bugün

Her insanın doğuştan kazandığına inandığı hak. Niye öldürdün diye sorduğunda "çünkü çok çirkin." tarzı bir cevap alabilirsiniz.

Düşün şimdi sen yolda yürürken birisi gelip ensene tokadı patlatıp, seni yere düşürüp üstüne çullanıyor ve elindeki anne terliği ile sana vurmaya başlıyor. Napıyon amınakoyim, niye vuruyorsun dediğinde, sana "çünkü çok çirkinsin" diyor ve vurmaya devam ediyor. Ne hissederdin? Olur mu öyle şey efendim saçma sapan konuşmayın şimdi deme, seni terlikle kovalarım.

Bunun aksine "çünkü zehirli olabilir, öldürebilir bizi" diyenler var. Ulan pezevenk amazon'daki kabileler umursamıyor bu kadar, sana ne oluyor? Adam böceği temel besin kaynağı yapmış yiyor! O adam böceği öldürürken Seni görse, mundar ettin öğle yemeğini diye sana vodooo yapmaz mı, kendi dilinde beddua etmez mi? Eder.

E senin de hassasiyetini sikeyim sayın yazar, ne yapalım o zaman dediğini duyuyorum:

alırsın bir kağıtla, salıverirsin anavatanına, zor mu? Siz öyle mi yapıyorsunuz diye sorma ama bana.

Benim dediğimi yap, yaptığımı yapma.

geçenlerde bi hamamböceği gördüm evde, o tuvalet senin, bu banyo benim, o tabak senin, bu tava benim, adım adım takip ettim hayvanı. 2 hafta evden çıkmayınca anladım ki böceğin yuvası bizim evmiş. yaktım ben evi...

Edit: alın evinize eppek verin demiyorum oğlum, güzelce sal dışarı gitsin. Orada mezhebine uygun bir bok bulup yaşamına devam etsin. *
ne güzel özgürlüktür o!
parazit zararlı canlıları öldürme özgürlüğüdür insan en büyük parazit aslında bu dünyada.
inşallah çorbana at sineği düşer de bu yazdığını gözden geçirirsin azizim.

amentobelli!
böcek dediğin hayvan "haşere" sınıfında olduğu ve sana gerek hijyenik gerek ise maddi olarak zarar verdiği için varolan haktır.

bir hayvan sever olarak konuşuyorum, beyninizi biraz çalıştırın amk.

evini temizleme o zaman, bırak hamamböcekleri yumurtlasınlar 10,000 tane, öldürme onları sen de. taşıdıkları hastalıklardan hastalık beğen.

trollüğe gerek yok.
geçenlerde demlikten çay alırken muslukta gezen bir karıncaya bir damla su damladı. o an hala hafızamda... hayvancağız neye uğradığını şaşırdı, böyle yavaş yavaş, kıvrana kıvrana nasıl da can verdi... içim öyle bir acıdı ki. kendime çok kızdım ama olan olmuştu. bir canlının hayatı, benim dikkatsiz bir hareketim yüzünden korkunç bir şekilde sonlandı. ve onun öyle acı içinde ölüşünü izlemek bana vicdan azabı çektirdi.

ben önemsiyorum. küçük olması, yaşama hakkının olmadığını göstermez.
zorunda kalmadıkça öldürmemeli.