bugün

bu durum benim daha çok hoşuma gider. sürpriz gibi sürpriz işte.
Klavye kullanmasını öğrenmiş darwinist bir maymunun entrysidir.
"Ölümden sonra yaşanılacak bir şok"tan bahsedip aynı zamanda "ölümden sonra bir yaşamın olmadığı"nı iddia etmesinin hiçbir çelişkisi yoktur ona göre.
Hem de yaşanan bu olayları kendisi izliyormuş efendim.
Yani dindarlar; iki dünya arası kopukluktan ve berzahta yaşananları göremeyişlerinden bahsederken bizim eleman berzahı da gördüğünü iddia eder.
Mütedeyyinleri geçmiştir bu açıdan. Uçan bir dinsizdir.
Bu yanlış kafaya göre yoksa ben ne kaybederim varsa sen ne kaybedersin
Teknoloji gelişti,mezara bir kamera koysalar izlesek olmaz mı?
"Şimdi eğer yeryüzünde yaşamakta olan insanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak başkalarının zanlarına uyarlar, yalan söyler ve saçmalarlar." enam/116

"Allah'a yemin olsun ki Senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik. Fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini (küfür ve kötülük amellerini) süslü göstermiştir; bugün de onların velisi o (şeytandır) ve onlar için acı bir azap var (edilmiş, onları beklemektedir)." Nahl/63

﴾38﴿ Allah buyuracak ki: "Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de ateşe girin!" Her ümmet girdikçe yoldaşlarına lânet edecektir. Hepsi birbiri ardından orada (cehennem) toplanınca, sonrakiler öncekiler için, "Ey rabbimiz! Bizi işte bunlar saptırdılar! Onun için onlara ateşten bir kat daha azap ver!" diyecekler. Allah da, "Zaten hepiniz için bir kat daha azap vardır, fakat siz bilmezsiniz" diyecektir.

﴾39﴿ Öncekiler de sonrakilere derler ki: "Sizin bizden arta kalır bir tarafınız yok. O halde siz de yaptıklarınıza karşılık azabı tadın!" Araf/ 38-39
Temim ed-Darî (r.a)'dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte ise; Resulullah (sav), allah’ın düşmanları olan kafir ve asilerin ölüm ve kabirdeki halleri hakkında ise şöyle buyurdu: “allah, ölüm meleğine buyurur:

- Benim filan düşmanıma git, onu bana getir. Çünkü, ona ver­diğim rızkı bol kıldım, onu nimetlere boğdum. O ise bana isyan et­mekten başka bir şey yapmadı. Onu bana getirin ki, ondan intika­mımı alayım.

Ölüm meleği, kimsenin hiç görmediği en çirkin bir surette ona gider. O melek on iki gözlüdür. Elinde, çok kancalı ateşten bir çen­gel ve beraberinde beşyüz azab meleği, ellerinde Cehennem korları, ateşli madenler, Cehennem ateşinden coplar bulunur. Ölüm meleği, görünmeden, o çengel ile ona bir vurur. O çenge­lin her bir kancası bir kıla ve bir damara takılır. Onu şiddetli bir şekilde sarsar, ruhunu, ayak tırnaklarından söker. Ruhunu topuk­larda bulur.Bunun üzerine o allah'ın düşmanı kendinden geçer. Melekler, o coplarla onun yüzüne ve arkasına vururlar. Sonra, çengeli çekerek bir daha sarsarlar, ruhunu topukların­dan alır, bu sefer onu, dizlerinde bulur. Yine kendinden geçer. Melekler o coplarla yüzüne ve arkasına vururlar, sonra ruhu gövdesine gelir. Sonra göğsüne, sonra boynuna gelir. Melekler o ateşli maden ve cehen­nem korlarını çenesinin altına koyarlar. Ölüm meleği ona:

- Ey allah’ın rahmetinden mahrum kalmış habis ruh! Zehirli, sıcak, hoş ve soğuk olmayan, zifri karanlıkla dolu olan cehenneme gir!

