bugün

entry'ler (2)

kadınlar şeytandır

baktıkça güldüren bir başlık açıkçası. burada ''kadınlar şeytandır'' diyenlerin anneler gününde ''canım anam melek anam'' edaları çektiğini göz ardı etmemeliyiz...

hüseyin nihal atsız

Türkçü - Turancı .
Şu sıralar 14-19 yaş grubunun'' Vaktiyle bir Atsız varmış, var olsun! '' ya da '' Çay iç ,Atsız oku, Türk sev! '' gibi cümleler ile ele ayağa düşürdükleri, moda haline getirdikleri yazar.
Fakat düşünceleri-ülküsü ne elinde tespih kahvede okey atan abilerimizin anlayacağı cinstendir, ne de ergenlik döneminde çevresi tarafından popülarite kazanmaya çalışan grupların ağzına düşecek cinstendir.
Orta Asya edebiyatı yaparak değil bilime yönelerek Türklüğü yüceltmek gerektiğini savunur. Irkçı mıdır, ırkçıdır... Türk dışındakilerin alçak olduğunu açık açık söyler ve gocunmaz. Davasının arkasında durabilmiştir, sözünün eri bir insandır anlayacağınız...
Alparslan Türkeş ile aynı yola baş koyarken, Alparslan Türkeş'in Türklüğün yanına islam'ı koyarak dini kullanarak oy toplamaya başladığını anlar.
Alparslan Türkeş'in islamcı politikalarını artırması sonucunda Nihal Atsız"senin peygamberin bu kapıdan içeri giremez" diyerek parti politikasına dinin katılmaması gerektiğini savunmuş sonrasında da yerini bulmuş ve partiden uzaklaştırılmıştır.
Asıl anlaşmazlık 3 Mayıs 1944'teki Türkçülük-Turancılık olaylarına dayanır. ülkenin önde gelen Türkçüleri tutuklanıp tabutluklara ve zindanlara konulur. Alparslan Türkeş o zamanlar orduda subaydır. Alparslan Türkeş'in Nihal Atsız' a yazdığı mektuplar Nihal Atsız'ın evinde bulunur. Gerek Hüseyin Nihal Atsız, gerekse Necdet Sançar gibi Türkçülük-Turancılık davasının mağdurları mahkemeye "Bu davadan dönmeyiz." diyerek kararlılıklarını ortaya koymuştur. Alparslan Türkeş ise yazdığı mektuplardan dolayı pişman olduğunu, bir daha Türkçü-Turancı akımda yer almayacağını mahkemeye beyan etmiştir.
ikinci sebep ise MHP'nin kuruluşunda patlak vermiştir. 1969 yılında Cmkp değişerek Mhp'ye çevrilmiştir. O yıl MHP'nin ilk genel kongresinin yapıldığı Adana'da, partinin başkanlığına iki aday vardır; Nihal Atsız ve Alparslan Türkeş. Atsızcılar kongre salonuna sarkık bıyıkları, başlarında börkleriyle gelerek kımız içerler, Türkçü-Turancı sloganlar atarlar, Türkçü pankartlar açarlar.
Buna nazaran Türkeş'in yandaşları Türk-islam sentezini benimsemiş kişilerdir. Onların sloganları da bellidir; Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman.
Gel gelelim kongre biter, Alparslan Türkeş genel başkanlığa seçilir. Seçilmesiyle beraber partinin amblemi Tanrı Dağı'nda uluyan kurt sembolünden üç hilale çevrilir. Partinin programı Türk-islam sentezi olarak benimsenir. Nihal Atsız bunun üzerine Alparslan Türkeş'e "Yallah! Sen git Arap develerine bin." der. Kongre çıkışında da yaptığı açıklamada "Mhp'de Allah Tanrıyı kovdu." diye beyanat verir.
'' insanların hayvanlardan tek farkı uğruna savaştığı ülküsüdür! '' diyen bu Türkçü yazar, günümüze izini bırakmayı geçin mıh gibi kazınmıştır.
Var olsun.