bugün

entry'ler (11)

ırkçılıkla milliyetçilik farklı diyen angut

haklı anguttur. yine de angut olabilir ama ona bir şey diyemeyiz.

doğru düşünmek istiyorsan kavramlarını doğru tanımlayacaksın.

ırkçılık insanı genleri ile açıklamaya kalkar. yani insanı ve toplumunu buna göre çözümlemeye uğraşır. derinine inmeye gerek bile yok bu kadar yüzeyde ayrım karşımıza çıkıyor zaten:

milliyetçilik kültürel bir açıdan da ele alır meseleyi. hatta ırkçı olmak zorunda bile değildir, tamamen ayrı toplulukların zaman içerisinde edindiği farklı yaşayışa bakarak insanı ve toplumu açıklamaya kalkabilir. genlerle alakası yok gördüğünüz gibi.

ama genel olarak ırkçılar milliyetçi, milliyetçiler de ırkçı düşünüyor aynı zamanda çünkü oldukça yakın görüşler bunlar.

şimdi görüşüme bakarak oy vereceksiniz diye belirtiyorum, görüşümü yazıda belirtmedim. kesin buna bakıp ırkçı la bu diyecek çıkar çünkü.

müzik

duyguların, sesler ile yeniden canlandırılma-oluşturulma sürecidir.

bu yöntem herhangi bir amaca hizmet edebilir. ama hizmet edeceği bütün amaçlar temelde ikiye ayrılır:

ya hayatı ele alır müzik, ya da ondan kaçmaya yarar. hayatı ele alan müzik, hayata dair olan müzik, insanın yaşamına katkı sağlarken, hayattan kaçmaya yarayan müzik bir tür uyuşturucudur ve insanı gerçeklerden-yaşamdan koparır.

tayyip erdoğan a alternatif siyasi lider

tek olmayan liderdir. aslında lider değil, liderler denmelidir.

bu adam tam olarak neyi süper yapıyor da, özellikle aynı ayarda alternatif arıyoruz anlamıyorum? bana bir örnek gösterin. şunu iyi yapıyor deyin. tamam diyeceğim.

eleştirmek

insanın temel ihtiyaçlarından biridir. herkese çocuk yaşta önemi öğretilmelidir. kendini, doğayı ve toplumu eleştirmeyen insanlar, değişime kapalıdır. oysa değişmeyen hiçbir şey yoktur. nasıl oluyor bu?

değişime kapalı insanlar rüzgar ne yönden eserse oraya sürüklenir.

amatör müzik grubu

herkesin hayatının bir döneminde, bir şekilde dahil olması gereken, müzisyen örgütlenme biçimi.

şimdi gelelim ülkemizdeki genç gruplara gelecek eleştiriye: arkadaş biraz üretin yahu. barda led zeppelin parçalarını bire bir çalarak led zeppelin olunmuyor.

astral seyahat

gerçekliğine inanması çok zor olan seyahattir.

şahsen inanmam için hem başıma gelmeli, hem bilimsel olarak anlayabileceğim bir dilde kanıtlanmalı. yine inanırım da az inanırım.

bırakın gençler gerçeklere dönün. hayat zor. sims bile bundan daha gerçekçidir.

shine on you crazy diamond

pink floyd'un, müzikle uğraşan, beste yapmaya çalışan gençlere ilaç gibi gelecek parçasıdır. "bir parça nasıl planlanmalı?" sorusuna direkt cevaptır.

all nightmare long

metallica'nın kendini geliştirdiği, şaşırtıcı parça. ben buradan sonra en fazla eski hallerine dönerler diyordum. ama kendilerini zorlamış ve yaratıcı işler ortaya koymuşlar. parça biraz bütünlükten uzak, bazı kısımları gereksiz uzun, sesler temiz değil ama gerçekten başarılı buldum ben bu parçayı. parçadaki en büyük hata bana göre 05:22 de giren bölümün yalnız iki kere tekrar edilmesi. sırf bu yüzden parçayı dinleyesim gelmiyor çünkü tam hoşuma giden bir melodiye ısınıyorum, melodi bitiyor. canım sıkılıyor arkadaş.

ak parti bayrak reklamı

beni etkileyemeyen reklamdır. etkilenenler nasıl etkilenebiliyorlar anlayamıyorum, keşke ben de etkilenebilsem. bu tür reklamlar o kadar kötü niyetli kullanılıyor ki kendimi bildim bileli, artık ne zaman böyle şeyler görsem kandırılıyormuş gibi hissediyorum.

fallout 3

serinin eski oyunlarındaki tadı yakalayamasa da, yepyeni bir tada sahip olan oyundur.

eski oyunların tadını yakalayamaması bir kaç önemli eksikliğinden kaynaklanıyor. ikinci oyunda inanılmaz bir yaratıcılık vardı örneğin. hangi dolaptan ne çıkacağını tahmin edemezdiniz. hatta pikselleri incelemek gerekir bazı şeyleri bulabilmek için. bu oyunda ise bir süre sonra herhangi bir sürpriz görememeye başlıyorsunuz. ama oyunda güzel bir atmosfer yakalanmış teknolojinin de yardımıyla. yukarıdaki eksiği kapatan şey de budur.

berkin elvan

ülkede düzenli olarak ölen çocuklardan bir tanesidir. özelliği, gezi parkı olayları göz önüne alındığında anlaşılabilir ancak.

yalnız bu ülkede değil, bütün dünya'da ölüyor çocuklar. savaşlardan açlığa bir çok sebebi var bunun, temel kaynağı ise belli. ülkemize geri dönecek olursak, bu ülkede çocuk ölümleri akşam haberlerinde duyulup unutulan sıradan olaylardan biri haline gelmiş. normal bir insanın dikkat etmesi gereken toplumsal pek çok başka olay gibi. özellikle yeni nesil, ülkeden ve dünyadan iyice kopuk yetişiyor. gezi olayları'nın tetiklediği en önemli şeylerden biri, insanları gerçeğe, topluma geri döndürmek oldu. bu öyle hemen olacak bir şey değil. ama küçük küçük bunun gerçekleştiğini hissedebiliyoruz. berkin elvan da, ölen diğer çocuklarımız gibi, acısını duymamız gereken bir kayıptır. ama özelliği, uzun yıllardır acısı duyulan nadir çocuklardan olmasıdır.

yani diyorum ki sen bu toplumun gidip diğer ölen çocuklara üzülmemesini garipsemez de, berkin'e üzülmesini garipsersen, orada hataya düşer, tersten bakarsın. berkin uyanmadı ama, bize silkinmemiz için bir itici güç oldu. baktık ve çocukların öldüğünü gördük arkadaş. ottan alkolden kafasını kaldırmayan arkadaşlarım bile "yahu ne oluyor?" diye sordu. şimdi acısını duymamız gereken herkesin acısını duymaya geldi sıra. ama sonrasında, çocukların ölümüne sebep olan her ne ise onu düzeltmek var.