bugün

2002 seçimlerinden önce gerçekleşen görüşmedir. seçimlerden sonra tayyip erdoğan süleyman demirel'in ombudsman olmasını önermiştir.
görüşme iki kere yapılmıştır. biri güniz sokakta demirelin evinde diğeri bir konferans salonunun idari odasında. erdoğan, demirel'e ombdusmanlık teklif etmemiştir. demirel "bu işlerde yenisiniz, erbakan'a yapılanları unutmayın sizin de başınıza gelebilir, dikkatli gidin" diyerek açıktan tehdit etmiştir. tayyip erdoğan da kasımpaşalılığını göstermiş "efendi ol çekil kenara, arada sen de ezilirsin" diyerekten resti görmüştür. basına bu şekilde yansımasa da açık ve seçik iki tarafın restleşmesi vardır. kazanan tabii ki tayyip erdoğan olmuş, askeri vesayeti sivil idarenin emirne sokmuştur.

ombdusmanlık teklifinin gerçek yüzü şudur. demirel erdoğan'a cumhurbaşkanı ve genelkurmay başkanı ile iyi geçinmezse erbakan'dan daha beter hırpalanacağını söylemiştir, tayyip erdoğan'da "sizi arayı yumuşatın, her iki tarafa da yakın sayılırsınız aracı olun, aksi halde adnan menderesin giydiği idam gömleğini giymeye kararlıyım" demiştir. bu kararlılık sebebiyle kısa bir süre sonra demirelin tüm sesi soluğu kesilmiştir. tabii fadime şahin hikayesini mucidi olan hürriyet gazetesi bu olayı "demirel'e ombdusman ol teklifi" diye duyurmuştur ki hiç alakası yoktur. tayyip erdoğan resmen "27 şubat'da karşı tarafla birlik olup canımıza okudun, ben de sizin canınıza okuyacağım" demiştir dediğini de yapmaktadır.
tayyip erdoğan'ın kılıçdaroğlu'na tepkisi anlaşılamamıştır.