bugün

pepecura

Çayeli'nin köylerinde, küçük taneli, siyah ve çok özel kokusu olan kara üzüm yetişir. Kolay büyüyen, ağaçlara tırmanan, arsız bir bitkidir. Böğürtlenden türeyen tüm üzüm türlerinin atası olduğu söylenir. Ağustosun ikinci yarısında olgunlaşır, toplanmaya başlar. Rize'liler üzümü toplar, suyunu sıkar. Tülbentten süzer. Kimileri pekmezini yapar. Kimileri ise pepeçura ya da pepetura adı verilen geleneksel tatlıyı hazırlar. Bunun için, üzüm suyuna darı, buğday ya da mısır unu katılır. Muhallebi kıvamına gelinceye kadar kaynatılır. Aslında şekersiz yapılır, ancak şeker ekleyenler de vardır. Kıvamını bulan karışım ocaktan alınıp, topraktan güvece ya da tahtadan büyükçe bir tabağa dökülür. Serin bir yerde, yüzünde küf tabası oluşuncaya kadar, yakaşık üç gün bekletilir. Küf alındığında pepeçura hazırdır. Rengi bordoya döner, tadı ise çileği çağrıştırır. Ekşisi çok keskin değildir. Rize'de komşular iyi pepeçura hazırlama konusunda ciddi bir rekabet içindedir. Herkes birbirinin hazırladığı pepeçurayı tadar, fikir beyan eder. Hatta bu konuda hınzırca şakalar yapılır.