Ölüm meleği, ruhu aldığı zaman, ruh cesede şöyle der:

- allah benden sana mükâfat olarak büyük şer ihsan etsin. Beni allah'a isyan etmeye hızla koşturur, itaatten engellerdin. Beni de helak ettin, kendini de. Cesed de ruha aynı şeyi söyler. Üzerinde allah'a isyan ettiği yerler ona lanet ederler. iblisin askerleri iblise gidip ona müjde verip şöyle derler:

- Âdemoğullarından bir kulu daha Cehenneme götürdük.

Bu kimse kabre konulduğu zaman, kabri ona darlaşır, kaburgaları birbirine karışır, sağ kaburgalar sola girer, sol kaburgalar da sağa girer. Allah ona siyah yılanlar gönderir. O yılanlar, burnundan ve ayağının başparmağından onu tutarlar, ortasına kadar onu sararlar. Resûlullah (sav) devamında buyurdu ki:

Daha sonra allah ona iki melek gönderir. O melekler ona:

- Rabbin kimdir, dinin nedir, peygamberin kimdir? Diye sorarlar. O:

- Bilmem, der. Onlar:

- Bilmeyesin, diye cevab verirler. Ardından ona bir darbe vururlar ki; kıvılcımları kabrin her tarafına uçar. Sonra, eski durumuna döner.Ona:

- Üstüne bak, derler. O da bakar ki Cennete açılan bir kapı var.Ona:

- Ey allah'ın düşmanı! Eğer allah'a itaat etmiş olsaydın, işte bu senin evin olurdu. Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki:

- O zaman onun kalbine öyle bir hasret gelir ki; o hasret ebediyyen ondan gitmez. Ve ona Cehenneme bir kapı açılır.

- Ey allah'ın düşmanı! Allah'a isyan ettiğin için işte bu senin men­zilindir, denilir. Ayrıca ona cehennemden yetmiş yedi kapı açılır. O kapılardan ona cehennemin sıcaklığıve zehirleri gelir. Kıyamet gününde allah onu diriltinceye kadar o, bu durumda kalır.

Deylemi, Enes (r.a)'den merfuan rivayet ettiğine göre şöyle buyurmuştur: “Kabirde ölüye Münker ve Nekir denilen iki melek gelir. Onu oturtup hesaba çekerler.

Mümine: ‘Rabbin kimdir?’ denilince;‘Rabbîm allah'tır.’ der. ‘Peygamberin kim?’ sorusuna da; ‘Muhammed'dir.’cevâbını verir. ‘imamın kimdir?’ denilince de; ‘Kur'an'dır.’ der. Bunun üzerine melekler kabrini genişletirler.

Kâfire gelince; ona ‘Rabbin kimdir?’ diye sorulunca; ‘Bilmem.’ der. ‘Peygamberin ve imamın kimdir?’ diye sorulunca; yine ‘Bilmem.’ Der. Bunun üzerine demirden coplarla dövülür. Kabri ateşle dolar. Kabir ona öyle daralır ki; kaburgaları birbirine girer.”

Deylemî, ibni Ömer (r.a)'den rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöy­le buyurmuştur:

“Ağzınızdan allah Rabbimiz, islam Dinimiz, Muhammed (sav) Nebimizdir, sözlerini eksik etmeyin. Bu sözleri sık sık tekrarlayın. Zira kabirde bunlardan sorulacaksınız.”[2]

(Semendel Yayınlarından 29. Söz’ün Şerhi)

[1] Taha, 20:124.

[2] imam Suyuti, Kabir Alemi

https://nurmend.com/yazi/...rin-olum-ve-kabir-halleri
dinli bir insan olarak cevabım:
bilinçsiz bir uyku gibidir...duymaz görmez bilmezsin. bilincin yoktur.
sen yaşayan bir ruh değilsindir artık.

şok görebilecek bir varlık yoktur yani.

ötesi..
adını sıfatı şanı ne olur ise olsun lusifer çıkışlı bir yalanın bir yansımasıdır.