Mastar halinde konuşmaya sebep verir. Bayrama ulaşınca fiil çekimlerinin öğrenilmesi ümit edilir.

ümraniyespordur lan o, yoksa fenerbahçe ile Ümraniye arasında ne maçı olabilir? Moderasyona tebriklerimi iletmek için yazıyorum, saygılar.

Kullanan suserlardan bilgi beklediğim suv modeli. Adım garavel beni bulun.

Daha sonra çanakkale cephesinde 250 bin evladını kaybetmiştir. Buna rağmen ülkesine musallat olan vampirleri teker teker ülkesinden kovacak kudreti bünyesinde barındırmıştır. Pazarlamacı gibi pick-up larla gezen işidlilerden kaçacak yer arayan hewallerin havsalası almaz.

Güzel film.
Artık Gora gibi bir film beklemeyi bıraktığım için beklentimi ona göre ayarladım, beklediğimi buldum. Kahkahalar atarak gülmeyeceğimiz ama izlerken kendinizden bişeyler bılabileceğiniz bir film. Şöyle ki; çocukluğunuzu sıkı bir yeşilçam izleyicisi olarak geçirdiyseniz, "keşke o filmlerin çekildiği dünyalara zamanlara şu anki aklımla gidebilsem" hayalinizi gerçeğe dönüştürebilirsiniz mesela.
Dediğim gibi güzel bir film ama cem yılmaz isminden dolayı kahkaha atma beklentisi ile gitmeyin.

Henüz avucunun fotoğrafını ekleyen über komik çıkmaması sebebiyle sözlükteki seviye konusunda umutlandırandır.
Evet üşenmeden başlığı inceledim.

isim dışındaki muhtelif şeyler. lan zaten hitap edebil diye isim koymuşlar, niye sen aykırılık peşinde koşuyorsun ?

"Dedirten durum" şeklinde tanım(?) yapılan bir platformda çok saçma değildir. Sanki bana vaudeville for vendetta.

Narsisttir.

"Çaylak sıralamasında 25384. sıradasınız. Sıranız gelince gidersiniz. Şimdi içeri girin ve sayılı günlerin tadını çıkarın."

Olur sanacaksın ama olmayacak. Hızlıca uzaklaş o merdivenlerden göz göze gelme.

ulan "yarın okullar tatil mi acaba" diye sürekli haber sitelerini refresh eden ergenlerin vakit geçirmek için yazdığı abidik gubidik şeylerin arasında kaybolup gidecek ama ben yine de buraya bir şeyler bırakayım, belki çok sonraları benim çocuklarım falan açar buradan fikir edinir. *
abicim şimdi uzun süreli bir ilişkiden götünü avuçlayıp çıktıysan eğer sözlerim sana. eşekten düşmüşün halini anlarım ben. öncelikle uzun süreli ilişkiden kastım >3 yıl. tabi ilişkinin neden evliliğe gidemediği burada kilit noktalardan birisi. eğer araya sosyo-ekonomik sebepler girdi ve o yüzden bu iş senin iraden dışında bittiyse senin çekeceğin acının süresi görece olarak fazla kardeş. hiç sağa sola vurma kendini geçer diye, rutin hayatını o acı ile yaşamaya alış. bir noktadan sonra rutin içerisinde acının hafiflediğini hatta geçtiğini görecek, bu kardeşini anacaksın. * eğer ilişkin iki tarafın zaman içerisinde farklı yönlere doğru gelişmesi sonucu "ulan illa evleneceğiz diye hayatımızı bok etmeyelim, ayrılalım en iyisi" şeklinde mantık çerçevesinde bittiyse, senin işin ilk arkadaşa göre nispeten kolay.

