bugün

türkiye de bazı sanayicinin ağzına sakız olmuş kendini kandırma cümlesi.

bunca yıllık tüketici ve teknisyenim daha böyle bir sanayi ürünü görmedim.
buradaki yazılarımda türk ün her anlamda büyük kapasiteye sahip olduğunu vurgulayan biriyim ama kafayı da kuma gömmem.
iki tane alet edavatı yanyana koy sana hangisi yerli hangisi avrupa pat diye söylerim.
nasıl tanırım. yerli sanayicim boyaya, son işleme ve dış görünüşe titizlik göstermez çünkü bu konuda calışan bir elemanı yoktur.
seçtiğ renklerde estetik kaygı yoktur. bir kalıbı 15 sene kullanır çünkü üretimi azdır. 15 senelik kalıptan da ancak o ürün çıkar.

birde ve asıl önemlisi avrupalı üretici dünyanın borcunu alır. aslında karda değildir amma gizli devlet teşvikleri vs ile ayakta durur.

e sanayicimize düşen nedir.

hakkaten kendini sanayiye adamaktır. bu işin bir savaş olduğunu, köşklerde, mercedeslerde gezmekle türk ulusuna hizmet edemeyeceğini bilmektir.
ve kendisi için değil torunları için çalışması gerektiğini bilmelidir.

böyle olanları vardır ama sayılarının az olduğu sanayideki seviyemizden çok net anlaşılır.
Kar amacı gütmekten başka bir derdi olmayan sanayicinin kendine özgü böbürlenişidir. Hiç aslı yoktur.