bugün

entry'ler (11)

toddy taker

yazılarını yazar ve arkasına bile bakmadan çeker, gider. kısaca ne düşündüğünüz hiç umrunda olmayacak! sadece okuyun. zaten okumak için karşı konulmaz bir istek duyacağınızın garantisini veriyor toddy!

uludağ sözlük

daha önceki hatalarını yinelemezse, bir yerlere gelmesi mümkün olan bir oluşum. ama bana aksini düşündürecek en azından iki hatası var. onun dışında diğer bulunduğum sözlüklere nazaran daha garip, özgün değil ama farklı, dinamik değil ama olağan bir platform. bakalım taşıma kapasitesi ne kadar!

sözlükteki tüm yazarları sebepsiz sevme nedenleri

(bkz: beni sevmeniz için bir neden göremiyorum) ne dediğimi zamanla anlayacaksınız. zaten bu entry bu yüzden bu kadar kısa, hiç olmadığı kadar!

marquis de sade

"imperious, choleric, irascible, extreme in everything, with a dissolute imagination the like of which has never been seen, atheistic to the point of fanaticism, there you have me in a nutshell, and kill me again or take me as i am, for i shall not change." başka ne denir ki bu söze. okunmak için değil, kendini tatmin etmek için yazmış bu adam. benim için de onu okunur kılan sebep bu! egoyu öğretmiş ve onu kontrol altında tutmamı sağlamıştır. zaten o yüzden de şimdi burada yazıyorum. aksi halde sadece zevk için bile hem tecavüz edebilir hem de öldürebilirim istediğimi. o yüzden insanlık ona çok şey borçlu! potansiyel bir suçluyu engellediği için.

kazu makino

böyle bir ses dünya üzerinde çok azdır. "s" harflerini peltekleşerek söylemesine bizzat şahit olmuş biri olarak incecik saçları, çekikliklikten neredeyse en sert taşı bile kesebilecek bakışları, asil duruşu ve karşı konulmaz derecede kendisine sahip oldurmak isteyen çekiciliği ile onun gibi kaç kadın gelecek bu dünya üzerine. sanırım hiç. yok yok cok iddialı oldu, vardır herhalde yenisi ve de yenileri. anlamadınız di mi demek istediğimi. neyse boşverin.

kıyamam sana

koskoca şarkının beni etkileyebilen kısmının "karanlık gecelerime ortak edemem seni" olması ne garip! acaba bu yüzden mi çok yalnızım. her gece farklı biriyle uyansam bile, koklamak ve öpüşmek olmadan nafile bu dünya!

vinnie jones

eski bir futbolcu oldugu ayrıntısını bir kenara bırakırsak bakışları, konuşması, duruşu ve gözleriyle idolüm olabilmeye en yakın birkaç kişiden birisi. ve bu "birkaç" kelimesine uyan çok az insan var. benden çok da uzak sayılmaz. sırtıma imzasını dövme yaptıracak kadar yakın hem de!

en mükemmel kadın

bir kadını mükemmel yapan iki ayrıntı vardır: boyun ve el. biri asaleti, diğeri sadakati temsil eder ve bir kadındaan başka ne istenir ki!

dexter morgan

dexter morgan. adam öldürmek dışında bana en çok benzeyen. bir gün mutlaka birleşeceğiz. istemek öldürmenin yarısıdır. ve karşı konulmaz bir istek de. sadece içimdekinin seni nerede yakalayacağına dikkat et. bunun için kanuna ihtiyacım var ve o da yalnızca dexter'da. kimbilir belki sen, ben, ted ve charles bir gün karşılaşırız, cehennemde ya da benim cehennemimde.

aforizma

"ben sadece yazmak için varım. yazdıklarım okundugu sürece varım, unutulduğum gün okunmak için yeniden dirileceğim. ve sonsuza dek yaşamak için. çünkü bu dünyaya fazlayım."

şizofreni

gördüğünün ya da duydugunun ya da hissettiğinin farkında olmamak, düşünememek, ağlayamamak, uzaklaşmak, benmerkezci ve fazlasıyla sapık olmak belki de. en azından toddyde olanlar. peki şizofren kişi şizofren oldugunun farkında olabilir mi? biraz paradoksal gibi duruyor di mi? birileri bunu ona her gün öğretmeye kalkıyor ve de unutamayacak kadar zeki olabilirse, evet.