bugün

yer çekimi için yazıyorum :

yer çekimi hipotezi : nesneler agır oldugu için değil, yer küre çektiği için yere düşüyor.
yer çekimi - bilimsel gerçektir : bıraktığını şey yere düşer. dünya çeker.
yer çekimi teorisi : bıraktığın şeyin nasıl düştüğünü açıklayan teoridir. şöyle olur böyle olur der.
yer çekimi kanunu : bıraktığın şeyin yere düşerkenki hızını vs hesaplamaya yarayan matematiksel formüldür.

teori ispatlanınca bilimsel gerçeğe terfi etmez. kanuna da terfi etmez. bunlar tamamen farklı şeyler.

evrim için :

evrim hipotezi : canlıların doğumdaki farklılıklarından etrafa daha iyi adapte olanlar, genlerini sonraki nesillere daha iyi aktarabilirler. bu da zaman içerisinde türlerin canlıların değişmesine sebep olur.

evrim - bilimsel gerçek : gerek fosil kayıtlarında, gerek genetikte, gerek lab ortamında mikrobik canlılarda olsun evrim süreci gözlemlenmiştir. bildiğin baktık mı görüyoruz yani.

evrim teorisi : evrim sürecinin nasıl işlediğini açıklayan bilgiler toplamı. yeni delillerle sürekli değişir, gelişir ama canlıların milyar yıl önce mikrobik organizmalardan bugünkü kompleks canlılara yavaş yavaş değiştiği sabittir.

evrim kanunu : diye bişey yoktur, zira matematiksel olarak bir türün ortama nasıl adapte olacagını hesaplayamazsınız. hayvanını boyuyla kilosunu carpayım, ortamdaki agacların sayısına böleyim böylece kulagının boyunu bulayım gibi bişey olmaz. bu sebeple evrim kanunu diye bişey yoktur.

videolu detaylı evrim anlatımı;

https://www.youtube.com/watch?v=tqSLq2wvYGQ
bilimin her dalını reddedenler için yine yetersiz açıklamadır. bence zorlamayalım.
Henry le chatelier kanunu evrimi net olarak yalanlar. Bilim adamı, herşeyi ben bilirimci sözlük yazarlarının aforizmalarina bakinan dindarlar için bir de buna bakmalarını tavsiye ederim.
(bkz: le chatelier ilkesinin evrimi çürütmesi)

Edit: baştan söyleyeyimde lagaluga yapmayın bu kimyasal bir kanundur, teori değildir, değiştirilemez, deneyleri tekrarlandiginda aynı sonuçları verir.
hala kimilerinin taslak halindeki wikipedia'ya açıklamasından fayda umdukları ve çürütültü sanılan teoridir.

bu şekilde evrim teorisi çökertilebilse Henry Louis Le Chatelier ve Karl Ferdinand Braun bilim ödülü alırdı.

gerizekalı gerizekalı konuşup milletin kafasını karıştırın, başka işiniz yok amk. bunların en bilgilisi bile cahil amk.
evrim teorisi zaten dindarları hedefle detaylandırılıp durulmakta.
Gereksiz.

"Evrim teorisi vs yaratılış" muhabbeti ile alakalı bana göre en mantıklı yaklaşımı gündüz vassaf Hoca'nın türkçe adı cehenneme övgü adlı kitabında okumuştum.

Özetle; evrimin ve dinlerin insanı sürekli öven, 'ideal canlı' şeklinde nitelendiren birer kavram olduklarını ve aslında insan denen canlının hiçbir halta yaramayan bir faydasız olduğunu anlatıyordu. Nasıl da içimin yağları ermişti.

Merak eden olursa ilgili bölümün fotoğrafını paylaşma şansım da var.
benim için olayın din, inanç boyutu hiç önemli değil. ben bilimsel boyutuna bakarım.

sorun şurdan kaynaklanıyor:

basit, ilkel, primitif, vs vs denilen ve komplex canlılara değiştiği iddia edilen hücre, öyle basit ve iki aminoasitin karbonatla birleşmesinden oluşmuş birşey değil.

o basit denen hücre, olabilecek en ilkel haliyle bile olağanüstü mühendislik içeren bir yapıdır.

hücrenin yapısını, çalışmasını, enerji metabolizmasını, içindeki mikro pompaları, mikro makinaları bilmeyenler için hayal kurmak, fantazi yapmak çok kolay. evrimleşmiş dersin geçersin.

ama, bir na-k pompası, bir elektron transfer zinciri, ubikinon, sitokrom, özgün enzimler hakkında azıcık bilgisi olan için bunlar evrimleşerek oluştu demek sadece bilimsel vicdansızlıktır.

olayın mantıksal imkansızlığı:

1- sistem binlerce bileşenden oluşuyor.

2- bileşenlerden birinin hatası tüm sistemi çökertiyor.

3- bileşenlerin her birinin üretimi için dna bilgisi gerekiyor.

4-bileşenlerin büyük çoğunluğu için, yapısal olarak daha basiti imkansız.

bütün bunlara rağmen olayı olasılık açısından incelersek, teorinin gerçekleşme olasılığı, lotoda bir milyon defa arka arkaya altıyı tutturmaktan daha küçük.

başka bir konuda bu kadar küçük bir olasılıktan bahsetsek bilim dünyası adama götüyle güler ve elli sene yüzüne bakmaz. ama işin ucu inanç ve dine dokunabilen bir konu olunca ortaya farklı kampanyalar çıkıyor.

inanılmaz küçük olasılıklar üzerinden bilimsellik iddiasında bulunmaktansa, kardeşim henüz tam olarak bilemiyoruz bu boku demek neden bu kadar zor ????????