bugün

entry'ler (164)

aşk sevişmek değil birlikte uyuyabilmektir

savunanlara "size inanmıyorum, hatta siz de böyle birşeyi denemeyin" demek istediğim konu. yanında aşık olduğun kişi de olsa bir hatun kişi yatacak ve sen "aşk sevişmek değil birlikte uyuyabilmektir" safsatasına kanmış vaziyette, ereksiyon olmayayım diye konsantrasyonunu başka alanlara vereceksin, mesela ertesi gün yapacağın işleri planlayacaksın, akşam oynadığın ihalede maçaya elden çaktığını aklına getireceksin bilmem ne bilmem ne... aldatır lan o kız seni, demedi deme.

tiyatro

izleyici olarak katılmaktan çok zevk aldığım aktivite. bilet fiyatlarını biraz iyileştirseler tiyatrocuların "sinema tiyatroyu bitirdi, artık salonlar dolmuyor" diye ağlamalarına gerek kalmaz. iyi bir tiyatroya gitsen biletler 30-40 liradan başlıyor. insaf ulan.

quellion

(#3052619) numaralı entrisiyle -ne olursa olsun, hangi partiden olursa olsun- halkın iradesini yansıtan milletvekillerine "kelle" diyecek cüreti gösteren, sözüm ona "devletçi" çiban kaşıyan yazar.

vakıflar yasası

bazı foşingçilere "başörtüsü zaten olması gerekendi aslanım, tartışacaksan bunu tartış" denilmesi gereken yasa. elimize bir başörtüsü balonu tutturdular, biz daha başörtüsü mü, türban mı yoksa sıkmabaş mı demeliyiz? diye tartışırken kaçırdığımız ya da burdan polemik çıkmaz deyip es geçtiğimiz ihanet tescili.

bu yasayla söz konusu vakıflar şirket kurabilecek, yabancı şirketler de vakıf kurup yer satın alabilecekler. son zamanlarda bankaların da yabancılara satıldığını ve bu vakıfların kredite sorununu da aştığını düşününce yakında neler olabileceğini bir düşün bakalım. ve iddia ediyorum ki o zaman biz "rektörler hala başötülüleri üniversiteye almıyorlar" adlı konumuza devam ediyor olacağız.

ingilizler istanbul'u işgal ettiklerinde bizim aydınlarımızın "melekler erkek mi yoksa dişi mi?" tartışmasına ne kadar da benziyor değil mi?

kanun tanimaz rektorler

yasa meclisten ezici bir çoğunlukla geçmiş ve cumhurbaşkanının da onaylamış olmasına rağmen "hala armudun sapı, üzümün çöpü" şeklinde bürokratik engeller çıkarmaları oldukça maksatlıdır.

kıran kırana

kanun tanımaz rektörler'in hukuka rağmen gösterdiği cürete alkış tutan foşingçi.

kanun tanimaz rektorler

halkın nazarında ossuruk kadar değerleri kalmayan, "ey bilim!, yerim seni dilim dilim" şeklinde maniler yakmış yontma taş dinazorları. hukukun üstünlüğüne inanılan bir ülkede kendini devletten üstün görenin anüsüne biber sürerler.

barzani den karsililik verin emri

bordo bereli: nereye sakladınız lan bu pkklıları şerefsizler?

peşmerge: bana niye soruyon? bilmiyom gardeşim ben

bordo bereli: bak hele tavırlara bak. ağzına sıçarım lan senin. sen kimsin de bana karşılık veriyosun?

peşmerge: vallahi benim gabahatim yoh. barzani'nin emridir.

ruhat mengi

felaket tellallarının önde gideni, geride kalmayanı. ayrıca fındık burnu da teneke suratında hiç de iyi durmuyor.

beyazıt öztürk

22 şubat gecesi yaptığı programı, davet ettiği konukların bildiğimiz odun gibi davranmaları sonucu sohbet edemeyip çamura saplamış, arkasından daha fazla sıçmamak için "ırak'ın kuzeyi'nde mehmetçiklerimiz bık bık bık, hayır hayır bu programı daha fazla devam edemiyciim ühüüü" şeklinde bitiren şovmen.

