bugün
- cumaya gidenlerin çok azalması11
- icardi190520
- oksijensizsu10
- insana kendini kötü hissettiren şeyler12
- düşün ki o bunu okuyor14
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- tilki ailesi8
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- suriyeliler suriye'ye dönsün14
- özgür özel10
- fatih terim'in yuhalanması16
- ayça tilki10
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- adolf hitler9
- anın görüntüsü9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel24
- nazar değdi sözlük12
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası11
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır19
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim21
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat13
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
entry'ler (657)
beşiktaşla anlaşmış yıldız. buraya kadar bilmediğiniz şey yok ama bir de benimle ilgili bir kaç anektodunu dinleyin ;
sene bilmem kaç del bosque beşiktaşla anlaşıyor. 6 yaşına kadar galatasaraylı olan ben eniştemin uğraşları sonunda beşiktaşlı olmuşum sürekli beşiktaştan konuşup maçlara gitmişiz, 100. yıl şampiyonluklarını birlikte kutlamışız. ama eniştem ilk defa bu sefer yüksekten uçuyor ; 'del bosque geldi artık guti'ler raul'lar gelicek beşiktaşa bak gör' diyor. hadi git işine diyorum. belki o zaman olmadı ama biraz geç de olsa şimdi bir bir geliyolarlar, belki teknik direktörle hiç alakası yok bu transferin, kalbi çok temiz bi adamın bi dileğinin kabul olması gibi bir şey, ama inanın bir beşiktaşlı için çok güzel bir şey.
sağda solda okuyorum guti yıldız değil , büyük takımın küçük topçusu diyorlar. şimdi beiktaşlı baksırımı bi kenara bırakıp konuşucam. 2009-2010 sezonunda ispanya liginin bütün haftasını takip etmiş biriyim. üstüne real madrid ve barcelona nın her maçını her golünü izlediğimi söylemek isterim sebebi malum ; betsson şimdi benim ender gelişen osasuna atakları temalı trt özetlerinden ispanya ligini takip edenlere diyecek bir şeyim yok zaten, sözüm guti'nin gerçekten yararlı olup olmayacağını merak eden gerçek beşiktaşlıya ;
bütün sezon boyunca bir kaç istisna hariç real madrid'e üst oynadım hep. christiano ronaldo veya ispanya ligine alışamayıp hemen sakatlanan götü boklu kaka veya kazma higuain yüzünden değil sadece bu adam yüzünden !! kardeşimle oturup ilk yarı 0-0 biten ve üst oynadığımız bir maçta o gerizekalı teknik direktörün guti'yi oyuna alması için yalvardığımızın üstünden daha 3-4 ay geçmedi emin olun dostlar. ve de hazretlerinin o maçı sonradan 4-0 bitirmesinin üstünden de 3-4 ay geçmedi, o anki duyguları size anlatamam.
sadece 700 lira bayılarak alın şu kombineyi, sonra oturun koltuğa kapalıyla tezahürat yarışına bile girmek istemeyeceksiniz hazretlerinin hareketlerini kaçırmamak için, resitale hazır olun !
sene bilmem kaç del bosque beşiktaşla anlaşıyor. 6 yaşına kadar galatasaraylı olan ben eniştemin uğraşları sonunda beşiktaşlı olmuşum sürekli beşiktaştan konuşup maçlara gitmişiz, 100. yıl şampiyonluklarını birlikte kutlamışız. ama eniştem ilk defa bu sefer yüksekten uçuyor ; 'del bosque geldi artık guti'ler raul'lar gelicek beşiktaşa bak gör' diyor. hadi git işine diyorum. belki o zaman olmadı ama biraz geç de olsa şimdi bir bir geliyolarlar, belki teknik direktörle hiç alakası yok bu transferin, kalbi çok temiz bi adamın bi dileğinin kabul olması gibi bir şey, ama inanın bir beşiktaşlı için çok güzel bir şey.
