bugün

entry'ler (17)

duyuru

birçok mecranın kapandığı ve kilit vurulduğu şu dönemde gazete mantığıyla yola çıkan sinegazete özgürlükçü anlayışıyla özgün sinema yazılarına kapılarını aralıyor. ister sinema sever, ister profesyonel, ister amatör olsun hepsini bir çatı altına toplayıp bir aile olmaya çalışıyor. hedefleri büyük olan sinegazete gönüllülük esasına göre yazar alımı yapıyor ve onlara gereken değeri veriyor.

sinegazete.net gönüllü sinema yazarı, editör, haber içerik sorumlusu, sosyal medya sorumlusu arıyor.

ilgilenenler arzucevikalp@sinegazete.net adresine mail yollayabilirler.

sinegazete net

sinegazete.net için yazarlar aranıyor. kendine güvenen, eli kalem tutan, sinema ile yanıp tutuşan genç sinema meraklılarına göre bir yer... mottosu ise "filmler en iyi dostumuzdur."

birçok mecranın kapandığı ve kilit vurulduğu şu dönemde gazete mantığıyla yola çıkan sinegazete özgürlükçü anlayışıyla özgün sinema yazılarına kapılarını aralıyor. ister sinema sever, ister profesyonel, ister amatör olsun hepsini bir çatı altına toplayıp bir aile olmaya çalışıyor. hedefleri büyük olan sinegazete gönüllülük esasına göre yazar alımı yapıyor ve onlara gereken değeri veriyor.

sinegazete yazarlara neler vaat eder?

-festivallere katılma (adana, antalya vs...)
-galalara imkan sağlama
-vizyon filmlerini basınla beraber izleme
-çeşitli etkinlikler için bülten yollama
-filmlerle yatıp, filmlerle kalkma
-ön gösterim davetleri

eğer siz de bir parçası olmak istiyorsanız, kapısını çalın. kapısı her daim açık...

yeni yüzyıl

günlerdir yeniden çıkan gazete hakkında ne yazayım diye düşünürken, birden kafamda yeşil ışık yandı. atılan yazarların ve gazetecilerin yeni adresi olan gazete toplama bir asker ordusu oluşturuyor sanki! peki bunun sorumlusu kim? tabi ki ülkemizdeki baskı sistemi! işsiz alan gazeteciler her ne hikmetse o gazeteye müracaat ediyorlar. şimdi akıllara şöyle bir soru da düşebilir: bu gazete neden yeniden çıktı, ne gerek vardı? işsizleri barındırmak için olabilir mi? başka bir adla yeni bir gazete çıkabilirdi ama çıkmadı! hep geçmişe yolculuk yapıyoruz neden? çünkü eskiyi diriltmek daha kolay. doğrusunu söylemek gerekirse; bu gazetede sinema yazarı olarak yer almak istedim ama yine o şans bana gülmedi. ne zaman mı gülecek? işte asıl muamma da o ya zaten! ben dergilerde ve büyük bir gazetenin internet sitesinde yazmaya devam edeceğim. gazetede olmak varken internette olmak pek iç açıcı değil ama ne yaparsınız, memleketin hali bu! yine de sabrediyorum her ne kadar olmayacağını bilsem de. bunları buraya yazmamın sebebi acizlik değil, sesimi duyurmak! belki bir okuyan çıkar diye yazdık, bir kişi bile sesimi duysa yeter, daha önce x bir gazetede yazdım gerçi ama kısa sürdü o zaman çok genç ve toydum, yürümedi. şu an kendime sonuna kadar güveniyorum. beni merak edenler özelden yazabilirler. saygılar...

hayday game

Mahallemize acil sohbet eden ve yardımlaşan üyeler aranıyor. Mahallemizin adı AYŞEGÜL. Lütfen gelip bizi bulun 6 kişilik boş yerimiz var.

hayday

Mahallemize acil sohbet eden ve yardımlaşan üyeler aranıyor. Mahallemizin adı AYŞEGÜL. Lütfen gelip bizi bulun 6 kişilik boş yerimiz var.

hayday game

Oyunun müdavimi olmuş durumdayım gece gündüz bunu oynuyorum ve şimdi işime dönüyorum dediğimde bile oyunu düşünüyorum. Oyuna karşı koyamıyorum. Sürekli ürünler oldu mu, satıp para almalıyım diye aklımdan geçiriyorum. Uyuşturucu gibi bağımlılık yapıyor. Bir kez girerseniz asla çıkamazsınız, tıpkı labirent gibi... Hayatta hiç bir şeyin bağımlısı olmadım ancak bu oyun mahvetti beni. Sevgilimle bile yarış halindeyiz gecenin vakti şu lazım satsana diyor. Oyunu oynamam deyip de hastası olan çok kişi tanıyorum.
DAha 30.seviyedeyim ama sürekli level atlamak istiyorum. Oyunun en kötü tarafı level yükseldikçe makinaların da zamlanması. Örneğin bir dondurma makinası 38.000
Tüm paranız bitiyor direk. Sürekli oyunu oynarsanız bitmez belki ama o da imkansız. 24 saat o oyuna bakan var mı bilmiyorum ama keşke hileler işe yarıyor olsaydı. Hayday ekibi artık uyandığı için hileler işe yaramıyor. Çok araştırdım ama olmuyor. Ben de o sebeple sürekli ürün yapıp satıyorum.
Beni oyunda Spanish Farm yazarak bulabilirsiniz. Siz buradan yazın bana ben size geri dönerim. Oyunun uzmanı olmuş haldeyim. Herkese tüyo verebilirim.

