bugün

20 dakika önce otobüsten indim , çalan şarkının etkisi ile (bkz: the clash-should i stay or should i go) dans ede ede eve gidiyorum ki bi an tek kulaklığım kulağımdan fırlayıp yere düştü , o an içinde de bir ses '' gardaaaaaş altıncı nesillerin hepsi e e pis kaka '' keçiören gibi bi muhitte yaşıyorsanız eğer ara sokaklardan böyle enteresan bir cümle duymak eminim sizin de garibinize gider , ''dur bakalım , neyin nesiymiş bu ? '' deyip sesin geldiği sokağa doğru yavaş adımlarla yürüdüm , adımlarımın çıkarttığı sesler sadece sokaktaki insanın ben olduğuna inandırınca ve seslerin hala yankılanmaya devam ettiğini işitince biraz korktum , elimdeki poşetleri yere düşürdüm ilk başta aldığım 2 kilo elmadan bi kaç tanesini '' kimsiniz lan siz '' diye bağırarak çevreye fırlatmaya başladım , bi an için ses kesildi ki tam evin yolunu tutacakken omzumda bi el hissedip dönüp baktım.

korktuğumu anlayıp bu korkumu yenmem için gereksiz hiç bir söz sarf etmeden direkt konuya girdi , yeni bi oluşum olduklarını , tüm türkiyeyi gezdiklerini nitelikten ve özgünlükten yoksun 9.nesillere bok atan 6.nesil yazar(lar)ın evini bulup iki çift laf konuşacağını , hikayelerinin kimse tarafından siklenmediğini , erotik hikayelerin bile daha rehavet gördüğünü dile getireceklerini söyledi. Ben de hemen 2 tane elma çıkarıp verdim , bu haklı mücadelelerinde yanlarında olduğumu , yılmamaları gerektiğini söyledim ve oradan ayrıldım.

not: plantae yazara ithafen yazılmış olup , hikayede belirtilen kişi ve kurumların tamamen hayal ürünü olduğunu söylemek isterim. Ana fikir sizlerindir dostlar.