bugün

entry'ler (695)

fırat çakıroğlu

ölen çocuk "türk" olunca hümanistler hemen "dini, ırkı, görüşü önemli değil" moduna girmişler yine. neden önemli değil lan? bir türk' ün ölmesi neden önemsiz amk? ölen "kürt" olsaydı "faşist zihniyet öldürdü" diyecektiniz ama değil mi? yaratmaya çalıştığınız algıyı, üstünü kapatmaya çalıştığınız kininizi sikeyim sizin.

bu çocuk, türkiye' de türk olmanın neredeyse suç haline gelmesi nedeniyle öldü. siz istediğiniz kadar önemsemeyin. size unutturmuş olabilirler, ama biz türkiye' de sadece kazanılan milli maçlardan sonra değil, her daim türk olduğundan gurur duyan, türk bakışlı bir nesil için son nefese kadar mücadele edeceğiz.

mekanın cennet olsun türk bakışlı fırat.

doğulu ve türk olmak

artık herkes boka battığı için çok bir önemi kalmayandır.

çok eskiden şaşkın bakışlara "evet, ağrı' da doğdum ama terekeme' yim" diye açıklama yapmak zorunda hissederdim kendimi. artık sikimde değil. sıkıldım amk.

en iyi müslüm gürses şarkısı

(bkz: bir bilebilsen)

ölmeden önce en az 100 kez dinlenmelidir.

bir bilebilsen

türk arabesk müziğinin söz ve müzik uyumu en üst düzey şarkılarından kesinlikle. bu şarkıyı en net anlatan kelime (bkz: naif).

eskimez.

popstar ceren

eyvah eyvah 3 isimli şaşkın ata filminde cengiz bozkurt abimizin bahsettiği şarkıcı kızımız.. şarkı efsanedir.. cengiz bozkurt gözden yaş getirir..

duvarlaraaa sesin vuruuur oouuww oouuww oouuww ooouuwwwasdjskadjksaldjs

https://www.youtube.com/watch?v=1FZ1jVB9JYE

little caesars

dominos' tan bile kötü pizzaları olan, dünyanın en amatör şube ve müşteri hizmetlerine sahip pizzacı zinciri..

bunlarla uğraşacağınıza bayat ekmeklere salça sürüp üzerine peynir falan koyun.. atın mikrodalgaya.. en azından 1 saat sipariş beklemez ve ne yediğinizi bilirsiniz amk...

bana masal anlatma

aylardır gösterime girmesini bekleyip, gösterime gireceği tarihi unuttuğum, ve ilahi işaretle cuma akşamı yarimle bi filme gideyim derken görmemle havalara uçtuğum, gidip izleyebildiğim, mutlu girip daha mutlu çıktığım film.

herhangi bir leyla ile mecnun bölümü kadar eğlendim açıkçası. bu benim için müthiş bir şey.

burak aksak komedisi tam olarak mevcut, ama burak aksak dramı biraz eksikti sanki.

bi de tabi ki (bkz: ellere düş)

ve dikkatli izleyicilere (bkz: o gemi bir gün gelecek)

age of empires 2 hd

an itibariyle girdiği indirimin cazibesi ve eski günlerin özlemiyle steam' den 7,80 liraya aldığım oyun.

football manager 2015

dün akşamdan beri oynadığım, serinin 2015 model oyunu. oyunla ilgili kısa kısa bir şeyler paylaşmak istiyorum henüz edinmemiş ve merak edenler için.

öncelikle her seride olduğu gibi bu seriye de galatasaray ile başladım ve ilk sezonun ilk devresini tamamladım.

-ilk söyleyeceğim şey oyunun pc performans durumu ile alakalı. intel core i5-460m işlemcili ve ati radeon 5650 ekran kartlı 2010 model bir notebookta en ufak bir takılma olmadan arayüz kullanılabiliyor. 3d maçlarda ise grafik ayarı düşük ya da orta seçilirse herhangi bir takılma falan yaşanmıyor. arayüz kullanımı ve menü geçişleri gayet hızlı.