şimdi bu girizgah neden yapıldı diye sorarsan, uzun süreli ilişkiden sonra evlenme aşamasına gelmek insanı çok yoran bir süreçtir. acaba hazır mıyım, bir daha sevebilir miyim, 5 senede eski sevgilimi tanıyamadım şimdi kimi ne kadar sürede tanıyacağım soruları döner durur kafanda kardeş, bilirim. öncelikle sen gün görmüş adamsın, * uzun ilişki içerisinde iken bir nevi evlilik provası yaptın, o ilk başlardaki heyecanın ne kadarı 4. yıldan sonra kalmıştı? bence büyük çoğunluğu gitmiş, alışkanlığın getirdiği bir konfor kalmıştı. o yüzden artık yaş kemale erdi ve evlenmen iktiza ettiyse ben sana kötü bir haber vereyim, o ilk günkü heyecanı bulamayacaksın. çünkü artık beynin biliyor ki bu heyecan gelip geçiyor, buna kapılırsan sonunda "tutuyorsun". yani felsefik tanımını yapacak olursak; "beynin aşk illetine karşı bağışıklık kazanıyor." * seni bir daha o hislerin peşinden maceralara girmeni engelliyor.

sen şimdi diyeceksin ki; "ulan bu kadar konuştun, çok matah bişeymiş gibi anlattığının adı mantık evliliği, ne artislik yapıyon". ben sana mantık evliliğinin aslında bir seçim olmadığını anlatıyorum, zaten senin önünde başka bir seçenek yok. artık o çılgın aşık olamazsın. yok arkadaş ben illa karımla/kocamla o aşkı heyecanı arıyorum diyorsan da o zaman kendini biraz frenleyeceksin, evlenene kadar bu bağışıklığı kazanmayacaksın. he ben sana demiyorum ki yüzüne bakınca içinde bir kıpırtı olmayan biriyle git evlen. sadece o "aşk" denilen herzeyi arayarak ömrünü daha fazla heba etme.

başlığını açmaya gelmiştim oysaki..

varoluşculugun karşında dimdik duran bir soz obegi sanirsam.

ozan tufan ve esi ile ilgili geyigin memleketin ahlak seviyesini ortaya cikarttigi futbolcu.

adamin karısının nasil bir tarzi olursa olsun, bugun facebookta "tosicin karisini ozan tufana istiyoruz" etkinliğini gördüğümde midem bulandı. namus bekçiliği yapmaya gelince herkes alt devre piyade kesilir. neyse hayırlı traslar.

Değiştirilemez hatta değiştirilmesi teklif dahi edilemez şeklinde maddeler bulunan anayasadır. Kim koymuş peki bu maddeleri?

--spoiler--

" Md.4-Egemenlik kayıtsız şartsız Türk Miletinindir.

Millet, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organlar eliyle kullanır.

Egemenliğin kullanılması, hiçbir suretle belli bir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılmaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anasayadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz."

--spoiler--

şeklinde madde bulunan 1961 anayasasına göre asker olmuş, akademisyen olmuş kişiler yazmış yeni anayasayı. -hani şu darbeciler.- Bence yeterince ironik. Güncel anayasanın ilk 3 maddesi değiştirilsin değiştirilmesin konu o değilde bu 4. madde resmen "komik".

kaldır dediğinde kaldiramamaktan kötü değildir. (kavanozu)

ilk defa aciklayacagim bağlantı. gercek zencani idam kararindan once suheyl uygurun yerine geçmiştir. suan iranda bulunan ise suheyl uygur. yetkililer birşey yaparlar umarim.

(bkz: indian)

etnik sorun oluşturabilecek bir unsur bırakmamış adamlar, sonra da gelsin hollywood da vicdan mastürbasyonu filmler.. (bkz: the revenant)

https://eksisozluk.com/go...-isteyen-turkler--5039743

burada bir grup zavallı akıllarınca birileri ile dalga geçmiş. bu hakki kendilerinde bulmalarinin sebebi ise gotham diye bir yer olmadığını bilmeleri, batman izlemeleri..

hatta sivri zekalinin birisi dağdaki çoban muhabbetine bile girmiş. çünkü bunlar her durumda muhalif olduğunu belirtmezse ölecek hastalığına yakalanmış kimseler.

velhasıl gitgide bok çukuruna dönüşmekte olan yerdir. aklı başında olan istisnaları tenzih ederim.

(bkz: jorge loureiro felipe)

tartışmam bile.