bugün

sözlük yazarlarının itirafları

Geçen gün bir iş görüşmesine gittim. Önce bir form verdiler, doldurdum. Cok garip sorular vardı. Is hayatı hakkinda görüş ve önerileriniz nelerdir, arabanız var mı falan gibi...
Yahu ben senin işine ortak olmaya mı geldim...Bana vereceğin belli bir meblağ maaş karşılığında önceden tanımlanmış standart bir takım ofis işleri yapacağım altı üstü. Sanki wall sitrite broker arıyor adam. Yemin ederim her şeyden be herkesten bir olmamislik bir sentetiklik bir yapaylık akıyor...
Neyse, adamla bir odaya girdik başladık mülakata.
Sigara kullanıyor musun dedi, sigara pahalı tütün sarıyorum kendim ama mesai saati içinde içmem icabinda dedim.
Kariyer hedefin nedir, nasıl yükselmeyi düşünüyorsun dedi.
Açık konusabilir miyim dedim, tabii dedi ben devam ettim...
Bakın beyefendi, benim şimdilik yani kisa vadede tek hedefim bir an önce bir işe girip para kazanmak ve aldığım maaşla geçinmek. Yani şu durumda kurumsal bir kariyer hedefinden ziyade, daha nesnel ve varoluşsal bir takım mecburiyetler ön plana çıkmış durumda dedim. Özel sektör çalışanlarının yarısı asgari ücrete, diğer yarısının da büyük kısmı asgariden bir kaç yüz lira fazla bir ücrete çalışıyor. Ayrıca emeklilik yaşı altmisbes, ve bu yaşa kadar özel sektörde aynı kurumda çalışmak mucize gibi bir şey. Mesela bir insan elli yaşında işsiz kalsa, farzimahal iş yeri kapansa o insan o yastan sonra nerede iş bulacak. Demek istediğim, insanlar artık öyle bir duruma geldi ki, çalıştıkları kurumdan ya da kariyerden ziyade kendi durumlarını düşünmek zorunmdalar. Şimdi allah aşkına, ikibinbesyuz lira maaş alan bir insanın kariyer hesefinden ne olacak de mi, komik değil mi...dedim.
Hobilerin var mı diye sorudu sonra ama beni çoktan eledigini suratının şeklinden anladım tabii. Edebiyat severim dedim ne mesela dedi durum hikayeciligini ve bilinç akışı na bayılırım bir de techno müzik delisiyim, plastikman ve autechure ve de paula temple dinlemedigim gün yok dedim. Teşekkür etti çıkabilirsin dedi, hayırlı işler dedim çıktım...