bugün

haftada bir yaşanıyor bu heyecan sözlük yazarlarınca.

fake ya da atlamaya zıplamaya gelmiş, ya da canı sıkılmış "yirim sözlüğü de formatı da" tadında seri bir şekilde entry giren yazarın uçmasını, uçurulmasını ağızdan salyalar akıtarak, eblek bir sırıtışla beklemektir.

silik olması beklenen yazar hele format dahilinde entry giriyorsa bu sefer bu heyecanlı bünye sinir yapar, agresifleşmeye başlar ve kendisi format dışını çıkmaya başlar. bir nevi sinirden kendini sitme moduna girer.

yersiz ve gereksiz bir beklentidir. kurallar belli, format belli, moderatorler belli... niye o kişinin nick altına ahanda uçtu uçuyor tadında entryler girilir anlamam. sen misin buranın bekçisi? gammazsan gammazla, moderatorsen silik yap, tabi gerekiyorsa. yok ben sade bir yazarım diyorsan adam gibi döşe entryni nickaltına. yok "ben sevmiyorum, gitsin bu. kaka, pis" tarzı basit yakarışlar hoş durmuyor kişi karakteri için. "uçması gereken yazar" nasıl bir tanımdır? sen kimsin? neyin hesabını kesiyorsun. yapmayın, yaptırtmayın. devlete güvenin.
karşıt fikirde olan yazarın gitmesini isteyerek ortamın kendisine kalmasını beklemektir.
artık kendi fikrini rahatça savunacaktır, çünkü bir kişi eksilmiştir karşı görüşten, diğerleri de nasıl olsa gidecektir.
belki o bi şeyleri desteklemezse fikirlerini birlerine kabul ettirecektir.
amacının fikir alışverişi değil, fikirlerini kabul ettirmek olduğunu içten içe bilmektedir.
o yazar silindiğinden egosu tavan yapacaktır, çünkü o "silik" kendisi ise hala yazar olacaktır.
e yeterlidir bu mutlu olmak için.
tabi bir daha ki yazar alımına kadar...
ama düşünsene o silindiğinde istediği gibi nick altı yazıp, istediği kadar aşağılayabilecektir onu. çünkü cevap hakkı yoktur, "silik"tir o.
egonun coştuğu andır o an.
kişimiz bir selebriti edasıyla ilgili kişinin nick altında içindeki kompleksleri hayata geçirmiş ve gerekli butona basmıştır.
içi rahattır, cevap gelmeyecektir.