doğudaki özel harekatçıdan başbakana mektup

Herhangi bir oynama yapmadan, olduğu gibi paylaşıyorum. Gece devlete olan sitemini yazıya döken, sabah bana gönderen doğuda görev yapan, özel harekatçı bir kardeşimiz.

Lütfen, bağlı bulunduğunuz ideolojileri bir kenara bırakıp, orda görev yapmak zorunda olan bir polisin yerine kendinizi koyarak okuyun.

--spoiler--
Çözüm süreci;
Onca şey gösteriyor ki Kürt halkı AK Parti hükümetinin yapmış olduğu yardımları yatırımları müsamahaları hoşgörüyü ne almışlarsa hepsini PKK ve HDP’nin AK Parti hükümeti karşısında söke söke almış olduğunu zannediyor. PKK’nın varlığı olmasa devletin doğuya yani Kürtlere hiçbir şey vermeyeceği inancı bir din gibi yerleşmiş kafalarda. Devlet PKK ve HDP’den korkuyor, aman istediklerini verelim de, it sürüsü PKK Türk devletine karışmasın asker şehit etmesin diye düşünüyorlar

Burada hükümete özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a öyle bir nefret var ki ismini dahi söylemek kavga, cinayet sebebi. Elektriği dahi çocuk yardımlarını dahi kendi doğuştan kazanılmış hak olarak görüyorlar. Elektrik kaçak oranı Türkiye’de en fazla olan şehirlerden Batman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Van, Siirt, hep bu düşüncedeler.

Çözüm sürecinden önce biraz asker ve polise biraz korkarak bakan Kürtler şimdi çok rahat gözümüzün içine bakarak küfredebiliyor. Bir şey yapamayacağımızı biliyorlar. Özellikle 18 yaş altı genç nesil öyle yetiştirilmiş ki gündüz vakti eline roket alıp şehrin en kalabalık caddesinde polise askere saldırıp şehit etme cesaretine sahipler. Biz bu halkı kazanmaya çalıştık ama bakıyoruz ki ne kadar kazanmamız gerekiyorsa o kadar kaybetmişiz. Kendi haklarından olanları o kadar tutuyorlar ki, askere ve polise saldırıp onları şehit ettikten hemen sonra zanlıların yakalamak için olay yerine 20 metre yakınlıkta insanlar, rahatlıkla cadde üzerinde sohbet edip tavla oynayabiliyorlar. Kaçan şahsı daha 2 dakika olmasına rağmen patlama ve silah sesleri bir km’den duyulabildiği halde “vallah billah biz bir şey görmedik duymadık ne olmuş” diye soruyorlar.

Ben anladım ki boşuna uğraşmışız hoşgörü ve sevgi için. Şimdi olan onca şeye rağmen hükümeti çok iyi savunan bu çözüm sürecini savunan asker polis arkadaşlarımız bunlar 10 binleri buluyor artık. inançları kırıldı, hükümete ve politikalarına küstüler. Herkes artık AK Parti’ye oy vermeyeceğini söylüyor. Bu terör konusunda çok taviz verildiğini söylüyor, her gün gelen şehit haberleri tuzu biberi.

Biz asker ve polis olarak artık kesin bir hamle bekliyoruz terör konusunda. Artık AK Parti’yi seven yok bunu bilesiniz. Doğuda kalmadan, bu çoğunluğu hain olan insanları anlayamazsınız. Bize bakışlarını görmeniz lazım. Siz batıda rahat rahat gezip hayatınızı yaşarken biz burada “acaba kafamıza mı sıkacaklar, eşimize çocuğumuza mı saldıracaklar, arabada giderken tarayacaklar mı” diye yavaş yavaş şizofren olacağız ya da kalleşçe öldürüleceğiz.

Herkes küstü AK Parti’ye ve politikalarına sizce de hala bir şeyler için çok geç kalınmadı mı? Şehit annesi demişti ya “daha neyi bekliyorsunuz vur emri için” diye.

Bizler açısından burada devlet yok sanki biz köleyiz ve ölmeyi bekleyen kurbanlarız. Diyarbakır'da PKK kendi devletini kurmuş. Mahkemelik konularda PKK mahkeme kurup davalara bakıyor ve insanlar artık bu adalet sistemine geçmiş. insanlardan gelirine göre vergi topluyor. Asayişi sağlıyor biliyor musunuz? Biz görüyoruz hiç olmadığımız kadar karamsar ve hayattan bıkmış durumdayız. Sadece doğudan kaçmaya çalışıyor artık vatanını seven insanlar, hiç değilse ailesi için.
--spoiler--