-2013 yılında ilk türkçe fm çıktığında yaşadığım afallamayı 2014' te iyice alışmış olduğumdan sanırım bu kez yaşamadım. 2013' te 14 yıldır ingilizce oynadığım oyunla ilk kez türkçe karşılaşınca her detayı okumaya başlamıştım * bu kez öyle olmadı neyse ki, next next next *

-arayüzdeki malum en büyük yenilik sol tarafa yerleştirilen menü çubuğu. ihtiyacınız olan her başlık mevcut. bu başlıklara tıkladığınızda direk ilgili ekran geliyor. yani herhangi bir alt başlık falan açılmıyor. bu anlamda kullanımı gayet rahat.

-antrenmandan başlarsak, 2013 ve 2014 serilerindeki antrenman sistemi çok büyük ölçüde devam ediyor. farklılık olarak bireysel antrenmanlarda seçilen roller detaylandırılmış. örnek olarak kaan baysal' a standart orta saha rolünde bireysel antrenman yaptırmak istediğinizde bu rolün sadece savunma, hücum ya da destek yönlerinden birini seçebiliyorsunuz. ya da tümünü seçip kaan' ın pestilini çıkarabiliyorsunuz. bunun dışında antrenmanda bi değişiklik yok. ki zaten gayet beğeniyorum ben antrenman sistemini.

-taktik bölümüne baktığımızda eski serilerde olan taktik sihirbazı tarzı o simülasyon bu seride yok. ya da ben görmedim bilmiyorum. taktik oluşturmak için varolan hazır dizilişlerin sayısı artmış ve 2' li, 3'lü, 4'lü, 5'li savunma dizilimleri şeklinde gruplar var. oyuncuları taktik tablosuna yerleştirdiğinizde yanlarında bulunan ortası yıldızlı halka, o oyuncunun o pozisyonda ne adar verimli olacağını net biçimde ortaya koyuyor. benim hoşuma giden bir detay ise oyunculara verdiğiniz ofansif ya da savunma anlayışına göre sahaya dizilişte bir tık ileri ya da geri kayıyor. ama taktik ara yüzü biraz karmaşık geldi gözüme, halbuki çok fark yok eskilerden.

-transfer konusunda henüz bir girişimim olmadığı için fikrim yok. ama sezon başı takımdan göndermek istediğim oyunculardan 1-2 si hariç hiçbirine teklif gelmedi. mecburen serbest bıraktım. pek umudum yok bu konuda. yine 150.000 euro bonservisli bebeleri biz isteyince 40.000.000 euro çekerler anasını satayım.

-oyun tanıtımında medya ilişkilerinin geliştirildiğinden bahsediliyordu ama ben pek bir fark göremedim. tünel röportajları bir yenilik. oyuncu iletişiminde ise bizi büyük dertler bekliyor. örnek olay; gökhan zan ilk 11' de oynamak istedi, tabi kendisine bunun mümkün olmadığını kibarca anlattım. morali bozuldu. ok, gayet normal. ama bunun üzerine melo ve emre çolak benimle görüşmek istediler. dedim hayırdır gençler? dediler biz gökhan abi' ye davranışından mutsuzuz. dedim ulan patron benim akıllı olun, gidin 20 tur tempolu koşun amk. melo reyiz tabi geri vites yapmadı, bunu yazdım hoca dedi ve gitti. emre oğlan ise hocam tabi ki patron sensin dedi, iyice küçüldü minnacık oldu amk. bu mevzu çok can sıkar beyler, uyandırayım.

-3d maç motoruna gelince.. oyuncuların hareketleri, topa vuruşları falan bariz iyi. telles' in ayak içiyle bruma' ya attığı topların hastasıyız * ayrıca senelerdir herkesi fıtık eden; dışarı çıkan topu yarım saat almaya giden kaleci, penaltı kullanmak için topu taa diğer kalenin ordan almaya giden oyuncu falan bitmiş beyler. valla bitmiş. penaltımı oldu? pat diye kullanma anına geliyor iş. süper lan. ayrıca ortalarda gelen goller, oluşan karamboller, dönen toplar falan gayet gerçekçi. ama hala hatalar var ve umarım düzelir ilerde.. ceza yayı üzerinden her şut gol, kale sahasından her şut direk neredeyse. yine de beğendim maç motorunu.

velhasıl yine uykusuz geceler bizi bekliyor. varlığı da yokluğu da dert lan, nasıl bir sevda bu *

4 kasım 2014 borussia dortmund galatasaray maçı

sevmeyi öğrendik metin' den
uğrunda her şeyi terk ettik dünden

sizi sevenleri daha fazla üzmeyin. vurduğunuz gol olsun.

