bugün

dün markette rastladım.

kahverengi bir ceket, koyu mavi bir gömlek ve yine kahverengi bir kravat. uyumsuz geliyordu giysilerin sahaya dizilimi. topçulara para ödenmiyordu aylardır besbelli.

elimde poşetler, yarına çıkma telaşem yok, üniversitede okuyan çocuk yok, kira derdi yok, para derdi yok. ama hepsi memurumda var.

+ 650 gram domates verir misin evladım?

döndüm baktım, döndüler baktılar. tezgahtar çocuk bıyık altından gülümsedi. belli ki cahildi. memurum da çekingen elbet, farkında ne kadar da dibe vurduğunun. huzursuz bir telaşe var üzerinde. bir an evvel çıkmak istiyor kalabalıklardan. utanması gerekenler utanmazken, o utanıyor fakirliğinden.

anlaşılan, cebindeki paraya göre hesaplamıştı alacağı miktarı. hesaplamakla geçiyordu ya ömrü zaten. koymadı ona. bozukluklarla ödedi ücreti. mağrur adımlarla, başını eğerek, tekrar karıştı soysuzların dünyasına.