bugün

saygı değer okur dostlar ve muhterem yazar kardeşlerim;
bugün hiç bir teknik bilgisi olmayan, bu iş için özel bir eğitim almamış insana sorun. '' pardon bakar mısınız?'' deyin. '' istanbul'da köprüler dolup taşıyor. insanlar saatlerce trafikte kalıyor. siz bu ülkenin başında olsaydınız eğer nasıl bir çözüm yolu bulurdunuz?'' deyin. size vereceği cevap; '' yeni bir köprü yaptırırdım.'' olur büyük ihtimalle. sokaktaki insanın bu cevabı vermesi oldukça olağan bir hadisedir. yurdum insanı. peki bizi yönetenler onlar nasıl böyle bir karar alabiliyor?
ingiliz (yanılıyor olabilirim) mühendisin biri; '' biraz tadilat ve onarımla, hali hazırda bulunan köprülerinizi çift katlı yapabiliriz. alt kat gidiş, üst kat dönüş. hem trafik azalır. hem de yeni bir köprü yapmak zorunda kalmazsınız.'' diyor.
yeni bir köprü, mahvedilmiş bir orman, doğallığından uzaklaştırılmış minik bir köy demektir. 3.köprünün geçeceği garipçe köyü bana 2 kilometre uzaklıkta. o kadar küçük bir köy ki inanamazsınız. yolumu kaybederek şans eseri bulmuştum garipçeyi. bir tane restoran var. geçen arabalara uzaylıymışçasına bakıyorlar köy halkı. nerdeyse hiç araba yoktur. bir otobüs girer garipçeye. o da bazen. kaptan sorar:'' garipçe'ye gidecek var mı?'' diye. eğer ses çıkmazsa uğramaz bile. çok ciddiyim bak. o kadar minik bir yer. sarıyerden rumeli feneri yolunun 3. kilometresinde ayrımı görürsünüz. garipçe->.
bizi yönetenlere baktığımız zaman çok dikkat çekici bir husus gözümüze çarpar. yaratıcılıktan uzak, basit kararlar alırlar.
+ sigara dumanı kafelerde olmuyor.
- tamam. yasak artık.

+ köprüler tam hizmet sunamıyor. trafik ana baba günü.
- tamam. bir tane daha yapalım.

+ üniversite rektörleri atatürk ilkelerine bağlı, laik insanlar.
- tamam. ben seçerim artık rektörleri.

aslında orman arazisinin yok edilerek yeni bir köprü yapılmasına hiç şaşırmadım. beni asıl şaşırtan, eşşekten düşmüşe dönmeme neden olan mevzu çok daha farklı.
köprünün geçeceği güzergah kimseyle paylaşılmadı. sadece başbakan biliyordu. bir de büyükşehir belediye başkanı.
meğerse aylar öncesinden sayın emine erdoğan bu güzergahı tam anlamıyla parsellemiş. o arazi kamulaştırılınca inanılmaz bir vole vurma durumu söz konusu.
bunu sakın sorgulamayın!
dünyanın en pahalı benzinini tüketiyoruz. bunu da sakın sorgulamayın!
dünyada ki en pahalı eti biz yiyoruz. bunu da sakın sorgulamayın!
üç küsür liralık benzinin 2.70 kuruşu vergi. biliyor muydunuz?
1 liralık benzin 3.70 oluyor. kimse bunu sorgulamasın.
bu ülke yurt dışına et satardı.bu ülkede et balık kurumu vardı. bilir misiniz?
bu kurum özelleştirildi! aynı 500 küsür kurumun özelleştirildiği gibi. halkbank. halkındı. 5-6 yıl önce özelleştirildi. 80 küsür yılda yapılan el emeği göz nuru kurumlar özelleştirildi akp zamanında. bir tek! bir tek fabrika yapılmadı. şimdi anayasa değişiyor. bunu da sorgulamayın! suçu olmayan, yargılanmaktan korkmayan insan neden yasayı değiştirsin? akp devri yakında kapanacak. tek korktukları yüce divan. bu devir kapancak geriye borçtan başka nerdeyse hiç birşey kalmayacak. he birde yok olmuş garipçe köyü kalacak.
herkesi sagıyla selamlıyorum.