bugün

Uludağ sözlük yazarının içini sıkan bir şeyler vardı. Soldaki günün başlıklarına baktığı zaman tayyip yandaşlarının faşizan tutumunu gördükçe sıkıntısı katlanıyordu. Son günlerde haberlerde dolaşan Ahmet Şık'ın yazıp da yayınlanamayan imamın ordusu kitabının da etkisinde kalmış olacak ki aklına kitap yazma fikri geldi. Evet evet içindeki tüm sıkıntıları kitaba dökecekti. Eline kağıt kalemi aldı ve yazdı, yazdı, yazdı...
ilk kez kitap yazan yazarımız içindeki tüm sıkıntıları atmıştı. Evine gelmiş olan arkadaşının kitabı okuduğu zamanki tepkisi onu daha ilginç yerlere sürükleyecekti. Arkadaşının da söylediği gibi bu kitabı piyasaya sürmeliydi. Belki daha bu işlerde yeniydi ama bu işi yapacaktı. Yayınevlerine gitti ve sahipleri ile görüşmeye başladı. en sonunda kitap birilerinin dikkatini çekmeyi başarabilmişti. Yayınevi sahibi bu işe sıcak bakmıştı ve kitabı en yakın sürede piyasaya sürmeyi planlamıştı. Para konuları aşıldı ve kitabın basımına başlanacaktı. kitabın adı da tayyip'in trolleri olacaktı.
Yazar evine gitmiş, kitabının basılacağını düşünerek heyecanlanmıştı. Gece yatağına uzandı ve bir süre hayeller kurdu derken uyumuştu.
Sabah beş sularında kapıya birileri sert bir şekilde vuruyordu. Yazar kalktı ve kapıya gitti bir de baktı ki imamın oğulları karşısındaydı. tayyip'in trollerinden haberi almış ve hemen harekete geçmişlerdi. Evde yapılan uzun araştırmadan sonra bilgisayarın hard diskleri, kitabın taslakları ve örnekleri topladı. ardından yayınevine giderek kitabı daha basmaya başlamadan oradaki örneği de aldı.
Yazar ve yayınevi sahibi kendilerini saat on sularında sorgu odasında buldu. imamın oğulları tarafından sorgulanıyorlardı. Evet olanlar olmuştu imamın oğulları yine işlerine gelmeyen bir kitabın basımını durdurmuş ve yazarı cezaevine atarak kısa yoldan susturmayı başarmışlardı.
(bkz: bir troll ağlıyor)
izmir yöresi türküsü.