bugün

beğenmediğimiz bayatlamış ekmekleri çöpe atarken iki kere düşünmemiz gerektiğini hatırlatan insanlardır.
1)fakirdirler.
2)hastadırlar.

1)evsizdirler ve paraları olmadığı için çöpten vs.den beslenirler.
2)çöpten beslenmeyi hastalık haline getiren ruhsal hastalık sahibi insanlardır. paraları olsa dahi çöpten medet umarlar. var öyle insanlar.
utancımdan bakamadıgım insanlardır.
bunların yaptığı işi kokona karılara yaptıracaksın. işte o zaman gelecek adalet. hayır, hayır adaletin yok be dünya.. hatta acımazsızsın, gaddarsın be dünya..
hayatın acımasız olduğunu en acı bir şekilde gösteren gerçek.
(bkz: ekmeklerini çöpe atan insanlar)
yoldan geçerken bir büyüğümüzün 'şu insanlara bak da haline şükret!' dediği insanlardır. oysa bu insanlara bakıp da haline şükretmek, büyük bir utanç kaynağıdır kanımca. 'çok şükür ben değil de onlar topluyor ekmeği çöpten' şeklinde, en kibar tarifiyle 'acımasız' bir tavır sergilemektir bu.

bireysel olarak bir şey yapamamamızın verdiği ızdırap çok başka bir duygu. yada kimi zaman onları hiç farketmeden geçip gitmemiz, çok başka bir duygusuzluk.

kapitalizmin hem ekonomik yenilgisi, hem 'refah toplumu' açısından ideolojik yenilgisidirler. ama en büyük zarar, gördükçe hissizleşmemiz, iyiden iyiye ruhumuzun katran bağlamasıdır.

sadece türkiye'ye özgü bir durum olmadığı için, dünyanın kanayan yarasıdırlar. çöpten ekmek toplayanlar ve benzerleri. cümle bile ne kadar basit, ne kadar kanıksanmış; çöpten ekmek toplayanlar ve benzerleri...

ben sıcak evimde, önümde kahvem dururken, dışarıda çöpleri eşelemeye devam eden insanlardır...
dünyanın gerçekleri su yüzüne çıkaran insanlardır ama nedendir bilinmez gerçekliği kesin olmayan şeyler son derece abartılarak insanlara aktarılırken bu insanların tüm gerçeklikleri ortaya konulamaz .