entry'ler (143)

profesyonel

25.03.2017 tarihinde Kültür Üniversitesi 15.00'da oynanacak oyun için iki kişilik biletim var ancak oyuna gidemeyeceğim, ilgilenenler iletişime geçebilir.

istanbul üniversitesi hukuk fakültesi

Yuvam. Burada beşinci senemi geçiriyorum. Lisansın bitiminden hemen sonra yüksek lisansa başladım ve muhtemelen bundan hemen sonra da doktoraya başlayacağım, özetle daha uzun yıllar kopmaya niyetim yok istanbul hukuktan. Yeryüzünde kendimi evimde gibi hissettiğim, ait olduğum tek yer bura. Ne zaman girsem o heybetli kapıdan, aklımda ne var ne yok her şeyi unuturum. Nami Barlas'ın küstürülmesi, Semih Gemalmaz'ın vedası, Kerim Atamer'in gidişi gibi üzücü olayların yaşandığı yaprak dökümü dönemine denk geldik biz. Kalabalığına sitem ettik, bitmeyen sınavlarıyla kaç mevsimi kaçırdık. Eski kalitesi yok diyorlar, eskisini bilemem ama mezuniyetin ardından girdiğim her ortamda bu okulun ve aldığım eğitimin kalitesini buram buram hissettim, hep hissettirildi.
Adem Sözüer hep eleştirildi, ben de eleştirdim. işin siyasi boyutunu bir kenara bırakırsak, konuşması gereken yerde susmalarını ya da olmadık mecralarda konuşmalarını başka bir başlıkta tartışırsak bir dekan olarak Adem Sözüer istanbul hukuk için elini taşın altına koymadı diyemem, yiğidi öldür hakkını yeme. Bu okulun kazandırdığı hukuk nosyonunu, verdiği eğitimi, kürsüye çıkan asistanından profesörüne bir tek hocasının kalitesini tartışmam. Eksik olan neydi? Yabancı dile verilen önemdi, ders dışı etkinliklerdi, öğrencinin kendisini geliştirme imkanıydı. istanbul hukuk mezunlarını özel üniversite mezunları karşısında geriye düşüren bunlardı. Bugün aklı başında, kendini yetiştirmeye hevesi olan herkes için istanbul hukuk birçok imkan sunabiliyor. Bunda Adem Sözüer'in emeği yadsınamaz. Lisans eğitiminin her döneminde ingilizce ve Almanca dillerinde seçmeli dersler var ama her dönem üst sınıflardan çok kolay olduğu duyulan bir seçmeli dersi 1000 kişilik dönemden 900 kişi alır, kalan 100 kişi diğer 10 derse dağılır. Hemen hemen her hafta katılabileceğiniz sertifikalı seminerler, konferanslar, çeşitli etkinlikler de var. Ayda en az bir kere yurtdışından gelen akademisyenleri dinleyebileceğiniz programlar yapılır. Okulda günde 4 ders yapılır, yarım gün. Kalan yarım günde gidip dil mi öğrenirsiniz, seminerlere mi katılırsınız, havuzluda çay sigara keyfi mi yaparsınız bu sizin tercihiniz.
Olumsuzluklar yok değil, bunları ortadan kaldırmak için herkes üzerine düşeni yapabilmeli. istanbul hukuk diploması hiçbir yerde size olumsuz bakılmasına sebep olmaz, aksine hangi kapıyı çalarsanız çalın istanbul hukuk diploması size o kapıyı açar. işte o kapı açıldıktan sonra içeride kalabilmek sizin kendinize neler kattığınıza bağlıdır, o aşamadan sonra istanbul hukuku, kalitesini, hocalarını, eğitimini suçlamak yersiz olur.
Uzun lafın kısası; buradaysanız değerini bilin, burada olmak istiyorsanız vazgeçmeyin.

ben bu yazıyı kendime yazdım

Bazı insanlar çok hiç.
Ve bazıları haddinden fazlalar.
Bazen bakıyorum kendime, işte bu diyorum içimdeki hırsı yenebilecek hiç bi'şey yok.
Bazı şeyleri çok özlüyorum, bazı şeylerse hayatımda çok eğreti.
Bazen içimden bi ses "keşke" diyecek olduğunda diğer bi ses onu "asla!" diye bastırıyor, bunu seviyorum.
Bazı zamanlarda duyduğum her şeye "s.ktir et" diyip kahkahalar atmak geliyor içimden
Ama bazen dünyadaki tüm sesleri susturup bağıra çağıra anlatmak konuşmak istiyorum
Yani ben, ben çok dengesiz gibi görünüyor olabilirim oysa sabittir değerlerim.
Ve sarhoşken, sarhoşken ben hep böyleyim

sözlük yazarlarını delirten şeyler

sevgilinin çok çok uzaklarda hem hasta hem huzursuz hem mutsuz olması. içime fenalık geldi sözlük.

hayatının aşkını bulan insanın ilk sözü

"ben seni nerden tanıyorum ya?!"
hala dalga geçiyor ama gerçekten sanki çok iyi tanıyordum, meğer daha önce hiç görmemişim*

sözlük yazarlarının itirafları

itiraf etmeliyim ki ben artık Ankarayla başa çıkamıyorum. her taşın altından çıkıyor benimle problemi nedir bilmiyorum ama sevdiğim her şeye herkese göz koymuş gözünü sevdiğimin başkenti!

