bugün

entry'ler (18)

annemi özledim

gül kokusunu ve melek gibi açmış kollarını, hayatımda benden vazgeçmeyecek tek kadındır annem. belki de özlenmeye değer tek kişidir şu dünyada. annem dizinde uyumayı özledim...

necip fazıl kısakürek

hayatı ve yaşayışıyla, verdiği hazır cevaplarla, yazdığı mükemmel eserlerle şairliğin son demi diyebileceğimiz büyük üstattır.

çok zor bir sınavın geçmesinin rahatlığı

ondan sonra olan hiç bir sınava çalışmadan geçebileceğini düşünme rahatlığıdır.

sümükten top yapıp fırlatmak

iğrençliğin son mertebesidir.

kokusu tadından güzel olan yiyecekler

kokusunu duyduğumuzda ağzımızın sulandığı yiyecekler veya açken kokusunu duyduğunda midede kazınma hissi veren, muhteşem kokulu en iyi örneği sıcak simit olan yiyeceklerdir.

ilk buluşmaya bohçasıyla gelen kız

Bulunduğu konumdan şikayetçi olup ilk fırsatta birinin koynuna girmeyi planlayan, işi oldu bitti yapmaya çalışan korkulacak kız modelidir.

kafası gereksiz şeylere çalışan insan

Aslında oldukça zeki olmasına rağmen zeki olduğu durumu sadece kendi zevk ve sefası için kullanan insandır.

sevgilinin en çok sevilen organı

içten ve derinden bakan bazen içleri yaş dolu bazen de içi gülen gözleridir.

kız arkadaşına kahvaltı hazırlayan erkek

Küçük bir tepsiye bir bardak portakal suyu, bir dilim peynir, biraz zeytin, güzelce ısıtılmış ekmek, reçelinden tutup balına kadar tepsiye sığdırıp ağzına da kırmızı bir gül alıp sevdiğini hatta çok sevdiğini göstermek isteyen ve kahvaltıyı kızın yatağına kadar götüren romantik erkek modelidir.

pis yedili

şimdiler de yeni başlamış bir dizi. bayram paşalı, trafo, orço, cimbom, karabiber, salça ve pc diye bir guruptan oluşan bir gurup.

ben dağda titrerken yan gelip yatan bebek katili

bir tarafta alnı açık, gözü pek bir Türk genci; cefalı anası, uzaktaki sevdalısı... bir tarafta ise lanet okunulacak bir piç; yediği önünde yemediği arkasında. kral dairesi otel odalarında... bir taraf ay yıldızı titreyerek korumayı düşünürken, bir tarafta onu ortadan kaldırma düşüncesi, kumdaktaki bebeye, gözü yaşlı anneye acımayan bir katil kitlesi... ey Allah'ım sen gör Türk askerini sen onlara yardım et yarabbim...

çocukluğumuzun lakapları

çocuklukta isim yerine kullanılan daha çok fiziksel ve görüntüyle ilgili takılan komik, güldürücü aynı zamanda utanç verici sözcükler. bana küçük yaapıda olmamdan dolayı pire derlerdi.

gökten üç elma düştü

şu mutlu son masallarda ki muhteşem kalıp... ne yazık ki benim kafama bir tanesi bile düşmedi.

analitik geometri

hayatım boyunca matematik okuduğum halde hiç sevilemeyip hiçte uğraşmaktan zevk almadığım iğrenç ders. geometriyle başedemezken analitiği de nedir ya? *

annenin söylediği unutulmayan sözler

Zamanın akışıyla yılın gelişatına bağlı oğlum. anne ama şimdi lazım. o zaman hallederiz der annem.

annenin söylediği unutulmayan sözler

Zamanın akışıyla yılın gelişatına bağlı oğlum. anne ama şimdi lazım. o zaman hallederiz der annem.

ölmeden önce yenilecek 100 kazık

ölmek kazığın ucuysa ölmeden önce yediğin yüz kazık, kazığın son demidir. çünkü sadce kazığın ucu sivridir.

yaran okul müdürü lafları

kavga ettikten sonra bi an;
pala bıyıklı müdür öğrencileri odasına çapırıp dizer. son gelen çocuğa kapıyı ört diye hitap eder.(ki edebiyat hocası olmasına rağman kapat lafını kullanmaz)
ve işte büyük an:
azarlamalar ve kızmalar. sonra sıradan bikaç tokat...
müdürün odasının karşısında bi yazı''affetmem'' yazar. her tokat atışında kafan o tarafa döner ve affetmem yazısı okursun:)
(dipnot: baklava dilimli kazağı olan öğrenci her zaman daha çok dayak yer:))