bugün

Danışıklı dövüş.

Sözde düşmanlar.

Aynı şeyi savunuyorlar.
sözde düşmanlıktır, aşağıdaki fotodan da anlaşılabilir.
görsel
Hiç bir zaman! Hala bir birinin ekürisi ortaklardır. Sonuç olarak ikisini de üreten, programlayan, bu ülkeye yollayan aynı ağa babadır!

görsel

ikisi ekranlarda bir birlerine saldırarak kendi kitlelerini çoşturup oy toplarlar.

Kavgaları da sadece aralarındaki pazarlıktan ibarettir! Ver başkanlığı/Eyalet sistemini, Al özerk kürdistanı vs. misali!

Esas acı olanı ise HD-PKK Türk halkının büyük çoğunluğunun (Nasıl bıkmayalım, 14 senede 2000 senelik devleti batırdılar AMK) AKPKK'dan bıkıp usanıp, nefret ettiğini iyi bilir ve medya önünde AKPKK'ya saldırarak ,ne yazık ki toplumumuz içerisinde yaşayan omurgasız tatlı su solcusu ve liboş kesimden oy devşirir!

Buna en büyük desteği de içi HDPKK'lı dışı Y-CHP'li Dersimli Kemal ve yönetim kadrosu yaparlar. CHP seçmeninin mecburen oy vermek zorunda olduğunu bilir, oyu toplayıp muhalefet koltuğunu kapınca CHP seçmeninin % 100 karşı olduğu bütün politikaları gerçekleştirirler!

CHP seçmeninin bir çoğu da bunu bildiği halde Baraj nedeniyle oy verecek parti bulamadığı için, bir kısmı da 50 yaş üzeri ve sadece Halk TV izlediği için Y-CHP'ye oy vermeye devam ederler! Bu mantılar düşündükleri için onlara göre oylar bölünmesin diye pek seçenek yoktur! AKPKK, HDPKK, Y-MHP, Y-CHP al seç birini misali!

Oysa ki iktidarı devirmenin yolu Muhalefetin adam etmekten geçer! Bir başka değişle bir parti 14 senede 10 seçim kazanıp sürekli her seçimden galibiyetle çıkıyorsa bunun tek sorumlusu 2 ana muhalefet partisinin yönetimi, Liderleri ve bunların yanlış politikalarıdır!
Sen uyu foşşik onlar baştan beri düşman.
Yerinde sorudur. Daha düne kadar Kürt açılımını savunanan ak partiye minnettardı Selo ve saz arkadaşları şimdi Nouldu neyi paylaşamadılar?
iyi temizlemediyse demek ki rte barzaninin omzundaki konfetileri ondan olmuştur.
ak partiyi, Reis'i suçlayanlar barış istemek suç mu?

çözüm süreci olmasaydı Gezi'de pkk da devreye girerdi ve ülke mısır ve Suriye'den farksız olurdu.

çözüm süreci olmasaydı kirpi, altay gibi milli silahları yapacak zamanımız olmazdı. Kandil'i vuracak istihbaratı veren göktürk uydusu fırlatılmamış, israil uydusuna muhtaç olmuş olacaktık.

yollar köprüler yapılmamış olacaktı. yol, köprü, havaalanı basit şeyler değil. bunlar bir ülkenin askeri gücünü de simgeler. düzgün bir yol olmazsa askeri yığınak nasıl gönderilecek?

ülke yönetmek buradan ahkam kesmeye benzemiyor. elbet hatalar yapıldı. özellikle son 1.5 yıldır Reis'in başbakan olmadığı dönemde Davutoğlu süreci yönetemedi. medyaya yansıtılan diktatör algısının aksine Davutoğlu bildiğini okudu. ben burada birilerini suçlamak istemiyorum. Reis'in açıklamalarından ve gelen süreçten bu sonuç çıkıyor.

reis Dolmabahçe bildirisine karşı çıkmış, çözüm sürecini mit'in yürütmesi gerektiğini söylemişti. o andan sonra Dolmabahçe iptal oldu. ne yazık ki ak parti içinde diğer partilerde olduğu gibi kriptolar var.

bugün okuduğum bir kitapta şöyle yazıyor. "Bir şeyin doğru olduğuna inanmanız ya da doğru olduğunu bilmeniz, onun gerçekten doğru olduğu anlamına gelmez."

o yüzden doğan ve fetö medyasının sunduklarıyla sınırlı kalmayın. ben her gün en az 10 farklı haber sitesine bakıyorum. doğruya ulaşabilmek için.

okuyun araştırın beyin bedava nasıl olsa.
soruyu soran arkadaşın gözlerinden öpüyorum, zira mükemmel bir soru.

