dizilerdeki zayıf kadın merakı

gerçekçi olmayan yaklaşımdır.
az bi kilosu olanın da konedi unsuru olması malesef hiç gerçekçi değildir. zapzayıf kadınların, manasız bakışların ekranda olması, güzellik anlayışının mankenlik olması gibi durumlar sadece geçici bir durum diye düşünüyorum. şöyle ki güzellik anlayışı sürekli değişir. hatta geçen Gülben Ergen in mayolu fotoğrafı paylaşıldı ve gördük ki zayıflığın löp löp sallanan selülit bacaklarla sonlanacağı pek aşikardır. yemek yiyenden korkmayın. beslenme önemlidir dostum.

üstelik manken dediğin elbiseyi taşır, balık etli ablalar da large bedenini ister ve alır. Bütün mağazalara bakın: xs, xxs, medium gibi ürünler doludur ama large beden kapış kapıştır. Türk kadının çoğu large bedendir yani 40, olmayan %90 da seneler sonra olacaktır.

Bundan 30 yıl kadar önce zayıf kadınların doğurganlık oranının düşük ve sağlıksız olduğuna dair bir algı yerleşmişti toplumumuza. Biraz kilolu kadın doğurganlığı yüksek, neslin devamını sağlayan kadın olarak gözüktüğü için zayıf olmak sağlıksız olarak nitelendiriliyordu.
Şuanda değişen toplum anlayışı biraz da televizyon ve dizilere de yansımış durumda. Günümüzde ise zayıf kadın sağlıklı kadındır ve doğurganlığı yüksektir algısı mevcut. Birçok kilolu kadın da ya beslenme uzmanı ya da ameliyata kadar giderek zayıflamayı tercih ediyor. Tabi bu algıları değiştirmekte televizyon da büyük rol oynuyor.
Hal böyle olunca insanlara görmek istediklerini sunan kapitalist sistemin parçası olan televizyon insanların bu duygularını kullanarak sanal bir gerçeklik yaratıyor ve insanlara bu algı ile görüşü empoze ediyor.
Olan bu, başka bir şey değil yani.

Bacısını mı? Yemiş bu.