bugün

hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları

Hiç unutmam ilkokul 3. sınıftayım. O zamanlar tabi durumumuz çok yoktu. Babamın işleri iyi gitmiyordu. Yine de bize hissettirmemeye çalışıyorlardı.* O zamanlarda da çok yakın arkadaşım vardı. ismi de şevval. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, o derece. Neyse bu da benden biraz daha büyük gösteriyordu. Bir de ilaç kullanıyordu bu da onu etkiliyordu falan filan. Neyse bir gün onlara gittim. Annesi de şevval'in küçülen kıyafetlerini bana vermeyi teklif etti. Tabi o zamanlar anlamıyorum ki böyle şeylerden, önce yok falan dedim ama bunların hepsi atılacak yoksa dedi. Ben de o an kabul ettim. Çünkü onların durumu daha iyiydi bizden. Çocuktum, imreniyordum. çünkü güzellerdi.
Neyse aradan günler geçti ve biz şevval'le küstük. Yine haksız olan oydu. Her zaman o olurdu. Çünkü şımarıktı, tek çocuktu. Ayrıca astım hastasıydı ve üzerine titriyorlardı. Ben ne kadar iyi olsam da illa ki onun yüzünden kavga ederdik. Neyse. Küs olduğumuz günlerde sınıfta bir konu açılmıştı. Tam net hatırlayamıyorum şimdi. iyiliklerden falandı. Bu da işte kalkıp söz almıştı. ismimi vermemişti, bahsettiği kişinin, "iyilik" yaptığı kişinin ben olduğumu sadece ikimiz biliyorduk. Ve "eski" demişti. Eski kıyafetler. O kadar koymuştu ki o zaman. Asla ona eskisi gibi olamadım. Boğazım düğümlendi, kafamı kaldırıp da şevval'in yüzüne bakamadım. o an kimsenin yüzüne bakamadım. Utandım. O an gerçekten utandım. Neyse ki son dersti. Zil çaldı, apar topar çıktım. Eve gidene kadar sabretmem lazımdı çünkü. Gittim, hüngür hüngür ağladım. Sonra da o kıyafetlerin hepsini kestim. O kıyafetler parçalandıkça, bizim de arkadaşlığımız parçalanıyordu. Hiçbir zaman unutmadım. Kimseye kin duymayan, küs kalamayan ben, bir onu affedemedim. Çocuktu belki, ama ben de çocuktum.
Şimdi bana gelince, çok daha rahatız. Çok şükür babamın işleri iyi. hatta şevval'den bile daha iyi imkanlarım var şu an. Ama hiçbir zaman unutmam, ne olduğumu, nereden geldiğimi.