bugün

gayet de olabiliyor insan aşık. köpek gibi de bağlanıyor. yalnız daha tecrübeli oluyorsun o ayrı.
ah nerede... daha da fena oluyor tam tersine. ondan öncekiler aşk değilmiş diyorsun. çocukluk saçmalamasıymış.
(bkz: artık sende herkes gibisin).
Mümkündür. Böyle bir dogma yoktur. Aşk fırtına gibidir, ateş gibidir. Bir anda yanar ve devam eder. Nasıl yaklaşacağını bilirsen seni ısıtır, sana mutluluk verir. Nasıl yaklaşacağını bilmeden bilgece davranmazsan seni de kendisi sönene kadar yakar ve geride sadece küllerini bırakır. Bazen hiç gelmeyecek, geri dönemeyecek sanırsın... Küllerinden doğarsan şanslısın. Doğamazsan eğer rüzgar seni nereye savurursa oraya giden kül olursun. Parçaların dört bir yana dağılır, farklı yerlere gider. Biri belki filizlenir bir tohuma düşer, birisi okyanusa uçar yeni deryalar keşfeder.. Sen eski sen olmazsın. Olduğunu sanırsın evet, o da kırılmış vazo gibidir. Değiştiğini mi sanıyorsun? Her ne kadar güçlü yapıştırıcılarla kırıklarını sarsan da vazondaki çatlaklar her zaman kalacaktır. Dünyaya hep siyah buğulu bir camdan bakacaksın ve geleceğinin eriyip gittiğini, onun gibi biriyle hiçbir zaman olamayacağını göreceksin. Sadece Tanrı'ya tutunmak, hem o hem de kendin için dua etmek kalır geriye. içimde kopan fırtınaları, ruhumun yok oluşunu açıklamamın imkanı yok.