bugün

abd'nin ırak ve afganistan işgalleriyle başlayan büyük ortadoğu projesinde gelinen son aşamadır. bu aşamayı karakterize eden olaylar, tunus'ta başlayarak arap dünyasına yayılan halk hareketleri, ulusalcı arap rejimlerinin yıkılması, libya'nın saldırıya uğrayarak iki parçaya ayrılmasının yolunun açılması, suriye'deki sünnilerin ayaklanmaya teşvik edilerek suriye'ye müdahale kanallarının açılmaya başlanması, ardından pikolojik harekat bağlamında kaddafi'nin oğlunun öldürülmesini müteakiben, abd'nin uzun süredir yerini bildiği bin ladin'i öldürmeye karar vermesi ve kararı uygulaması, ladin'in ölüsünü denize attık beyanı ile açıkca olmasa da bilinçaltlarında ladin'i destekleyen ve onu islamın gücü gibi gören kitlelerin moral güçlerinin kırılması, gül'ün türkiye'nin bu aşamadaki tavrını, ladin'in öldürülmesi üzerine hemen memnunluk ifade ederek destek sinyalini vermesi ve nihayet türkiye'deki seçimler, birlikte değerlendirildiğinde, yerinden oynatılan taşların, emperyalizmin istediği gibi yerleştireceği siyasi ve psikolojik zeminler yaratıyor. el fetih ile hamas'ın barış yapmaları, oynanan büyük oyunu gördüklerini, suriye desteğinin yakında kaybolacağını değerlendirdiklerini gösterir. sırada türkiye'nin seçimlerden sonraki dizaynının tamamlanması vardır. akp tek başına anayasayı değiştirecek kadar milletvekilliği kazanırsa, hepimizin çok iyi bildiği gibi, "ileri demokrasi" adı altında, batının çıkarlarına uygun olarak şekillenmemizin yasal yolu açılacaktır. bu oyunların boşa çıkarılması, ne yazık ki bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan kimi seçmenin oylarına bağlıdır. şimdiki türkiye ve arap ülkeleri gibi ülkelerdeki tasarlanan demokrasi, emperyalizmin çıkarlarına en uygun yönetim şekilleridir. abd'nin ılımlı islamı yaymaya çalışmasının esprisi, ulusalcı rejimleri yıkarak, bağımsızlıklarından sıyırmak ve bu ülkeleri işbirlikçileri aracılığıyla rahatça kontrol etmek ve yönetmektir. biz de bu oyunda, kasabın yardımcısı koyun rolünü benimsemiş durumdayız.