bugün

pwc, e&y, kpmg, deloitte diye adlandırılan big 4 şirketten birinin adamıysa daha bir itibar görür bunlar ama çok gereksiz bir iş yaptıkları, denetime gittikleri şirketlerde hiç sevilmedikleri de çok aşikardır.

ben bu adamların yaptıkları işi koşu bandında koşmaya benzetiyorum.. koşuyorsun koşuyorsun koşuyorsun, bir bakıyorsun aynı yerdesin. bunlar da gecelere kadar çalışırlar, ama "ee koç ne oldu şimdi?" desen, bir sayfalık bir "opinion" (dikkatinizi çekerim, herhangi bir rapor bile değil, görüş) verip giderler.

işin bağımsızlıktan uzak tarafı ise; şirketlerin "opinion" almak için 3. parti denetçilere para ödemesidir. yani bir denetçi gidip ekmek kapısına ne kadar "bad opinion" verebilirse işte onlar da o kadar verebilir. rekabetin olduğu ortamda da kimse client'ını (bkz: customer-client arasındaki fark) kaptırmamak için bazı şeylerin üstünün örtüldüğünü düşünürüm hep.
güncel Önemli Başlıklar