cesare prandelli



espn tarafından avrupa' nın en değerli 20 teknik direktörü arasında gösterilmiştir.

lan bu adamın rakipleri ismail kartal, bilic falan.. az destek olun, sabredin amk.. sonunda iyiler mutlaka kazanır hacılar..

fatih terim

geçmişte fenerlisine, beşiktaşlısına, bugün hafızasız galatasaraylısına inat sen bu ülkenin kaderini değiştirdin avrupa' da. nerede olursan ol, milyonlarca galatasaray taraftarının yüreği seninledir.

armamızda taşıdığımız yıldızlar, mazimizde kaldırdığımız kupalar ve parçalı' ya her baktığımızda yaşadığımız o gurur senden bize emanettir.

korkmamayı, pes etmemeyi, büyük hayaller kurmayı senden öğrendik biz...

iyi ki doğdun hocam...

(bkz: öyle şeyler yaşattın ki uğrunda ölmeye değer)

peugeot 207

115 liralık mazotla istanbul' dan manisa' ya toplam 570 km yol yaptığım araç. 3 yetişkin ve ağzına kadar dolu bagaj, klima yol boyu hep açık, genelde 90-110 arası hızlarla (cc kullanılarak) hedefime vardığımda ortalama tüketim 4.6 idi.

3 kişi otobüs bileti 210 lira olduğu düşünülünce yakıt sarfiyatı insanı sevindiriyor.

ayrıca bu fiyata mazot mu satılır lann..

not: araç 1.6 hdi 90hp

lg g2

bugün itibariyle eşime hediye olarak aldığım telefon.

1 senedir kullandığım samsung note 2' nin ekranından soğumama sebep oldu alet. led ile plazma gibi fark var arada. teknik anlamda zaten çok üstün bir ürün. ben çok beğendim açıkçası.

okmeydanı ndaki eli silahlı teröristler

geberseler de posterleri ellerde eylemler yapılsa. bayılıyorum lan bunlara.

çocuk gibiyim

"sen iste emrinde kahramanlarım,
Kurşun askerlerim, oyuncaklarım...
Seni üzerlerse haber ver bana,
Ben senin kapında nöbet beklerim,
Çünkü ben severken çocuk gibiyim..."

13 nisan 2014 galatasaray odeabank fenerbahçe maçı

avrupa' da kupa görünce dayanamayıp alan takımımız bir kez daha acımadı.

(bkz: gerçekleri tarih yazar)

football manager 2014

1998 yılından beri oynadığım serinin bence en başarılı oyunu.

genelde her sene oyunun son güncellemesi çıkana kadar galatasaray ile kariyer yapmıyorum. ama bu sene yabancı kuralından dolayı son güncellemeye rağmen türkiye ligi' ni oynamaya bi türlü motive olamıyordum. ama bi şekilde kendimi gaza getirip başladım galatasaray kariyerine. okumayı sevenler için galatasaray ile geçirdiğim 3 sezonun kısa özetini yazmak istiyorum.

yabancı sınırına inat bir başarı öyküsü…
________________________________________________________________________

2013-14 sezonu

öncelikle son transfer yaması ile beraber zaten lig için muhteşem bir kadroya sahip olan takıma ilk sezon herhangi bir transfer yapmadım, ki zaten bütçe de yok.

özellikle alex telles çok büyük bir eksikliği gideriyor. telles' in kadroya girmesiyle bence hem yabancı kuralı ile fazlalık, hem de mevcut kadroda gereksiz hale gelen eboue' yi 3.5 milyon euro bonservisle olympique marseille' ye gönderdik, zira kendisinin yerine sağ beki hamit altıntop' a emanet ettim. kaleci ufuk ceylan 125.000 euro karşılığında ibb' nin yolunu tuttu. gökhan zan ve aykut erçetin ile de karşılıklı görüşerek serbest bıraktık. 6+0+4 kuralına rağmen elimizden gelen en iyi rotasyonu uygulamaya çalıştık.

sistem olarak senelerdir her oyunda her takımla uygulamaya çalıştığım ama daha çok orta sıra takımlarda oturtabildiğim 4-1-4-1 dizilimini esas alan, takım halinde savunma, hızlı ve çok adamla hücum ekseninde hareket eden bir sistemi takıma monte etmeye çalıştım. amacım az gol yiyen, efektif hücum eden bir takım oluşturmaktı. ama gerek kadro yapısı, gerekse bazı şanssızlıklarla bir türlü sistem istediğim gibi çalışmıyordu.

sezon öncesi tff süper kupa' yı fenerbahçe' ye kaptırdık.

sonrasında aslında lige ilk haftalarda beşiktaş ve fenerbahçe derbilerini kazanarak iyi başladık. ama kısa sürdü bu çıkış. ve istikrarsız sonuçlar başladı.

