das kapital i okudum mantiksizdi konformist oldum

bu da bir başka nazire başlık. aslı astarı: das kapital'i okudum mantıklı gelmedi konformist oldum olacağıdı emmeee 50 karakter sınırı vuku buldu.

tanıma geçiyorum-bi dk. 3.cildi açayım-:

140-145 yıl öncesinde kaleme alınmış ekonomi ve felsefe içerikli, yazarı tarafından tamamlanamamış bir eserin günümüz dünyasına fikir olarak üretildiği yıllar göz önüne alınarak deva olamayacağı, dünyayı kurtarmasının ise proleter devrim beklentisi kadar masalımsı/efsanevi olduğu saptamasının ışığında gerçekleştirilmiş tespit.

antagonistin konformist olmasına gelince;
kişinin, büyük sözü dinlemeyen büyük belalara düçar olur kabilinden bir kabulle ve bu sayeden doğan kudretle toplum değerlerinin kendiliğinden oluşturduğu dayatma neticesinde itaatkar duruşla statükonun uygulamalarına "sen benim için en doğrusunu bilirsin" tarzı yaklaşım ve kabul göstermesidir. adam almış 3 cilt kafam kadar eseri açmış okumuş; tek kelime hatırlamıyor, çünkü anlamıyor.

yav bak buradan aklıma ne geldi. nietzsche'nin ve marx'ın talihsizliği belki de kurnaz s. freud kadar avami bir jargon kullanmamış olmalarıdır. eh anlaşılamayanlar da raflarda tozlanır. ve birgün o tozlu haliyle kapitalizme isyan muhtevasına ihanet edercesine "das kapital'in 1867'de yazılan ilk cildi 100.000 dolar"a sermayenin kucağına düşebilir.

konformistin geleceğine dair öngörü-ya da songörü-:
güdülmeyi özümsemiş konformist gidişattan sapmadan sürdüğü hayatla sonunda oportunizm makamına erişir. sen anlat dur, sermaye, anamal, kapital, das kapital hepsi fasa fiso, adam keseyi doldurmak niyetinde. hem zaten sorsan 140 yıllık geçmişe sahip bir eser o kadar mükemmel yazılmış ki üstüne ne bir tefsir ne de yeni bir açılım getirebiliyorsun. istersen dene "frankfurt okulu mezunu musun layn dönek!" derler. bu frankfurt okulu ekolü de ilginç bak. postmodern küfür olarak addedilebiliyor misal. yetmez diyor adamlar açılımlayamaz, günümüze uyarlanması gerekir eleştirel metod merkeze konsa da-ki öyle diyorlar zaten-çağımızın kapitalizmine cevap niteliği taşımaz, falan filan...uzatmayayım şimdi saat olmuş 02:30küsür kafalar mideler bulanmasın.

öyle böyle şöyle işte gönül dostları, gecenin zifiri sarmalamasında şu an biz, hepimiz...-lan!?-...zaman ve mekandan münezzeh olmak nefes alan hücre bileşkeleri için mümkün olmadığından, uzam nitelikli nesne düşünebilirken sadece bir alan kaplıyor, yok olup gittiğinde bıraktığı boşluk:-eserleri, fikirleri-yadigar kalıyor. şimdi de sevgili konformist için sıradaki parçayı çalıyoruz,...hani benim recebim.

n:
bütün izmlere, siyasete, politikaya, fasaryalara, insanı insana karşı kışkırtan her şeye ağır bir küfürdür bu, eserin aslına sadık kalarak tercüme edersek. cümle cümleyi doğuruyor: yeryüzündeki bütün tercümeler sadakat yoksunudur. belki de eserleri orjinal dilinde düşünemediğimizdendir. okudun ya hani kur'an'ı ona bağlamaya çalışıyorum. bak ya dayamış kafayı klavyeye uyuyor, uyuyakalmış, düşeyazmış, kıç çatalı görünüyor...kalk lan! yüzüne harflerin/sayıların izi çıkmış, klavyenin içi salya dolmuş. böyle şekil oldun ha, harikulade entelektüel bir gülümsemen oldu.(o dudağının kenarındaki 9 mu?)