bugün

tarihe mal olmuş, türk milletinin laik cumhuriyete, atatürke ve ataürkçü düşünceye bağlılığını hiç bir zorlama, teşvik, promosyon olmadan, 14 nisan 2007 de milyonlar halinde çağlayarak başlattığı hareket.

14 nisan halkın tam bağımsız türkiye hedefini bir kez daha ilan ettiği, ulusal bağımsızlığa sahip çıktığı günün simgesidir.
22 temmuzda halkin cevap verdigi harekettir
sanırım ülkeye gerginlikten başka bir şey vermedi.
ülkeyi ne yazık ki 12 eylül öncesi ortama geri götüren, karsı olduklari fikri daha da güclendirmekten baska bir işe yaramayan harekettir.

bunun nedeni slogan atip bizim projemiz budur dememektir. doğmamiş bebeğe don biçip bunun üzerinde kavga vermektir.

mesela bu örnek dyp anap birleşmesinde erkan mumcu'nun siyasi kariyerinni bitmesine dyp'nin ise siyasi partiler mezarliğina gömülmesine sebep vermiştir.

bir kıvılcım çakıldı, dünya ekonomik kriziyle beraber bazi kötümserler ve götümserler marifetiyle maceradan maceraya kosuldu.

şimdi biz taksitle bu faturalari ödüyoruz, ama bu tip dingil siyaseti ile yangin mal kacirir gibi atraksiyonlarla sirf polisle kovalamac oynayacağim denerek eriyen ve bitmekte olan mumun yanmasina sebebiyet verilmez.

bu kadar aymazlik ve ileri görüssüzlük ancak ve ancak buaralarda olur. daha önce bu film dönmedi mi? döndü elbette biraz merak eden üsenmesin o filmi ve filmleri bir izlesin.
bugün anlıyoruz ki gene ve gene çok pis oyuna getirilmesi, birileri tarafından feci biçimde kullanılmasıdır türkiye halkının bu cumhuriyet mitingleri filan. hiç mi sıkılmadık bu kadar hayal kırıklığına uğrayıp da hala her yürüyün gayri diyenin peşinden ''birader yürüyelim de nereye yürüyelim?'' demeden koyun gibi takılmaya? eşşek bile suyu görünce durur, onu kırbaçlayıp karşıya geçirmeye çalışan sahibini teper, onun kadar olamadık.
Hükümeti eleştirmenin iki yolu vardır. meydana çıkar slogan atar ve birilerinin seni dikkate almasını sağlamaya çalışırsın ya da terör örgütü kurar, bir şeyler elde etmek için masum insanların kanına girersin...

milyon tane adamın içten hisleri ile memleketlerini ve yaşam biçimlerini korumak için meydanlara çıkmalarıdır 14 Nisan 2007'de başlayan eylemler dizisi. demokratik haktır bu kardeşim. yok birileri kullanmış, birileri bu eylemleri tezgahlamış, katılımcılar da tufaya gelmiş. esas bunlara inananlar tezgaha girmişlerdir. adam omzuna bebeğini alıp da gitmiştir bu eylemlere, ellerinde bayraklarla. konuşma yapanlar dinlenmemiştir bile.

oradan olmadan, ne olduğuna dair atıp tutmak basitlikten başka bir şey değil.
organizasyonu yapan kim di? add.

add'nin başında kim var? şener eruygur.

kimdir bu şener eruygur? 2004 yılında jandarma genel komutanı. add'ye üye olur olmaz başkanlığa getirilen emekli paşamız.

2004 yılında ordu üst yönetimindeki -darbe günlükleri'nde yer alan- şener eruygur'un da yer aldığı bir toplantıda orhan yöney şöyle diyor;

--alıntı--
AKP'nin iktidar olmasına rağmen muktedir olamadığı halka gösterilmelidir. Bu yönde eylemler yapılmalıdır. Zaman geçtikçe karşımızdaki kitle büyümektedir. Bunlar kadrolaştıkça genişliyorlar. Dolayısı ile zaman lehimize çalışmıyor. Bu nedenle ileride bir eylem yapmaya gidersek, alacağımız tedbirler çok sancılı olabilir. Eylemlerimiz Aralık 2004 dönemine kalmamalıdır. O tarihlerde AB, AKP'nin isteklerini yapacak, bu ise bizim aleyhimize olacaktır. Bu nedenle eskalasyonu hızlandırmalıyız. Halka bazı şeyleri açıkça anlatmalıyız. Yazarlar ve önemli kişiler ile temasa geçerek "Eğer demokrasiyi korumak istiyorsanız biz sizinleyiz" diye mesaj vermemiz lazım. Yargı bitmiştir. Yargıdan medet ummamalıyız. Ama yargıyı eski rayına oturtmak için destek vermeliyiz. Doğal mütefiklerimiz, üniversiteler ve sendikalardır. Bu kurumlar bizlerden işaret beklemektedirler. Halktan uzaklaşmışız, halka daha çok yaklaşmalı ve şeffaf olmalıyız. AKP'nin hassas taraflarından biri de milletvekili dokunulmazlığıdır. Bu konuyu işlememiz gereklidir. Siyasete bulaşmayacak şekilde derneklere üye olalım. Böylelikle kendimizi daha iyi tanıtır ve fikirlerimizi etrafa daha iyi yayabiliriz. Muhalefet partisinin üzerine daha çok gitmeliyiz. Bir gün müdahale etmek zorunda kalırsak siz de hesap vereceksiniz, mesajını onlara verelim. Bizi hafife alıyorlar.
--alıntı--

orhan yöney kim? eski 3. ordu komutanı, şimdinin Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı. yani ordunun sıkı taktisyen ve teorisyenlerinden biri anladığımız kadarıyla.

başka sorusu olan?
güncel Önemli Başlıklar