bugün

babanın başka bir kadınla kaçması, bundan dolayı annenin de bırakıp gitmesinden sonra akrabaların sahip çıkması durumudur. Dışardakiler öteki olduğunuzu farkettirir size. Mesela hiç unutmam bir tane orospu çocuğu tam yemek sofrasındayken bana demişti "babanı mı zengin edeceksin lan ne burda yiyosun " demişti. o an henüz 9 yaşında olduğumdan dolayı ağlamıştım. Hep filmlerdeki aile yaşantısına imrenirdim, anne yok baba yok kardeş yok sonra mavi ekran verirdim. Zordur be sözlük bunları yaşamak hem de çok zor.
Anne babanın yurtdışında yaşaması ancak sizin özünüzden kopmamanız için sizi Türkiye'de okutmak istemesi de ülkemizde sık rastlanan bir durumdur.
Genellikle dede-babaanne yanında kalır küçük çocuklar.
Anne Ve baba hayattayken öksüz ve yetim kalır insan. Diğer aktabalarınız sizi ne kadar sevse de ana-baba gibi olmaz. Hele kendi çocukları da varsa yemeklerde, bayramlık alışverişlerinde, gezmelere gidilirken ister istemez geride kalırsınız. Babanızın maddi imkanları onların ayağına sermiş olması da birşeyi farkettirmez. Tüm bunlar neyse de en kötüsü çocuklar arasındaki kavgalarda hep haksız hep yalnız olmanız koyar Size. (sürekli piçlik yapan komşu çocuğunu haklı olarak azıcık hırpaladığımda pezemenk babasından sokakta yediğim tokatı da unutamam asla.biliyorum Babası yanında olan el kadar hiçbir çocuğa vurmaya cesaret edemezdi o adam.)
Sonuç eksik bir ruh. Anneden zamanında bulamadığı şefkati diğer Kadınlarda arayan, kimseye güvenmeyip, sürekli aldatan karanlık ve her zaman soğuk bir kişilik.
Bu yüzden güneşi seviyorum belki de.