ülkeyi senelerdir beraber uçuruma sürükleyen bu ikili ne zamandır düşmanlar?

Referandumda "hayır" oyu kullanmayan hdp ne zamandır muhalefet?

imralı'ya heyet gönderip, Dolmabahçe'de anayasa yazanlar ne zamandır milliyetçiler?

Bu ve benzeri soruları bu iki basiretsiz partililerden birisinin gözünün içine baka baka sorun:

*düzgün tek bir cevap alamazsınız.
15. yazıya şu alttaki yazı ile cevap vermek gerekir!!!

AKP’nin seçim beyannamesi açıklandı.

*
Necip Hablemitoğlu öldürülecek. Bir milyon Iraklı katledilirken, Amerikan askerlerinin sağlığı için dua edilecek. Kafamıza çuval geçirilecek. istanbul’un göbeğinde sinagoglar, banka, konsolosluk havaya uçurulacak, 57 kişi ölecek. Soykırımı tanıyan ülke sayısı 9’ken, 27’ye çıkacak, soykırım için taziye mesajı yayınlanacak.

Milletin malı mülkü, bankalar limanlar telefonlar, babalar gibi satılacak, peşkeş çekilecek. BOP eşbaşkanı olunacak. Bir yandan “van münüts” şovu yapıp, beri yandan “Yahudi cesaret ödülü” alınacak. Denktaş sırtından hançerlenecek, yes be annem denilecek.

Dandik trenlere hız yaptırılacak, 41 insanımız öldürülecek. Pırlantanın kadevesi sıfırlanacak. Başka gün kalmamış tam 29 Ekim’de, Türk düşmanı Papa’nın heykeli önünde, AB anayasasına imza atılacak. “Hamdolsun AB’ye girdik” diyerek, güpegündüz havayi fişekler fırlatılacak. “Alt kimlik, üst kimlik” denilecek. Kuş gribi salgınının üstü örtülecek.

Keneden korunmak için pantolon paçaları çoraba sokulacak. Rahip Santoro öldürülecek. Hukuk ulemaya sorulacak. Danıştay basılacak, Yücel Özbilgin öldürülecek. 23 Nisan, 19 Mayıs gibi milli törenlere, hasta oldum bahanesiyle katılınmayacak. 10 Kasım’da, Suudi Kralı’na madalya takılacak. ingiltere Kraliçesi’nin şövalyesi olunacak.

Beyaz Saray’a “Tayyip Erdoğan’ı delikten süpürmeyin, kullanın” denilecek. Kapitülasyonlar geri getirilecek, hazine bonosundaki vergi stopajı, yabancılar için kaldırılacak. Eşek ithal edilecek. Çiftçi, anasını da alıp gidecek. Gemicikler alınacak. Apronda deve kesilecek. Hrant Dink öldürülecek. Madımak’ta insanları diri diri yakmaktan arananlar, istanbul belediyesinde işe alınacak. Deniz Feneri’ne dokunan, yanacak, Aydın Doğan düşman ilan edilecek, savcılar sanık yapılacak.

Şu anda 3 lirayı geçen dolar, 1.7 lira olduğunda, hamdolsun teğet geçti denilecek. Seçimlerde parmak boyası kaldırılacak, mezardan seçmen fışkıracak. Anketler manipüle edilecek. AKP’ye oy vermeyenlere “kanı bozuk” denilecek.

