bugün

entry'ler (36)

gündem yaratamamak

sözlük yazarlarının girdikleri entry veya açtıkları başlık sonrası bir beklentiye düşerler. "Bakalım tutacak mı" diye beklenilen bu süre zarfında yavaş yavaş durum şekillenir. Sonuçta entry veya yorumlar pek ilgi çekmez ve yazarlar sessizce "yine gündem yaratamadık" diye mırıldanırlar. diğer yazarlar ise bu tipten yazıları farkeder ve dudak arasında ufak bir gülümseme belirir (bkz: yine tutturamadı). * *

bir erkeğin kendini en rahat hissettiği ortam

rakı masasında olduğu andır.

ağza dolanan reklam şarkıları

ph electro englishman in new york. Normalde sting'in olan bu şarkıyı müthiş seslendirmişler helal olsun. Tavsiye ederim.

80 puanı nerden kırdınız hocam

matematikten 10 alan öğrenci için doğal bir sorudur..

johan elmander

galatasarayımıza gelen yeni jön tipli umut vaat ettiğimiz isveçli forvet oyuncusu.

ünal aysal

ünal başkan ile galatasaray hak ettiği yere en kısa zamanda ulaşacaktır. Stadlar dolacak, goller yağacak, şampiyonluklar yaşanacaktır. ünal aysal duruşu ile de galatasaray başkanına yakışıyor. haydi şimdi icraate geçelim galatarayı güzelleştirelim...

deyim hikayeleri

Eveeeet, başlığıma kaynaklık eden bir deyim takıldı aklıma ve bunu sizlere açıklayacağım. beş dakikada beşiktaş deyimi...
bundan otuzbeş yıl evveldi. karlı bir batman günüydü. tarih aralığın başlarını gösteriyordu. kar ile rüzgar birleşiyor ve maç oynanmasına izin vermiyordu. ancak nasıl olduysa türkiye futbol federasyonu maçın oynanmasına izin verdi. maç saati yaklaşıyordu. maç batman petrolspor ve beşiktaş arasında oynanacaktı. beşiktaşlı oyuncular soğuktan donmak üzere olan kramponlarını giymiş maç saatini yorgan döşek altında bekliyorlardı derken vakit geldi. batmanlı oyuncular bu soğuğa rağmen onları yalnız bırakmayan yaklaşık yediyüz civarı taraftarlarını arkalarına almış, kendilerinden emin olarak sahaya çıktılar. kar durmuş yerini eşsiz kuru soğuğa bırakmıştı. Derken hakem düdüğü çaldı ve kıçları donduran o soğukta maç başladı. maç ortada gidiyordu top orta sahada bir o yana bir bu yana gidiyordu ancak iki takımda bir türlü gol pozisyonu bulamıyordu. kaleciler bir top gelse atlasak da kanımız ısınsa diye düşünüyorlardı. maçın ilk yarısı sıfır sıfır bitmişti. ikinci yarı başlamış ve dakika 79 u gösterdiğinde dönemin batmanlı forveti mengene cevdet oyuna girmişti. onun da oyuna girmesiyle hareketlenen maçta ilk golü nihayet 85. dakikada fırtına ismail bulmuştu. beşiktaşlı oyuncular topu orta alana getirmiş başlama vuruşunu yapmışlardı. derken mengene cevdet topa ayağını sokmayı başarmış ve müthiş bir kontra atakla dk 86 da durum 2 0 olmuştu. beşiktaşlı oyuncular soğuktan her yeri donmuş ve üzüntülü bir halde maça devam etmişler ama 90. dakikaya kadar 5. golü kalelerinde görmelerine engel olamamışlardı. maçın ardından dönemin batmanlı belediye başkanı biraz da yerel şivesini kullanarak beş dagigada beşiktaşı darmaduman etmeyi başarmışsanız ha demiş ve o gün bugündür beş dakikada beşiktaş deyimi ağızdan ağıza dolaşarak günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.

okuyunca sıçma hissi oluşturan yazılar

kimi yazarlar da vardır ki gülmekten sıçırtırlar.

