bugün

ibn rüşd

gazalî ile yarıştırılan islam filozofu.

bu iki ilim güneşinin de islam dünyasının eseri olduğunu bilmek gerek. gazalî, akıldan şüphe ederdi, aynı zamanda mezhep taassupçuluğundan da nefret. ibn rüşd ise akılı allah'a ulaşmada bir araç olarak görürdü. esasında gazalî bu tavrıyla ibn rüşd'den çok daha septik (şüpheci) bir filozoftur. gazalî'nin onotolojik kuramı sezgi üzerine iken; ibn rüşd'ünki akıla yoğunlaşıyordu.

gazalî tarafından ibn rüşd'ün kafir ilan edildiği yazıyor bazı yerlerde, bu tamamen saçmalık. ibn rüşd gazalî'yi eleştirirken, gazalî çoktan hakk'ın rahmetine kavuşmuş, kendisine bahşedilen yüksek makamda alemi seyrediyordu. gazalî, mantıkçıdır, felsefeyi reddetmez. gazalî'nin reddettiği; ibn sina ve farabî'nin ''alem ezelîdir, haşir ruhanîdir'' gibi aristo teolojisinden apardığı fikirlerdir. bunlar islam'a göre küfürdür. gazalî de sorumlu bir islam alimi olarak tenkidini yapmıştır. bütün müsteşrikler, bilim tarihçileri; gazalî'nin aklı ve felsefeyi reddetmediğinde müttefik iken; bizim aklı evvellerimiz gazalî'yi gericiliğin lideri, ibn rüşd'ü de aydınlanmacı aktivist olarak görüyor ya, ben asıl ona yanıyorum.

halbuki ibn rüşd bile, gazalî'yi ibn sina ve farabî karşısında yukarıda bahsettiğim mevzularda haklı bulur. gazalî felsefeyi yıkmamıştır, 16. yüzyıla kadar islam altın çağını yaşamış; her konuda büyük eserler vermiştir. gazalî'nin yaptığı sadece bazı filozofların görüşlerine ve felsefenin temellerine eleştiri getirmekti.

bize düşen, ''ibn rüşd gazalî'Yi döver'' tarzı saçma sapan yorumlardan uzak durmaktır. gazalî çok büyük islam alimidir, ibn rüşd de bizim medeniyetimizin medar-ı iftiharıdır. kendisini kafir ilan eden de olmamıştır, sallamayalım.

edit: imlâ.