vizyona giren filmlerin dizi versiyonları

Şu ara sürekli vizyona giren filmlerin dizi versiyonlarını seyrediyoruz. Neden? Çünkü konular tükendi. Artık üretim yok! Konu bulamadıkça Amerikalılar daha önce yapılmış filmlerin dizilerini yapıyorlar. Elde zaten hazır bir done var, onun üzerine yeni şeyler eklemek zor değil. Bu kolaya kaçmak değil de ne? Tutmuş bir projeyi yeniden seyretmek cidden insana zevk vermiyor. En azından Danimarka, isveç ve ingilitereden güzel yaratıcı işler çıkıyor. Gerçi onların da remakini yapıyorlar, orası ayrı konu... Farklı bir fikir görmeyi cidden çok özledik. Sanırız 2016 yılı hep bildiğim filmlerin dizi versiyonlarını izleyerek geçecek. Ben mi? Kesinlikle izlemem, karşıyım! Eğer yeni bir dizi yapılıyorsa şöyle bir bakarım, sarmazsa da bırakırım. Bağlanıp kendimi tüketmek istemiyorum. Aslında bir bakıma iyi oldu çünkü dizi izleme alışkanlığımdan vazgeçmek üzereyim. Çok dizi izleyince insanın işleri yatıyor. KIrk yılın başında bir işe yaradı Amerikalı yapımcılar. Bunu yazarken bir hayli güldüğümü itiraf etmem gerek.

maze runner scorch trials

Maze Runner 1 gerçekten de iyi bir distopya örneğiydi ama ikincisi birinci kadar iyi değil. Birincide çok büyük bir heyecan vardı, ikinci filmde hemen hemen tüm sahneleri tahmin ettik. Bildiğimiz basit bir distopyaya dönüşmeseydi belki çok daha başarılı olabilirdi. Bir de bazı sahneler çok uzun tutulmuş. Film biraz Veronica Roth'un distopik roman serisini hatırlattı bize.

arzu çevikalp

Yazıları ile okuyanı büyüleyen ve kendilerinden geçmelerini sağlayan kendine ait uslubu olan ünlü bir sinema yazarıdır. Hikaye içinde hikaye anlatır ve sinemayı bir araç olarak kullanır. Hayatın içinden konuları seçip sinema ile birleştirir ve önemli bir anahtar kelime bulup yazıyı onun üzerine inşa eder. Yazıları adeta su gibi aktığı için bağımlılık yaratır. Okuyanı mutlu eder, verdiği bilgiler ile de ilgi çeker. Okuyucunun dudağına bir parça parmak bal çalmayı da ihmal etmez, çünkü yazı bittikten sonra okuyan merak edip araştırma yapar. Sivri bir dili yoktur, gayet rahat bir şekilde yazar ve kasmaz. Teknik detayları çok sever bu yüzden analiz gücünü konuşturur.
Yazılarında sorular ve cevapları yer alır hatta aralara da atasözleri ve deyimleri yerleştirir ve hayattan örnekler verir. Doyurucu ve öğretici olduğunu da söyleyebiliriz. Herkes takip etmeli! Şu an haberturk.com milliyet.com.tr de sinema yazıları yazmaktadır. Bunun yanı sıra basılı dergi sinema terspektifin editörlerinden biridir. Ara sıra my biletin internet sitesine katkıda bulunur. Fedeora isimli yabancı eleştirmenler derneğinin de üyesidir.

android one

Telefon genel itibariyle güzel ama ana ekrandaki uygulamaları aynı anda kapatammıyorsunuz, tümünü kapat ibaresi yok. Hepsini elle tek tek silmeniz gerekiyor. Telefonun pili iyi gidiyor ve ahize sesi çok yüksek. Ama müzik dinlerken berbat bir ses çılıyor. Duvar kağıdını ekrana göre ayarlayamamanız da en büyük handikap! Uygulamalar da çok vasat ama telefon acayip hızlı çalışıyor hiç kasmıyor. Özel bir mail programamı neden yok onu da anlamış değiliz. Eksta hiç bir özelliği yok. Sadece Lollipop işletim sisteminin en güncel halini kullanıyor.

