bugün

evet böyle bir şey vardır. yok diyenin kafasını kırarım. neredeyse her aklıma geldiğinde gülüyorum diyeceğim amma aklımdan da çıkmıyor ki be kardeşim.

ilkokulda benim başıma gelmedik gariplik kalmadı kardeşim. canım insan güzel kardeşim. o "vurucam kırbacı" mode off olarak okulumuza tiyatroya gelen şişko nuri "benim balonlarım vardıı onları kimler çaldıı ben insan değil miyim?" repliğinden ibaret oyununu bizim okulun geniş avlusuna atılan masaların üzerine çıkıp oynadıydı, üzerinde de xxxxxxl ebadında bir gömlek, töbe neüzübillah ayın sondördünü gibi bir de yakalık vardı. sahnede devleşti tam anlamıyla. sahne arasında beş dakikalık mola verdiğini hatırlıyorum, kenara konulan sandalyeye oturmuş hademenin getirdiği çaya şeker atıyordu, tam bir avuç şeker atınca müdür yardımcımız yavşak kadri bize dönerek "hehe bakın çocuklar niye tatlı dilli nuri abiniz, çünkü çayına çok şeker atıyoor hehe" diye yavşamıştı nuriye. o zamandan beri ne boka yaradığını anlamadığım kadri hocayı örnek alıp sözlük selebritilerine yavşamayı bile düşünüyorum. neyse ben de tatlı dilli olayım diye parmağımı yalayıp toz şekere batırır onu da öyle parmağım buruşana dek uzun zaman emerdim. misbonları avuç avuç yutardım. sonuçta hafiften obeze bağladım çocukluğumda. ya metin milli gelseydi okula, tümden boku yemiştik o vakit sayın abiler. sahnede metin milli çıldırırken onu örnekseyip yakalıklar havaya yapabilirdik, belki pelerinsiz olduğum için okula gitmekten utanırdım filan fıstık.