bugün

grupta oynadığımız hollanda, estonya ve romanya maçlarından sonra yapılabilecek tespittir. bence galatasaray'ın manchester, ordu, eskişehir ve braga maçlarını da izleyenler sorunun benzeştiğini göreceklerdir.

hem galatasaray hem de milli takımın ana sorunu, oyunu yavaş oynamaları ve sette pas alternatiflerinin çoğu zaman 0 (sıfır), bazen de 1 olmasıdır.

her iki takım da, rakibin sahasına yerleşmekte, çoğalmaktave oyunu oraya yıkmakta pek zorluk çekmiyor. sete yerleştikten sonra herkes çok durağan oynadığından, oyunu başlatacak kişi yaratıcı pas kullanma şansı yakalayamıyor. dolayısıyla, tehlikesiz alanda, tehlikesiz paslaşmalarla top kullanılıyor. rakip alan daraltınca da rastgele kaleye dikine pas zorlanıyor ki bu da genelde kötü ayaklar tarafından tercih ediliyor.

yapılması gereken şey, sete yerleşildiğinde tehlikesiz alanda bile olsa topu hızlı dolaştırmaktır. hızlı pas yapmaya başladığınızda öndeki grup doğru koşularla alanlarını boşaltırlarsa rakibin boşluk vermesi sağlanabilir.

vs. vs.
yaşanan en büyük sorunların bir tanesi de gerçek anlamda golcü olmamasıdır. hem burak hem de umut, ilk etapta "geleni atar" diyebileceğimiz oyuncular değil. özellikle umut, bu konuda galatasaray'ı da çok yanlışa sevkediyor. oyundaki istek ve aruzusu, sürekliliği (ki yok bence) derken derken gol atamayan forvetlere alıştık.

umut, burak, mevlüt...

şu anda necati fazlasıyla hakediyor milli formayı. adam geçen sene galatasaray'a geldi attı, gitti şimdi eskişehirspor'a atıyor. e alacaksın o zaman milli takıma.

bir de cenk tosun denenmeli, üzerinde durulmalı ve milli takıma kazandırılmalı.

benim saydığım isimler ideal oyuncular değil ancak "gol atar" diyebileceğimiz başka oyuncular varsa onların da üzerinde durulmalı. mesela semih oynayabilseydi sürekli. milli takım için harika olurdu. onu sayamıyorum çünkü durumunu pek bilmiyoruz.
gol yolları çok vasat durumda, defans geçen yıllara göre daha düzelmiş, orta sahada yeni arayışlar var, forvet çok büyük sıkıntı özellikle son vuruşta olan beceriksizliğimiz takımı düzensiz bir futbola sürüklüyor. pek çok yetenekli topçunun olduğu ülkemizde adamlar denenmiyor.
milli duyguların, coşkunun yerini medyada boy gösterme, popüler olma ve para hırsının almasıdır.

aslında bu ülkenin genel bir sorunu, milliyetçilik yükseliyor deniyor ama alakası yok. insanlarımızın milli duyguları törpülendi. bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın derdinde herkes. kimse kimsenin umrunda değil. aynı milli takımın yenilmesi, elenmesi vs. nin futbolcuların umrunda olmadığı gibi.

80 lerde 90 larda kötüydük ama savaşan, tekmeye kafa atan, kaşı, gözü, kafası yarılan, forması kana bulanan futbolcularımız vardı. oysa şimdi forması kirlenmeden maç bitiren oyuncular var.

sorun ne abdullah avcı da ne futbolcularda. bizi bu hale medya, yöneticiler, futboldan anlamayan işadamları getirdi.

yeniden yapılanmaya değil, hırsa, özgüvene, coşkuya ihtiyacımız var.

türk futbolunun deyim yerindeyse bir gusül abdesti alması lazım.
takım ruhu yok, bence en büyük sorun bu.