zor olduğu için güzel şeylerden vazgeçmek

(bkz: uzak mesafe ilişkisi) bazı güzellikler değer zorluk çekmeye, vazgeçmeyin.

istanbul üniversitesi hukuk fakültesi

okuldaki ikinci seneme başlayacakken yıllık derslerin neden bu kadar can sıktığına anlam veremiyorum. dönemlik haline denk gelmedim bilmiyorum elbette ama iki ayda bir sınava girmekte çok makul görünmüyor bana. finalden önceki gece ders çalışmaya engel bir sistem tek sorun bu, ki böyle bir okulda bu yola çıktıktan sonra birazda çalışmak gerek okumak öğrenmek gerek. aday öğrencilere yardımcı olmak gerekirse her şey değişebilir, kontenjan azar azar düşürülmeye başlanmış ve bir gün dönemlik sisteme de dönülebilir. ancak bu okulda baki kalacak bir şey var ki tanıyacaksınız; Semih Gemalmaz! ve elbette ölümsüz Oğuzman kürsüsü..

semih gemalmaz

sayın gemalmaz hocamız, kitap defter açık vize yaptı ki sınıf ortalaması yaklaşık 0,000031456 diye tahmin ediyorum. ama garipsemedik efsaneler zaten almış başını gidiyordu.* finalden önce son ders kürsüden yüzlerce insana seslendi, getirin kitabınızı defterinizi evladım dedi. sonra final günü geldi, kimse kitabına defterine güvenmiyordu zaten altı üstü psikolojik destek. hani izinden adım adım giden değerli asistanı mert hoca, karşımıza geçti ve kaldırın kitapları notları dedi ya. sınavın sonuna kadar bekledim şaka şaka çıkarın kitapları der diye, demedi. şu dersi geçersem kendimi asistan ilan ederim, durum öyle vahim...

final haftası

şikayet etmeyin sevin o haftayı, iki hafta sürecekse ikisini de sevin. hatta abartıp üç hafta yapmışlarsa üçünü bile sevebilirsiniz. ama bir ay ne demektir? "final ayı". evet iühf yaptı bunu, mayıs ayı final ayı. Beyazıt meydanında yüzlerce Halil Sezai var inanmazsınız, fakülteye yaklaştıkça da isyeaaan sesleri yükseliyor.

cümle sonundaki noktayı trip zannetmek

herkeste varmış demek. mesajda cümle sonundaki iki noktayı hep trip olarak algılarım ben, evet çocukluğuma inmek gerek belki*

sözlük yazarlarının itirafları

bencilim çok bencil. hep dünyanın merkezinde kalmalıyım sanki, hayatımdaki herkes her şey sadece ve hep benim olmalı ama ben hayatımdaki hiç bir şeye hiç kimseye ait olmamalıyım. hayatımdan isteyerek yada hiç istemeden çıkardığım her şeyden herkesten sonra bunu düşünür kızarım kendime, bırak herkes hayatını yaşasın derim. ama yok ben kaybetmeye hiç gelemiyorum sözlük ama korumayı da bilmiyorum çünkü bencilim. sırf bu yüzden gidip bulup kendimi affettirmek istediğim insanlar var, değer vermek çok değer vermek istediğim insanlar var.

hukuk okuyan kızların çekiciliği

kız yurtlarının Hacerleri rahatsız. Kız kızdır işte, yurda girip makyajıyla bileziğiyle oturup masasına dantel örten kız varsa tıp öğrencisi değildir, hukukçuda değildir, mühendislik öğrencisi de değildir nedir o bilmem. Entrylerin bir kısmındanda anladığımız gibi, çekicidir karizmatiktir o kadar ki hemcins hacerler böylesine rahatsız*

ygs 2012

lys ler kapıya dayandığında yada en geç temmuz ayında sonuçlar açıklandığında hepiniz ygs ye ayırdığınız zaman için kendinize olmadık küfürler edeceksiniz, garanti. bu sınavı sadece lys öncesi "ösym denemesi" olarak nitelendirebiliriz, sakin olun sınava daha iki buçuk ay var.

galatasaray

iyi ki varsın be Galatasaray'ım! iyi ki varsınız Fatih'in aslanları!

17 mart 2012 fenerbahçe galatasaray maçı

tr.eurosport.com da canlı anlatımda ilk yarı sona erdi bildiriminden sonra gelen "hasan şaşın kafası yarılmış" bildirimi şu halde bile güldürdü*

günün özeti

galatasaray!

markafoni

6-8 aralık tarihlerinde kargoya verilmesi gereken iki siparişimin birini 1 aralıkta diğerini 2 aralıkta kargoya vererek beni çok şaşırttılar, çok mutlu ettiler. kamera şakası mı diye düşünüyorum hala, o derece yani.

ben bu yazıyı sana yazdım

kardeşim; şafak sonsuz... yinede bir gün sesini duyarım diye yaşayabilmek deli cesareti...

istanbul üniversitesi hukuk fakültesi

Yıllarca geleceğe dair tek hayalim olan, hiç sahip olmadığım ruhumun orada yaşadığına inandığım okul; hatta nihayet okulum.