öte yandan devler liginde barcelona, olympique marseille ve anderlecht ile aynı grupta yer aldık. fakat avrupa' da başarıya alışan taraftarımızı hayal kırıklığına uğrattık. 6 maç sonunda sadece 5 puan toplayabildik ve grubu 3. sırada tamamladık.

sezon ortasında sistemde bazı değişiklikler yapmayı düşünsem de vazgeçtim. bu arada devre arasında takımda mutsuz olan hakan balta, kendisini yeni bir mecrada denemek istedi ve anji' nin yolunu tuttu. bu transferden 1.1 milyon euro kazandık.

sezonun 2. yarısında da ligde istenilen sonuçların çok uzağında kaldık. bir maç kazanıp iki maç berabere kalıyorduk. aslında savunmada istediklerimizi büyük ölçüde yapıyorduk ama gol yollarında drogba’ yı bir türlü kullanamadık.

uefa avrupa ligi 1. turunda ise rakibimiz chelsea idi. her iki maçta da mağlup olduk ingiliz devine. avrupa macerası bitti. ligde üstüste beraberlikler derken zirveden uzak kaldık.

sonuçta sezonu şampiyon beşiktaş' ın 6 puan gerisinde 4. sırada tamamladık. şampiyonlar ligi bileti kaçtı. ziraat türkiye kupasında ise yarı finalde beşiktaş' a elendik.

galatasaray sezonu kupasız kapattı.

taraftarın tepkisi yönetimi de harekete geçirdi, ciddi biçimde uyarı aldım ve bana son bir şans verildi.

geride kalan sezonda sağ kanatta oynattığım burak yılmaz, kalecimiz canımız ciğerimiz muslera ve selçuk inan gayet iyi performans sergilediler.

hatta fernando muslera için milan ve arsenal çok ciddi tekliflerle gelseler de cevabımız belliydi.
________________________________________________________________________

2014-15 sezonu

başarısız geçen ilk sezonun ardından yönetimin ve taraftarın sabrı azdı ve çok fazla macera şansım yoktu. bu nedenle mevcut sistemimde ısrar etmeye karar verdim ve sisteme uymayan oyuncularla yolları ayırma kararı aldım.

ilk olarak sisteme kesinlikle uymayan wesley sneijder' i 8 milyon euro' ya manchester united' a sattım. burak yılmaz’ ı sağ kanattan alıp forvete koymak ve kafamdaki sistemi daha işler hale getirebilmek adına didier drogba ile sözleşme yenilemedik ve yolları ayırdık. ama hep iyi hatırlayacağız onu. ayrıca kiradan dönen nordin amrabat' ı 4.5 milyon euro' ya palermo' ya, dany' yi 1.8 milyon euro' ya sampdoria' ya gönderdik. johan elmander ile de sözleşme yenilemedik.(seni seviyorum ulu johan)

ayrıca bruma sapasağlam biçimde takıma katıldı. çok büyük transfer.

bu kadar yıldızla yolları ayırdıktan sonra tabi ki taraftarı sakinleştirmem gerekiyordu. üstelik yabancı sınırı da var. ve sezonun en önemli transferini hamburg' tan 14.5 milyon euro' ya hakan çalhanoğlu' nu alarak gerçekleştirdik. selçuk inan ile harika bir ikili olacaklarından hiç şüphem yoktu. ayrıca istemeye istemeye, çok fazla kararsız kalarak ve uzun süre düşündükten sonra bonservisi elinde olan caner erkin ile sözleşme imzaladık. malum yabancı kuralı 5+0+3 olarak revize oluyor bu sezon itibariyle. ayrıca geleceğe yatırım amacıyla honduras' ın real espana takımından 17 yaşındaki edilson romero' yu kadroya kattık. ödenen bonservis 550.000 euro.

