bugün

ab ye üyelik kapsamında çizilen çerçevelerden tam olarak haberdar edilmeyen yurdum insanının kafasını kurcalayan bir durumdur. çerçeve belgeleri mevcuttur, kopenhag kriterleri denilen şeyler yerine getirilmektedir, tam üyelik yolunda türkiye canını dişine takmıştır ama, sonuç ne olacaktır, bilinmez. "ab nin ülkemize getirileri ve götürüleri uzun ve kısa vadede nelerdir? erime potası haline gelmiş olan batı dünyasına köklü gelenekleri görenekleri ve hayat görüşü olan türk insanı adapte olacak mıdır, bizi bu yolda bekleyen zorluklar nelerdir? şu anda da iç işlerimize müdahale etme çabasında olan batı dünyası içlerine girince acaba neler yapacaktır? ab gelişimimiz için bir basamak, bir portal mıdır yoksa tam anlamıyla bir kurtlar sofrası mıdır?" bunlar türk insanının kafasını kurcalayan ve cevap bekleyen sorulardır elbette. süregelen tartışmalar bir yana dursun; milletçe üzerinde durmamız, ödün vermemiz gereken bir durum vardır. ne olursa olsun, menfaatimiz ne derece büyük olursa olsun milli birliğimizi, egemenliğimizi ve şerefimizi zedeleyecek oluşumların karşısında olmalı, buna göre hareket etmeliyiz. gerisi bahane...
ab bize girmiş gireceği kadar diye düşünecek olursak sorunsal olmaktan çıkacak bir mevzuya dönüşeceğini düşünüyorum. ab ye girmek için yediğimiz ... , yatağına yattığımız kurumların sayısını artık sayamaz hale geldim. hele gümrük birliği aklıma geldikçe çıldırıyorum. sen yılda 50 milyar dolarlık ihracatına vergi vermezken 500 milyar dolarlık ithalattan vergi almamayı başarı olarak addedebiliyorsun ya ey koca devlet ben de sana hakkımı haramı zıkkım ediyorum.
(bkz: ab bize girsin)
güncel Önemli Başlıklar