bugün

nejat Alp'in ; beyazıt öztürk'e ekmek kapısı açtığı şarkısından bir bölüm.

sevgi ne güzel şey değil mi ?
tanrının bize verdiği en güzel hediye
hiç olmadık zamanda içimize alev gibi düşen
dünyadaki en güzel duygu bence
hayatın gercek anlamı değil mi ?
sadece sevgili anlamında söylemiyorum
bütün sevdiklerimizin kıymetini bilmeliyiz
çünkü onları ne zaman kaybedeceğimizi bilemeyiz ki
onları ne kadar çok sevdiğimizi söyleyecek şansımız olmayabilir

sevgi dedimde aklıma ne geldi biliyor musunuz?
geçenlerde başımizdan bir olay geçti
aylarca beraber olduğum bir sevgilim vardı
gözumden bile sakındığım
o kadar güzel bir kızdı ki,anlatamam
deli gibi kiskanıyordum,hiçbir arkadaşımla tanıştırmadım onu
bir gün evde oturuyorduk
o mutfaktayken, ben hayatta hiç yapmadığım bir şeyi yaptım
ve onun telefonundaki mesajları okudum
bir de ne görsem dersiniz
"aşkım cumartesi günü saat 2 de kadıköy iskelesinde buluşalım mı ?" diyen bir mesaj
keşke okumasaydım
tabii saat 2’de bende ordaydım
aman allahım gözlerime inanamadım
hayatta en çok sevdiğim ve yıllardır aynı sahneyi paylaştığım piyanist arkadaşım ozan
beni onunla aldatmıştı
yemin ederim beynimden vurulmuşa döndüm
kısacası ayrıldık
duydum ki 20 gün sonra onu da terketmiş
bizim semtte küçük bir meyhane var,orda gördüm ozanı
dertli dertli içiyordu gözleri dolu dolu
kadehimi kaptığım gibi oturdum yanına
ve ona dedim ki ;
şu mesajların dili olsada konuşsa denilesi durumdur.
nerede olduğunu yazmadığı için boşuna çekilmiş, erkeği hayal kırıklığına uğratacak mesajdır.
hababamın cumartesi saat ikide taksimde ekildiği sahneyi anımsattı..