bugün

acıların en büyüğüdür. düşünün ki bi yere gideceksiniz, yarı yolda kalıyorsunuz hareketsiz, küt diye devriliyorsunuz.

aslında bu bir arkadaşımın hadi langırt oynayalım dediğimizde yok ben son enerjimi eve dönmek için kullanacam” demesi ile ortaya çıktı. öncelikle bir ayı olmayı kabullenelim, çok da korkulacak birşey yok, sevimli hepsi. ama duracell ayısına bakarsanız onun daha bi parlak, işte ne bilim kaliteli çamaşır suyu ile yıkanmış, kendine güvenen, atletik falan olduğunu farkedebiliyoruz. aslında hepimiz duracell ayısı olmak istiyoruz. ama yok işte olmuyor, zaten sigara içen biri olarak diğer ayı olmaya mahkum olmuşum. hani tamam kendime çeki düzen vereyim, en azından enerjim o kadar olmasada görünüşüm duracell ayısı gibi olsun istiyorum, ama o da olmuyor.. nedeni de duracell ayısının objektiflerde olması. istediğin kadar onun gibi görün, o gözükecek ekranda, başarıya o ulaşacak, ipi o göğüsleyecek. amacımız duracell ayısı olmak ama pek çoğumuz ancak diğer ayılardan biri olabiliyoruz.

şu yarı yolda küt diye devrilme olayına çok gülüyorum ama. madem hepimiz diğer ayılarız dünyayı bu şekilde bi hayal edelim: sevişen bir çift geldi aklıma, tam tavşanlar gibi (duracell tavşanı da var ne ilginç) hoplaşırken, bi tanesinin enerjisi bitiyo, küt diye yana devriliyo, müjgan de böyle mi faydalansam acaba diye düşünüp allah cezanı versin tuncay burda bitmemeliydi derken yanına devriliveriyo. sonra içeri kızın babası devran bey giriyo, o da ne içerde kızı yerde hareketsiz, çıplak ve yan bi şekilde yerde, hemen yanında boş gözlerle hareketsiz ona bakan tuncay. devran usta (mesleği gereği usta dedim) hemen içeri gidip baba yadigarı emaneti kapacak yanlarına gidip tuncayın iki gözünün arasına nişan alırken küt diye yanlarına devrilecek, hadi bakalım size ilginç bir tablo oluştu, nagehan teyze de gelip görürse şenlik olacak iyice.

son olarakta güzel bi benzetme verilebilir aslında: avrasya maratonu. işte orda duracell ayısı olmak lazım. böle parlaya parlaya, kendine güvenerek, hep aynı ritimde en önde gitmek. binlerce kişi koşmaya başlıcak birisi en öne geçecek diğerleri sırayla küt küt diye devrilecek. köprü üstündeyken aşağı düşenler falan olucak. köprü trafiğe daha fazla kapanacak, köprü kapalı deyip vapura gideceksiniz tam kapıdan girerken küt, kaçtı vapur. ne saçma oldu be..
(bkz: ölüm kalım mücadelesine çıkıp ölmek)