AKP’li belediye başkanı, fıkra ayaklarıyla, Atatürk’e “ibne” diyecek. Şehide kelle, Apo’ya sayın denecek. Bölücü terör, hortlatılacak. Şehit binbaşının bayrağa sarılı cenazesi, bavul gibi, kamyonet kasasıyla taşınacak. Güya DGM’ler kaldırılacak, özel yetkili mahkemeler kurulacak, kumpaslara göz yumulacak, hatta savcısı olunacak, PKK tanık TSK sanık yapılacak, genelkurmay başkanı “terörist” ilan edilecek, donanma lağvedilecek, Türkiye bağırsaklarını temizliyor denilecek, ne idüğü belirsiz Ergenekon hahamı gibi lavuklar, muteber adammış gibi TRT’ye çıkarılacak, polisimiz “imamın ordusu” yapılacak, yurtseverler, Atatürkçüler hapse atılacak, yandaş medyada linç edilecek, kahırdan kafalarına sıkmaları, kanserden ölmeleri sağlanacak.

CIA ajanının “Yeni Türkiye” isimli kitabı piyasaya sürülecek. Milli takımın bayrak rengi forması, turkuaz yapılacak. Fenerbahçe Başkanı hapse atılacak. Muhsin Yazıcıoğlu öldürülecek. PKK açılımı yapılacak, üniformalı teröristler Habur’da törenle karşılanacak, üstü açık otobüsle şehir turu atacak, itiraz edene “iki cihanda lekeli” denilecek.

PKK açılımı için TBMM oturumu yapılacak, oturum tarihi özenle seçilecek, tam 10 Kasım’a denk getirilecek. Arınç’a suikast yalanıyla kozmik odaya girilecek. Yetmez ama evet demeyene, darbeci denilecek, yargı mekanizmamız Yargıtayyip, Danıştayyip, Sayıştayyip haline getirilecek. Deniz Baykal’a kaset komplosu kurulacak, CHP dizayn edilecek, Yeni CHP olacak. MHP’ye belaltından vurulacak. Mavi Marmara bile bile ateşe atılacak, insanlarımız öldürülecek. “Mezar ev”lerle tanınan Hizbullahçılar serbest bırakılacak.

insanlık Anıtı’na ucube denilecek, yıkılacak. inek ithal edilecek, koyun ithal edilecek, saman ithal edilecek. Ha nükleer santral kurmuşsun, ha evine tüp bağlatmışsın, ikisi de aynı denilecek. “PKK’yla masaya oturduğumuzu iddia edenler şerefsizdir” deyip, PKK’yla masaya oturulacak, imralı ve Kandil’le müzakereler başlayacak.

Kandil’den canlı yayın yapılacak. Barzani, AKP’nin onur konuğu olacak, Türkiye seninle gurur duyuyor sloganı atılacak. Nevruz’da Apo’ya “ulusa sesleniş” konuşması yaptırılacak. Şehitlere “bi kaç Mehmet” denilecek. Cephanelik patlayacak, 25 şehide bile “Hindistan’da Pakistan’da olur böyle şeyler” denilecek, AKP valisi AKP generaline sucuk hediye edecek.

TBMM tarafından Vahdettin’i anma töreni yapılacak. Padişah Abdülhamid’e onursal doktora verilecek. 19 Mayıs yasaklanacak. Atatürk anıtlarına çelenk koymak yasaklanacak. Atatürkçülere “terörist holigan” denecek. Atatürk’le inönü’ye “iki ayyaş” denilecek.

Nutuk, suç delili olacak. 10 Kasım’da Anıtkabir’e değil, Brunei Sultanı’na gidilecek. TC silinecek. “600 yıllık imparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi” denilecek. izmir’e “gavur” denilecek, belediye başkanına 400 sene hapis istenecek.

Dersim için özür dilenecek, Seyid Rıza şehit ilan edilecek, Sabiha Gökçen ırkçı-soykırımcı ilan edilecek. Uludere’de 34 kaçakçı F16’larla öldürülecek. Atatürk ilkeleri ders kitaplarından çıkarılacak. “Kindar gençlik” yetiştirilecek. ilkokulda türban takılacak.

