bugün

gri adam

Asla ait olamadı bir yere. Yıllarca o taraftan bu tarafa doğru sürüklenerek geçirdi ömrünü nitekim sınırları hep belli idi. Siyah ile beyazın arasında kalan o belirsiz çizgide hissediyordu kendisini. Gri adam. Güldü önce kendi kendine, bu lakabı sevmişti. Sonra derin bir nefes alıp hayallerine geri döndü. Bir tek hayalleri idi onu yaşatan ve içini dinç tutan.
Dışı ise bakımsız bir sokak köpeğini andırıyordu.

Yeniden aldı kendisi gibi gri renkte olan chrome kaplama zipposunu eline. Son bir defa daha dedi ve tutuşturdu ağzında ince belli bir sigara. Bu seferkisi sondu, ama o da biliyordu sonların hep beklenmedik zamanlarda olduğunu. Son demek ulaşılamaz ve geri döndürülemez demekti. Bu son olamazdı çünkü yarın yine aynısını yapacak kudreti vardı.

Güldü yine. Sadece güldü. Onun içinden geçenleri nadir bir kaç kişi bilirdi. Fakat kendi iç dünyasında kimsenin ulaşamayacağı yerlerin sayısı ise oldukça fazla idi. Yüzünü gören biri ise kendisinin yıllarca neşesinden hiç bir şey kaybetmediği hissini verirdi. Ama yıllar ona çok şey kaybettirmişti.

Gri idi işte; hayatı boyunca karşılaştığı insanlar gibi, işi gibi, yaşamı gibi, kendisi gibi.

edit: Yazar burada kendinden bahsetmiş.