hansel ile gretel

ispanyollar çok güzel yapmış ve farklı yorum katmışlar. Cuentame un cuento mini dizisinin içindeki hikayelerden biri olan Hansel ve Gratel değişik anlatım biçemiyle izleyiciyi düşündürüyor. Ispanyolcanız yoksa anlamanız zor olabilir, ama ispanyolca bilenler eminim ki çok sevecekler.

portekizce

Türkiye'de yeteri kadar gelişmemiş olan bir dil. Futbolcular da olmasa hiç kimse bilip öğrenemeyecek. Gerçi şimdilerde biraz biraz popüler olmaya başladı, ama yine de yeterli değil. tabi önemli olan brezilya portekizcesi mi, yoksa Avrupa portekizcesi mi öğreneceğinize karar vermeniz. Avrupa ve Brezilya portekizcesi birbirinden çok farklı. Brezilya portekizcesi Latin Amerika'da konuşulan ispanyolca'ya benziyor. Brezilya portekizcesi öğrenmeniz daha kolay, çünkü iyi kötü bir kurs bulabiliyorsunuz, ama avrupa portekizcesi için durum farklı.
Özel ders verenler var ancak onlar da bayağı tuzlu. illa öğreneceğim diyorsanız kaçış yok tabi...

samsung galaxy note 5

I phone'dan çok daha üstün bir telefon olan note 5 insanı uyuşturucu gibi etkiliyor. bir kere elinize aldınız mı, bırakamıyorsunuz. hastalık yapıyor, virüs gibi yayılıyor... Note 5'in kullanımı biraz zor ı phone'a göre ama değer. ı phone'un arayüzü basit olduğu için herkes tarafından tercih ediliyor ama iyi bir internet kullanıcısı i phone seçmiyor çünkü i phone estetik bir telefon. Donanımı nasıl dersiniz, yanıtımız olumsuz. Donanım için note 5 almanız daha iyi olur.
Note 5 küçük bir bilgisayar olduğu için he yere taşıyabilirsiniz. Notebook taşımanıza bile gerek yok.

spectre

Daniel craig'in son kez oynadığı james bond filmi. Sanıyorum ki kasım ayında vizyona girecek. Bir sonraki James Bond bakalım nasıl olacak.

m night shyamalan

M. Night Shyamalan'ın Hansel ve Gratel isimli çocuk hikayesinden etkilendiği eski tip bir gerilim filmi. Filmde bolca güleceğiniz sahne var, gerçekten de komik. Found footage mantığını güden film, sanki film içinde bir belgesel izlettiriyor bize. ispanyolların Rec filmi gibi ama orada komedi ögeleri yoktu. Hansel ve Gratel bayağı modifikasyona uğradığı için film o yolda ilerliyor diyemeyiz, ama iki çocuk karakteri aynı oradan uyarlanmış. Filmin en güzel tarafı finale kadar sürprizi bozmuyor oluşu... Yalnız öyle bir final var ki kopacaksınız gülmekten. Çok düşük bütçeli bir film ama insanı mutlu ediyor. Tüm film el kamerası ile çekilmiş, ara ara titriyor sahneler ama zaten filmin de amacı o. Yönetmen filme kendi yorumunu katmış. Oyunculuklar ise on numara. Film hikaye içinde hikaye anlatıyor ve o hikayelerin biri "La Llorona"ya benziyor. Aslında onu hatırlatan bazı imgeler var ama tam anlamıyla değil.

altyazı

Burunlarından kıl aldırmayan, egolu ve kendilerini bir şey sananların yazı yazdığı entel bir dergi. tabi sözde entel! yazarlar yabancı kaynaklardan yazı çevirip altlarına da kendileri yazmışcasına isimlerini eklerler. O kadar zor terimler ve cümleler var ki, bizim eğitim seviyemize göre biraz fazla. Bir de cümleler arasında tutarsızlıklar var çünkü araya kendi cümlelerini ekleyerek komik duruma düşüyorlar. Bir de beğenmeyip dışarıdan yazar almıyorlar. Gördüğüm en kapalı dergi. Entel görünmek için her yolu deniyorlar ama nafile... Üstüne üstlük yazılarda da ruh yok!

toplanzi com

Toplanzi'nin en iyi tarafı ücret istememesi. ileride durum ne gösterir bilinmez. Toplanzi'de sıkı bir denetime tabi tutulmadan özgürce yönetebileceğiniz bir topluluk oluşturup sosyalleşiyorsunuz. istediğiniz kadar benzer topluluk kurabilirsiniz, kimse bir şey demiyor. Aynı hizmete katkıda bulunan çok fazla topluluk var. Halen beta versiyonunda olduğu için bazı teknik hatalar baş gösteriyor, umarız tez zamanda düzelir.