen ordaydı ama şimdi bedenen orda. *