siklopentanoperhidrofenantren

kendisine "çekoslavakyalılaştıramadıklarımızdan mısın nesin kardeşim, bu nick ne böyle?" soru cümlesini ithaf ettiğim özne.

ermeni meselem

bekir coşkun'un en sikko yazılarından biriyle daha karşı karşıyayız. karısı da fransız değil miydi, ninesi ermeni olan bu yazarımızın? bunlar bildiklerimiz tabi ki. bilmediğimiz başka ne cevherleri vardır kimbilir?

akp turkiye yi iran yapacak

"kredi kartı boçları nolacak? elektriğe, suya da zam gelmiş, piyasalar da ağlıyor amına koyum" gibi serzenişler olsa da 2001 krizinden sonra herkesin ekonomiden memnun olduğu inkar edilemez. yarın bir ekonomik kriz çıksa siz türkiye'yi iran yapacak akp'yi görün bakalım. oysa iran'da kayıtsız şartsız itaat edilen bir dini ruhbanlık sınıfı vardır. değil ekonomik kriz, ellerine ateşi alıp ülkeyi baştan sona yaksalar kimse "gık" demez.

rıdvan dilmen

"allah aşkına aynı saç stiliyle bir ömür geçer mi rıdvanım?" sorusunun muhatabı.

ermeni soykırımı

uyuz olduğum tabir. "soykırım" tabiri "bir neslin tükenişi, soylarının artık devam edemeyişi" gibi bir muhteviyata sahip. yahu biz bu adamların soylarını kırıp yok ettiysek, ermenistan'da yaşayan ibibikler ne sikim oluyorlar? kayıp imparatorluk atlantis'in klonları değiller ya bu koduklarım. bildiğin ermeni işte.

eğriye eğri, doğruya doğru dostlarım, o zamanlarda damarımıza bastıkları için birkaçını öldürdüğümüz doğrudur. birkaçı da tehcirde iklim koşullarından ölmüştür, ona da eyvallah, ama soylarını tüketmedik. gerçi ermeniler genetik olarak hamamböceğine en çok benzeyen millet. öleceğini anladığında olduğu yere 400 yumurtayı birden bırakırlar.

yurtta sulh cihanda sulh

hüseyin nihal atsız'ın "savaşmaktan kaçınır kim varsa alnı kara, kan dökmesini bilenler hükmeder topraklara" sözleriyle tamamen çelişen dünya görüşü. mustafa kemal'in söylemiş olması konjonktüre göre hareket etmemizi engellemez. nitekim an itibariyle ırak'ın kuzeyi'nde şerefsiz avlıyoruz.

gerdek gecesi ilişkiye girmek istemeyen kadın

(bkz: vermesen de verdi derler)

anayasayi cumhurbaskanina firlatir gibi yapmak

dolar'ın bir anda fırlayıp hemen geri düşmesi.

cumhuriyetin tosuncuklari

hüseyin üzmez'in "ben de necip fazıl tedrisinden geçtim, ben de hazır cevap biriyim" şeklindeki tezini kamuoyuna da deklare edebilmek adına yazdığını düşüdüğüm kitabı. "şu adam şurda şunu demişti, ben de şu cevabı verdim göt oldu ehehe" ya da "şunu dediler de bi lafı koydum, bok gibi kaldı şebekler" şeklinde devam eden kocaman bir kitap. altını çizerek söylüyorum "çocukken okumuştum".

tekel in özelleştirilmesi

milletle, milliyetle alakası olmayan bir kuruluşun paraya çevrilmesi hadisesi. ülke için en stratejik kuruluşlardan olan petkim satıldıysa, telekom satıldıysa, bunlara kimsenin "gık"ı çıkmadıysa (birkaç kişinin şehrazat gibi gerdan büküp, gıdısını büzüştürerek hükumete sitem etmesini saymıyorum) tekel niye duruyor yahu? 500 kişinin ossura ossura yapabileceği işi, 5000 kişinin yaptığı fabrika satılsın arkadaşım.

ürettiğin ne ki? sigarayla içki. aah ah! dış güçlere peşkeş çekildik, ülke elden gidiyor görüyor musun?