ve sezon başladı.

lige beraberlikle başladık.
avrupa ligi playoff maçında romanya temsilcisi petrolul takımını iki maç sonunda penaltılarla zar zor eledik. ve hal böyle olunca artık üzerimizdeki baskı iyice arttı.

derken yeni transferlerin takıma alışması ve sistemin istediğim gibi işlemeye başlaması ile ligde uzun bir galibiyet serisi yakaladık.(nihayet)

avrupa liginde dinamo kiev, groningen ve lokomotif moskova' lı grubu 13 puanla lider tamamladık. takımın iyi futbolu ile gözümü hem ligi hem avrupa' yı kazanmaya diktim. çünkü ligde iyi gidiyorduk ve avrupa liginde çok fazla üst düzey takım kalmamıştı.

ligde herşey yolunda giderken avrupa liginde de gruplardan sonra ilk rakip tottenham oldu. deplasmanda 0-1 kazanıp içerde 2-2 berabere kaldık. tur bizim.

sıradaki rakip villareal... içerde 1-0 kazandık, deplasmanda 2-1 kaybettik ama tur yine bizim.

çeyrek finalde rakip napoli. deplasmanda 1-3, arena' da 5-2 kazanarak avrupa' ya adımızı yeniden hatırlattık ve artık yarı finaldeyiz.

ligde rakiplerle puan farkını makul düzeyde tutmaya çalışırken aklımız her an avrupa' da. ve yarı final' de çok tanıdık bir rakip. arsenal.

sistem tamamen oturmuş durumda. az gol yiyorum. bol pozisyon buluyorum. rakipler gerilip sert oynayıp kart görüyorlar falan.

yarı final ilk maçı, deplasmanda iyi oynasak da 1-2 kaybediyoruz. ama biz bahisçilerin bilmediği birşeyden, üstümüzdeki parçalı formadan alıyoruz gücümüzü. arena' da arsenal' i 3-1 mağlup ediyoruz. ve avrupa ligi finalinde monaco' nun rakibi oluyoruz.

ligde fenerbahçe' nin 8 puan önünde şampiyonuz. (kuşlar şampiyonluğa hasret)

ziraat türkiye kupasını finalde kayserispor' a penaltılarla kaybettik.(olacak iş değil)

ve sezonun en önemli maçı. tiflis' te final 2015. galatasaray-monaco.
2-2 biten 90 dakika' nın sonunda, uzatmalarda burak yılmaz' ın attığı golle bir kez daha avrupa' nın 2 numaralı kupasında zirvedeyiz.(bu da mı tesadüf aziz)

sezonu lig ve avrupa ligi şampiyonlukları ile kapatıyoruz.

inanılmaz bir sezon geride kaldı. yönetimin sabrı, benim sistemdeki ısrarım, ve sonunda gelen başarı.

büyüksün galatasaray.
___________________________________________________________________________

2015-16 sezonu

avrupa ligi şampiyonu kadrodan aurelien chedjou' yu 3 milyon euro bonservisle rubin' e gönderdim. ceyhun gülselam' ı ise 1.5 milyon euro' ya rapid wien' sattık.

transferde ise yabancı kuralından ötürü yerli rotasyonunu güçlendirmeye karar verdim. beşiktaş' tan cenk gönen, mustafa pektemek, veli kavlak ve necip uysal' ı bonservis ödemeden transfer ettik. yine bonservisi elinde olan jem karacan' ı reading' ten, mehmet ekici' yi ise werder bremen' den transfer ettik.

10 milyon euro bonservis ödeyerek ömer toprak' ı da renklerimiz' e bağladık ve müthiş bir yerli rotasyonumuz oldu. sezonun tek yabancı transferini ise olympique marseille' dan jordan ayew' i alarak yaptık. bonservisi elindeydi ve bence muhteşem bir golcü. burak ile sezon boyunca değişmeli oynattım.

sistem artık makina gibi. takım takır takır işliyor.
ideal 11’ im kulüp tarihinin belki de en iyisi; fernando muslera-hamit altıntop,semih kaya,ömer toprak,alex teles-felipe melo,caner erkin,hakan çalhanoğlu, selçuk inan,bruma-burak yılmaz…

tff süper kupa’ da kayserispor’ u mağlup edip sezona kupa ile merhaba diyoruz bu kez.

ardından bir süper kupa maçı daha var. avrupa süper kupa finali. rakip, geçtiğimiz sezonun devler ligi şampiyonu bayern münih. kupa görünce dayanamayan takımımız, bayern’ i 2-0 la deviriyor. tarihimizin 2. avrupa süper kupası’ nı müzemize getiriyoruz.

bu müthiş moralle lige başlıyoruz ve tam 21 hafta sürecek yenilgisiz bir seri yakalıyoruz. ilk haftalardan itibaren en yakın rakibimizin çift haneli puanlarla önünde götürüyoruz liderliği.

