bugün

öncelikle belirteyim; abdestsiz namaz kilmak değil bu. ondan bi evre öncesi.. sadece camiiye gitmek ve sonra bi yolunu bulup yaldır yaldır kaçmak.

camiiye gitmemek için, dolayısıyla da namazdan kaçmak için türlü yöntemler deneyen, ancak bi şekilde oraya götürülen çocuk tayfası yapar bunu. en azından bizim mahalledekiler yapardı. ordan kurtarıyorum..

bi de aa bu benim lan diyim tam olsun amına koyyim! (bu başlıkta da küfür ettim ya, allah sonumu hayır etsin)

sene 1999, aylardan ramazan (ehüeh anla işte aybalam), vakit; teravih namazına 5 dakika kala. yer; bittabi camii. sinagog olacak değildi ya zaten anasını satayım.

o zamanlar yaş küçük, daha ergenlik dönemlerimiz. namaza, niyaza gerektiği kadar önem veremiyoruz doğal olarak. teravih namazı diyerek internet cafeye gidiyoruz camii cemaati dağılana kadar (henüz ağzım götüme dönmedi çarpılarak, hayret). tuttuğumuz oruçları, emin değilim ama, nötrlüyorduk büyük ihtimalle. yani oruçtan kazandığımız sevapları, sahtekarlık aracılığı ile internet kafeye gitmeye yatırıyorduk.. bizim açımızdan iyi alışverişti aslında, karşı tarafdaki etkisini de ahirette göreceğiz kısfmetse..

neyse..

3 haftayı devirdik böylece. her şey güzel gidiyordu.. ta ki amcam bize gelene kadar. lan adam teravih namazı kaçımıyor, kaçırmadığı gibi bana da ısrar ediyor "sen de geleceksin benle!" diye. 4- 5 gün atlattıktan sonra mecbur kaldım gitmeye..

aldı bu abdestini felam, benden de bekliyor aynı şeyi. "abdestliyim amca ben!" dedim şahsiyetsizce. inandı tabii. gittik camiiye.. manevi olarak götün tutuşması ne demekmiş ilk kez o gün anladım ben hacı. lan herkesin yüzünde bi huzur, bi mutluluk. sorma gitsin.. bi yandan da okunan kuran hasebiyle korku kapladı iyiden iyiye içimi.. duvarlar "abdestsiz münafık!" der gibi üzerime üzerime geliyor, müezzin sanki onca cemaatin içinde benim ne durumda olduğumu anlamış gibi, "zındık!" dercesine gözümün içine içine bakıyor.. en azından benim hissiyatım böyle.

planı yaptım hemen o dakikada. kaçmalıydım.. lakin, hemen dibimde amcam var. "ne diyecem lan?" diye kendimle cebelleştim bi süre ve; "amca benim abdest bozuldu!" dedim. sebep sordu, "kötü bişi yaptım!" dedim. akşam ki yemeğin etkisidir diye de ekledim, inandırıcılık katsayısı artsın diye.. inandı yine gariban. azad etti beni..

zor attım lan kendimi camiiden dışarı. bele bi rahatlama felam hasıl oldu anında.. ne pis bir şeymiş arkadaş camiiye abdestsiz gitmek! nası bi manevi baskı yapıyormuş meğer. yusuf yusuf'u senfonik olarak icra edince daha iyi anlıyor insan.. valla bak.
turistik amaçlı gitmiştik camiye. ve fakat yanımzdaki bayan kızların başı açık diye kapatmaya zorladılar. neyse kapandılar falan girdik gezdik. derken çıkışta sordum ben bunlara çeşme başındaki adamlar ne yapıyor diye, abdest alıyorlar dedi görevliler. peki bize neden söylemediniz dedim, göt gibi kaldı. bu kadar bağnaz işte kafayı örttürürler ama abdestsiz de sokarlar camiye. islamcıların acı bir hatası bu.
her insanı camiye zorla sokamazsın.her insanı zorla müslüman yapamazsın.her insana zorla abdest aldıramazsın.ama anlatabilirsin. seni yaratan allah ağzını da boşa yaratmamıştır.