Suriye’de iç savaş körüklenecek, savaş uçağımız düşürülecek, sınırlarımız folofoş olacak, topraklarımız IŞiD kampı olacak, 2.5 milyon Suriyeli bize girecek. “Şam’da namaz kılacağız” diye atıp tutulacak, bilahare, Türk toprağı terkedilecek, Süleyman Şah türbesindeki boş sandukalar sırtlanarak, götün götün kaçılacak. Beslediğimiz karga, gözümüzü oyacak, Reyhanlı havaya uçacak, Suruç havaya uçacak. Gezi Parkı direnişinde, çocuklar öldürülecek, anneleri yuhalatılacak.

Camide içki içtiler yalanı söylenecek. Başörtülü bacıma saldırdılar yalanı söylenecek. Hazreti Muhammed’e AKP amblemli nüfus cüzdanı çıkarılacak. Ayakkabı kutusu yakalanacak, yatak odalarında para sayma makineleri yakalanacak, paraları sıfırladın mı yakalanacak, istifimiz hiç bozulmayacak, pişkin pişkin inkar edilecek, “günah işleme özgürlüğüne müdahale ediliyor” denilecek, yakalanan paralar faiziyle iade edilecek. “Muhterem hocaefendi” derken, aniden “sülük” denilecek.

Cici savcılar, haşhaşi olacak. Destan yazan polisler, paralel olacak. “Ne istediniz de vermedik” denilen cemaat, terör örgütü olacak. Milletin orasına koyanlara, plaket verilecek. AKP valisi, vatandaşa “gavat” diyecek. Kızılay’ın Türk’ü silinecek. “Türk yok” denilecek. Andımız kaldırılacak. Öğrenciler zorla imam hatip’e kaydedilecek. “Tayyip Erdoğan, Allahu tealanın bütün vasıflarını üzerinde toplamış bir lider” denilecek. Camide seçim propagandası yapılacak.

Miting kürsülerinde Kuran’ı Kerim’le oy istenecek. Belediyenin önüne Kabe maketi kurulacak. Minareler süngü, kubbeler miğfer, diyanetin mercedesleri zırhlı olacak. Twitter kapatılacak. YouTube kapatılacak. Madenler taşeronlaştırılacak, köle düzeni kurulacak, Soma’da 301 insanımız can verecek, “olağandır, fıtratında var” denilecek, taziyeye gidip cenaze sahibine tokat atılacak, yerlerde tekmelenecek. PKK’lılar askeri üssün bayrağını indirecek, armut gibi seyredilecek, müdahale edilmeyecek. Şehit babası, Tayyip Erdoğan’a hakaret etti diye, hapse mahkum edilecek.

Barzani’nin peşmerge konvoyları, tam cumhuriyet bayramımızda, topraklarımızda resmi geçit yapacak, MiT eskortluk yapacak. Mahsum Korkmaz heykeli dikilecek. Atatürk heykelleri yakılacak. Musul konsolosluğumuz basılacak, konsolos dahil, 46 insanımız kaçırılacak. Kürtaja katliam, sezaryene cinayet denilecek, en az üç çocuk doğurtulacak, kadınlar kahkaha atmayacak, bir kadın olarak susacak! TÜSiAD başkanı, vatan haini ilan edilecek. Dünyanın en pahalı benzini kullanılacak.

58 başbakanın 80 senede yaptığı borcun üç misli borç yapılacak. Cari açık 83 kat artacak. Ermenekli şehit madencinin babası Recep amcanın cızlavetleri yırtıkken, Recep beye 1.150 küsur odalı saray yaptırılacak. PKK cirit atarken, askerin operasyon talepleri reddedilecek, 7 Haziran seçiminde istenen sonuç çıkmayınca, aniden vur emri verilecek.

Milliyetçilik ayaklar altına alınırken, şimdi milliyetçi olunacak, milli vekil istenecek. Analar ağlamasın’dan vazgeçilecek, ne mutlu şehit ailelerine denilecek. Açılım döneminde “ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi” diyen, şehitlerimiz toprağa verilirken tee Myanmar’a gidip Arakanlılara gözyaşı döken Ahmet Kiziroğlu, şimdi Dağlıca şehitlerimizin cenazesinde ağlayacak.

Tetikçi havuz medyasının tehditleri, fiziki saldırıya dönüşecek, gazete binaları basılacak, taşlanacak, gazeteciler dövülecek.

*

E, hadi bismillah.

Yılmaz ÖZDiL