rahat bir uyku için

rahat bir uyku için (bkz: bir bardak süt için)

trollüğe soyunmak

(bkz: sanat için trollüğe soyunmak)

çakal kasa bmw

ankara'nın caddelerinde sıkça rastlayacağınız özellikle e30 kasalarına hitap eden isim...

usher

more parçası ile son zamanlarda yine gönüllerde taht kurmayı başarmıştır.

zach galifianakis

the hangover filmi ile tanıdığım ve oradaki rolünden etkilendiğim iyi bir komedi oyuncusudur. sırf onun için almış olduğum git başımdan(due date)daki oyunculuğu ile yine beni güldürmeyi başarmıştır. tahminen oynamış olduğu son filmi olan bu komediyi zach galifianakis takipçilerine ve komediseverlere öneriyorum.

cep telefonu çaldığında açmayan insan

fıtık edebiliritesi yüksek olan kişidir.

hastası olunan sözler

tatmin edemeyeceksen tahrik etme. (bkz: şahin k)

tayyip in trolleri

Uludağ sözlük yazarının içini sıkan bir şeyler vardı. Soldaki günün başlıklarına baktığı zaman tayyip yandaşlarının faşizan tutumunu gördükçe sıkıntısı katlanıyordu. Son günlerde haberlerde dolaşan Ahmet Şık'ın yazıp da yayınlanamayan imamın ordusu kitabının da etkisinde kalmış olacak ki aklına kitap yazma fikri geldi. Evet evet içindeki tüm sıkıntıları kitaba dökecekti. Eline kağıt kalemi aldı ve yazdı, yazdı, yazdı...
ilk kez kitap yazan yazarımız içindeki tüm sıkıntıları atmıştı. Evine gelmiş olan arkadaşının kitabı okuduğu zamanki tepkisi onu daha ilginç yerlere sürükleyecekti. Arkadaşının da söylediği gibi bu kitabı piyasaya sürmeliydi. Belki daha bu işlerde yeniydi ama bu işi yapacaktı. Yayınevlerine gitti ve sahipleri ile görüşmeye başladı. en sonunda kitap birilerinin dikkatini çekmeyi başarabilmişti. Yayınevi sahibi bu işe sıcak bakmıştı ve kitabı en yakın sürede piyasaya sürmeyi planlamıştı. Para konuları aşıldı ve kitabın basımına başlanacaktı. kitabın adı da tayyip'in trolleri olacaktı.
Yazar evine gitmiş, kitabının basılacağını düşünerek heyecanlanmıştı. Gece yatağına uzandı ve bir süre hayeller kurdu derken uyumuştu.
Sabah beş sularında kapıya birileri sert bir şekilde vuruyordu. Yazar kalktı ve kapıya gitti bir de baktı ki imamın oğulları karşısındaydı. tayyip'in trollerinden haberi almış ve hemen harekete geçmişlerdi. Evde yapılan uzun araştırmadan sonra bilgisayarın hard diskleri, kitabın taslakları ve örnekleri topladı. ardından yayınevine giderek kitabı daha basmaya başlamadan oradaki örneği de aldı.
Yazar ve yayınevi sahibi kendilerini saat on sularında sorgu odasında buldu. imamın oğulları tarafından sorgulanıyorlardı. Evet olanlar olmuştu imamın oğulları yine işlerine gelmeyen bir kitabın basımını durdurmuş ve yazarı cezaevine atarak kısa yoldan susturmayı başarmışlardı.

çin çin japon japon

ankara'yı bilmeyenler için pek bir anlam ifade etmez. (bkz: çinçin)

sınav öncesi dinlenilcek şarkılar

son pişmanlık neye yarar. müslüm gürsesten...

patlıcan salatası

mangalın olmazsa olmazlarındandır. kömürde közlenmiş patlıcanların eşsiz lezzeti damaklarınızda kalır. Canım çekti be !

benassi bros

Castaway şarkısı gerçekten çok güzeldir. Dinleyin, dinlettirin derim...