şampiyonlar liginde hedefimiz büyük. grupta manchester city, schalke 04 ve red bull salzburg ile eşleştik. 3 galibiyet ve 2 beraberlik sonunda topladığımız 11 puan, bizi 2. sıraya yerleştirdi ve gruptan çıktık.

devler ligi 1. turunda ispanyol valencia ile eşleştik. arena’ da muhteşem oynadık, sayısız ney pozisyonu harcadık ve sonunda 1-2 mağlup olduk. ama oynadığımız güzel futbol rövanş maçı için umut verdi.

bu arada ligde ilk mağlubiyetimizi 22. haftada kasımpaşa karşısında aldık.

valencia eşleşmesinin rövanşında, mestella’ da, belki de bundan sonra olacakların ilk işareti olan o tarihi galibiyeti alıyorduk. skor 0-3… çeyrek finaldeyiz.

rakip; arda’ lı atletico madrid. nispeten şanslı bir kura.
ilk maç arena’ da 1-0. rövanş ise gol düellosu. arda’ nın da 1 gol attığı maç 3-3 bitiyor.

şampiyonlar liginde yarı finalde galatasaray. ligde yakaladığım avantajın rahatlığı ile genç oyunculara şans veriyorum. tüm konsantrasyon avrupa’ ya.

yarı final kuraları çekiliyor ve kura şansımız tüm hızıyla sürüyor. bir sezon önce avrupa ligi çeyrek finalinde elediğimiz napoli, bu kez devler ligi yarı finalinde rakibimiz.

deplasmanda 0-0, arena’ da ise 2-0’ lık skorlarla kendimizi finalde buluyoruz. peri masalı sürüyor.

bu arada ziraat türkiye kupası yarı finalinde beşiktaşı eleyip finalde fenerbahçe ile eşleşiyoruz. final ve kupa olunca kazanma hastalığımız baş gösteriyor ve 2-0’ la kupa bizim.

haftalar önce garantilediğimiz lig şampiyonluğuna, fenerbahçe’ nin 11 puan önünde ulaşıyoruz. sezon boyunca sadece 19 gol yiyip, 4 mağlubiyet aldık. iyi savunma.

ve beklenen gün geldi. tarih 21 mayıs 2016. yer galler, millennium stadyumu. bunun adı da final. rakip, manchester united.

ve ve ve, bahisçilerin 1’ e 14 verdiği galatasaray, burak yılmaz’ ın 3 gol attığı maçta ingilizleri 4-0 mağlup ediyor. itiraf etmeliyim ki, melo ve alex telles' in cezalı olmasının da etkisiyle pek umudum yoktu. ama inanılmaz şeyler oldu *

bir kez daha tarih yazıyor galatasaray.

tff süper kupa, avrupa süper kupası, ziraat türkiye kupası, lig ve şampiyonlar ligi… 5 kupa ile sezonu tamamladık. akıl almaz bir başarı.

____________________________________________________________________________________________________

hayatımın en keyifli kariyerlerinden birisi oldu. müthiş keyif aldım. ve şimdi bu kariyere devam edip etmeme noktasında kararsızım. ne yapacağıma bu gece karar vericem.

sıkılmadan hepsini okuyan olduysa helal olsun *

not: kariyerde en ufak hile, maç tekrarı vs. yapılmamıştır. gerçi hile yapan insan bu şekilde yazı yazacak kadar bu oyunu seviyor olamaz.

kralsın fm. iyi ki varsın galatasaray.

kürşad

--spoiler--
kür şad çin sarayı'nı basarken tuğ kaldırdı, yeniçeriler gibi kazan değil!
--spoiler--

grup orhun

--spoiler--
özgürlüğün tutkun ozanlarıyız
oyun yazanların oyun bozanlarıyız
--spoiler--