bugün

entry'ler (376)

umutsuzluk özgürlüktür

kafamın güzel olduğu bir gün bir yerde okudum.
daha sonra bir arkadaş fight club repliği demişti. mantıklı geldi. ama ben hatırlamıyorum, kontrol de etmedim. ilk kim söylemiştir bilmiyorum yani

yalnız sarstı bu söz beni. hep bir umut dünyası. beklentiler, hayaller.
yaşamak için başka çare de yok sanki.
umut edeceğiz, hayal kuracağız; hiç biri de gerçekleşmeyecek, yumruk yemiş gibi serileceğiz yere.
belki de kavuşursun hayallerine. muzaffer olursun kürsüye çıkıp şampanya patlatırsın. sonra yeni umutlar yeni hayaller.

zirveye çıkıp şampanya patlattıktan sonra kafama sıkıp ölmek istiyorum ben.

gurbet

Efsane şarkıymış bu. Çöpçüler kralı cıngılı diye hiç dinlememişim, şarkı olduğundan bi haber mişim.
Hem umutlu, hem hüzünlü. Döngüye girdim.

gecenin şarkısı

https://www.youtube.com/watch?v=nlNQaUQAyt4

ilk buluşmada 1200 tl hesap geçiren kız

(bkz: uff çokmuş lan!)

ağlama isteği

aptallıkla doğru orantıdadır.

friedrich wilhelm nietzsche

insanüstü/üstüninsan adı neyse artık muazzam öngörüdür. böyle buyurdu zerdüşt kitabı bir boka benzemese de, dönemin şartları içinde baya iyimiş ki bu zamana kadar popüleritesini korumuş. bıyıklı.

iyi kötü

insanlığın götünden uydurduğu ayrıştırmacı baş kavramlar.
her zaman sebep sonuç ilişkisi vardır.
sebep sonuç mu deniyordu buna neyse bunu bir düşünün derim.

shameless

gelmiş geçmiş en iyi dizilerden bir tanesi.
shameless ahlak kavramına tepkidir. içgüdülere teslim olmaktır. özgürlüktür.

narcos

escobar'ı kötülemek üzere kurgulanmış bir dizi. salt kötü bir karakter portresi çizemedikleri için adamın halkı için yaptığı iyilikleri* kötülüğe giden yolda takılmış bir maske gibi sunmuşlar. özellikle escobar'ın diyalogları, sert, acımasız karakteri ve sürekli şeytani planların ağırlıkta olması işi tamamen gerçeklikten uzaklaştırıyor. izleyiciye de ufak tefek parçalar halinde aileye ve çocuklara olan hassasiyeti gösterilerek sus payı veriliyor. sikmişim escobar'ı. ama yiğidi öldür hakkını yeme. breaking bad bu yüzden dünyanın gelmiş geçmiş en iyi dizisidir. ki breaking bad tamamen kurgudur. iyi bir amaç uğruna çıkılan yolda (bazı değerleri çiğnemek gerekse de) kendini kaybeden bir adamın hikayesidir. aslına bakarsanız escobar da tam budur. dizideki haliyle değil elbette. escobar kendini kolombiya olarak görmüş ve kolombiya'yı amerika'ya peşkeş çekenlere ölüm getirmiş. yoksa escobar öldü de uyuşturucu mu bitti.
7.bölüm itibariyle saçmalıklara dayanamadım ve bitirdim diziyi.

galatasaray

Bu kadro fatih terim, mancini, prandelli, Hamzaoğlu'nu harcamış ve inanıyorum nihayetinde Mustafa Denizli'yi harcayacak virüslere sahip. Bunu kimse göremiyor.
Burak, Selçuk, Sabri, Umut gitmedikçe bi bok olmayacak.

