bugün

yanındayken bambaşka biri, yokluğum da savrulmuş sonbahar yaprağı misali. yorgun bedenimin son günleri sadece adı "aşk" olan saçmalıkla geçiyor. oysa bu kelimenin ismi bile sıcaklık verir kalplere, benim sadece yorgun kalbimin ritimlerini iyice yavaşlatmakta. hani sever insan iyi günde, kötü günde yanındayım der, yarına çıkacağını bilmez fakat hayaller kurar sadece "o"nunla ilgili, bunları düşündüğünde bile gözleri parlar, kalbi yavaştan atmaya başlar, bunu hisseder tüm benliğinde sanki olacakmış gibi. kendine geldiğinde bir an duraklar, aslında bunların sadece hayal kurmaktan ibaret olduğunu. asıl "o" değildir yaşanıcakların sahibi, bunun farkındadır ama aşk farkında olduklarının gerçekliğini gösteremez. içinden mırıldanır kendi kendine, kısık sesle..
ya al canımı
ya kurtar beni "aşk" denilen ızdıraptan
ya benimle ol yaşayalım özgürce payımıza düşeni
ya da bırak yalnızlığım da sadece gölgemle yaşayayım.
ne sözcüklerin değerini düşürelim, nede aşkı yalanlara katalım.* * *