bugün

geçen gün caddede bir grup insan toplanmış eylem yapıyordu. üzerilerindeki sarı yelekte bilmem ne sendikası işçileri (affedin hatırlamadım) yazıyordu. tembel gözlerimle ve çatık kaşlarımla ne olup bittiğini çözene kadar, standın arkasında oturan genç bir adam "gel abi sen de bir imza at destek ol" dedi. "destek benim göbek adım" diyerek tekrar martı şeklini alan kaşlarımla standa doğru yöneldim. imza atmadan önce "hayırdır ne eylemi bu" diye sordum. umursuyormuş gibi yaparak sevap point almak istiyordum aslında. bir deri fabrikasından kovulan işçilerin şanlı direnişiymiş. Toplanan imzaları çalışma bakanlığına göndererek sonuç almak istiyorlarmış. "Hayırlısı neyse o olsun" dedim.
adı soyadı, meslek ve imza kutucuğu vardı. Meslek kısmına, işçi, emekçi, işçi emeklisi gibi meslekler yazılmıştı. gözlerim bir ressam, bir avukat, bir doktor ne biliyim en azından bir dişçi aradı. o an bi aydınlanma geldi gibi oldu. bunun bir anlamı olmalıydı sanki. o an bir devinim yaşamalıymışım gibi hissettim. ama konuyu hangi açıdan ele alacağımı bilemediğim için yemeği fazla kaçırdığıma kanaat getirdim. meslek kısmına 'mühendis!' yazdım. ne mühendisi diye sormayın. çok genel mühendis. her boku yapabilmeye mücehhez bir ünvan. sonuna ünlem işareti de koydum ki tokat gibi çarpsın bu imza. tabi o imzaları tek tek kontrol edecek zavallı biri varsa.
eylem bilindik bir havada geçmiyordu. Sıkıcılık hat safhadaydı. Sol cenahın eylemlerini daha renkli bulmuştum her zaman. Kızlı erkekli gençler, yaratıcı sloganlar ve tabi ki artık yurdumuza malolmuş çavbella türküsü. Hadi her şeyi geçtim hiçbir bayanın eyleme katılmamış olması bende tam bir hayal kırıklığı yaratmıştı. böyle de lanet bir semtte yaşıyorum işte. "neyse gençler çoh gürültü yapmayın" dedim ve ayrıldım aralarından. Arkamdan "ne diyor lan bu kamil" seslerine aldırış etmeden.
işçi eylemleri götüm gibi...
devlete direnen ve emperyalist güçler tarafından sömürülen sınıfın eylemidir.