işçi eylemi

geçen gün caddede bir grup insan toplanmış eylem yapıyordu. üzerilerindeki sarı yelekte bilmem ne sendikası işçileri (affedin hatırlamadım) yazıyordu. tembel gözlerimle ve çatık kaşlarımla ne olup bittiğini çözene kadar, standın arkasında oturan genç bir adam "gel abi sen de bir imza at destek ol" dedi. "destek benim göbek adım" diyerek tekrar martı şeklini alan kaşlarımla standa doğru yöneldim. imza atmadan önce "hayırdır ne eylemi bu" diye sordum. umursuyormuş gibi yaparak sevap point almak istiyordum aslında. bir deri fabrikasından kovulan işçilerin şanlı direnişiymiş. Toplanan imzaları çalışma bakanlığına göndererek sonuç almak istiyorlarmış. "Hayırlısı neyse o olsun" dedim.
adı soyadı, meslek ve imza kutucuğu vardı. Meslek kısmına, işçi, emekçi, işçi emeklisi gibi meslekler yazılmıştı. gözlerim bir ressam, bir avukat, bir doktor ne biliyim en azından bir dişçi aradı. o an bi aydınlanma geldi gibi oldu. bunun bir anlamı olmalıydı sanki. o an bir devinim yaşamalıymışım gibi hissettim. ama konuyu hangi açıdan ele alacağımı bilemediğim için yemeği fazla kaçırdığıma kanaat getirdim. meslek kısmına 'mühendis!' yazdım. ne mühendisi diye sormayın. çok genel mühendis. her boku yapabilmeye mücehhez bir ünvan. sonuna ünlem işareti de koydum ki tokat gibi çarpsın bu imza. tabi o imzaları tek tek kontrol edecek zavallı biri varsa.
eylem bilindik bir havada geçmiyordu. Sıkıcılık hat safhadaydı. Sol cenahın eylemlerini daha renkli bulmuştum her zaman. Kızlı erkekli gençler, yaratıcı sloganlar ve tabi ki artık yurdumuza malolmuş çavbella türküsü. Hadi her şeyi geçtim hiçbir bayanın eyleme katılmamış olması bende tam bir hayal kırıklığı yaratmıştı. böyle de lanet bir semtte yaşıyorum işte. "neyse gençler çoh gürültü yapmayın" dedim ve ayrıldım aralarından. Arkamdan "ne diyor lan bu kamil" seslerine aldırış etmeden.
işçi eylemleri götüm gibi...

xavi hernandez

arif'in manchester'a attığı golü ararken denk geldim yine.
artık eminim dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu

karar videosu: http://www.youtube.com/watch?v=EicCXIkGKdI

emre çolak

adamın fiziği allah vergisi. xavi'de de fizik yok ama adam king. 360 dönüşü iyi yapıyor. biraz abartıcam kes sneider'i koy bunu.

20 şubat 2013 galatasaray schalke 04 maçı

bir galatasaray'lı olarak, golü de bulmamıza rağmen söylüyorum, adamlar bizden daha etkili ataklar yapıyor daha iyi organize oluyor.

galatasaray

en ideal kadrosu şu şekildedir.

--------------elmander------drogba----------------

-----amrabat--------sneijder----------engin------
------------------------(emre)-----------(hamit)----

------------------------selçuk-------------------------
------------------------(melo)-------------------------

riera-------------------------------------------eboue
-----------------ujfalusi-------semih-----------------
-----------------(dany)--------------------------------

------------------------muslera-----------------------

rosetta stone

eğer bir şekilde indirip kurabildiyseniz çok faideli bir program. hoş, ben daha bir esprisini görmedim ama bunca insanın bir bildiği vardır elbet.
mikrofon kurulumu insanı çileden çıkarıyor. hadi onu da kurdunuz bu sefer dediğinizi anlamıyor program; bir sonraki cümleye geçebilirsiniz ama inatlaşıyorsunuz ve eşşek gibi aynı cümleyi tekrar edip duruyorsunuz. hadi diyelim benim teleffuzum göt gibi, yıllarca amerika'da garsonluk yapmış harlem'deki zenci müslümanlarla enseye şaplak göte parmak olmuş adamı bile takmıyor bu. ama iyi diyorlar işte alın kullanın, ne biliyim. bi sürü dil var. türkçe bile var lan.

yazılı olmayan trafik kuralları

araç veya yaya, güzel kadınların her zaman geçiş üstünlüğü vardır.

edit: tamam tamam yakışıklı erkeklerin de vardır. öyle olsun...

kazakistan

kazakistan'da kadınlar günü 3 gün, kurban bayramı 1 gün tatildir.

emre çolak

benim için 5 aralık 2012 sporting braga galatasaray maçı'nda ilk golü atan adamdır.
bu adama kimse pas atmıyor, ortada zıplaya zıplaya koşuyor garibim.

5 aralık 2012 sporting braga galatasaray maçı

fatih terim'in kalitesini ortaya koyan bir maç. fatih terim doğalgazını ihraç etsin, ama galatasaray'dan uzak dursun.
golü yedikten sonra maçı izlemeyi bıraktım, game of thrones indiriyorum. golü yedik diye bırakmadım maçı, bu kadar kaliteli maç izlemeyi hak etmediğim için bıraktım.