sağda solda okuyorum guti yıldız değil , büyük takımın küçük topçusu diyorlar. şimdi beiktaşlı baksırımı bi kenara bırakıp konuşucam. 2009-2010 sezonunda ispanya liginin bütün haftasını takip etmiş biriyim. üstüne real madrid ve barcelona nın her maçını her golünü izlediğimi söylemek isterim sebebi malum ; betsson şimdi benim ender gelişen osasuna atakları temalı trt özetlerinden ispanya ligini takip edenlere diyecek bir şeyim yok zaten, sözüm guti'nin gerçekten yararlı olup olmayacağını merak eden gerçek beşiktaşlıya ;
bütün sezon boyunca bir kaç istisna hariç real madrid'e üst oynadım hep. christiano ronaldo veya ispanya ligine alışamayıp hemen sakatlanan götü boklu kaka veya kazma higuain yüzünden değil sadece bu adam yüzünden !! kardeşimle oturup ilk yarı 0-0 biten ve üst oynadığımız bir maçta o gerizekalı teknik direktörün guti'yi oyuna alması için yalvardığımızın üstünden daha 3-4 ay geçmedi emin olun dostlar. ve de hazretlerinin o maçı sonradan 4-0 bitirmesinin üstünden de 3-4 ay geçmedi, o anki duyguları size anlatamam.
sadece 700 lira bayılarak alın şu kombineyi, sonra oturun koltuğa kapalıyla tezahürat yarışına bile girmek istemeyeceksiniz hazretlerinin hareketlerini kaçırmamak için, resitale hazır olun !
büyük bir bahisçi olarak beraberliğe oynadığım karşılaşma. hangisi önce geçerse geçsin diğerinini maçı bırakmayacağını düşünüyorum.
tahmini skor ; 2-2
tahmini skor ; 2-2
alanında tartışmasız rakipsiz. hele dünya kupasına açtığı bahislerle oha dedirtiyor.daha bugün hollanda-uruguay maçına direkten dönen top olmaz a 2,10 verdi, anında sikerttim ; öperin.
parisi karış karış dolşamış biri olarak söyleyebilirimki ikisinin de güzelliği ayrı. ama ey şanzelize'nin istiklal caddesinden güzel olduğunu iddia eden aklı kısa , otoyol geçiyo lan ordan !
ama yine de ;
dünya bir ülke olsaydı kocası da paris olurdu.
ama yine de ;
dünya bir ülke olsaydı kocası da paris olurdu.
bugün siyaset meydanı programına katılan kadın.
ya şimdi ikinci cumhuriyetçiyim diyelim, en kalendar demokratım diyeyim ama 2007 de vekili olmaya çalıştığın fakat reddedildiğin ak parti hakkındaki yazılarının seçimden önce tarafsız olduğuna nasıl inanayım a benim sevgili nazlım ?
ya şimdi ikinci cumhuriyetçiyim diyelim, en kalendar demokratım diyeyim ama 2007 de vekili olmaya çalıştığın fakat reddedildiğin ak parti hakkındaki yazılarının seçimden önce tarafsız olduğuna nasıl inanayım a benim sevgili nazlım ?
evde ailecek hayretler içerisinde izlediğimiz yağmadır. heryerde çoğunluğu oluşturduğunu iddia ederek sürekli üreyen ve bunu bizlere kanıtlayan kürt vatandaşlarımız , birçok vatandaşımızın hayatını kaybettiği sel felaketini umursamayıp ikitelli deki yağmayı başlattıp geliştirdikten sonra oradaki çoğunluğu da oluşturup hem olayın insanlıktan çıkmasına hem de olayın 'kürt yağması' adını almasına sebep olmuşlardır.
çoğu kimsenin kabul edemeyeceği bir gerçek olup götümüze girendir.
çoğu kimsenin kabul edemeyeceği bir gerçek olup götümüze girendir.
feci şekilde içeri sıçartan bi durumdur, hele de alınan permatik banyo ise...
bir antalyada bir santraistanbulda ; anlamıyorki ben, hızına yetişemiyorki ben.
şu dünya üzerinde yeşil pasaport diye bi olay varsa; hiçbi kalıbını siktiğimin bana iddia edemeyeceği durum.
türkiye deki kürt vatandaşların ele geçirmiş olduğu iş alanlarıdır. (Zaten tanımı üstünde) anket lan bu bakınızı verenin götünde patates patlatacağı tanımdır ayrıca.
konuya dönersek ; türkü barlar, minübüsler , dolmuşlar, midye satıcılığı, sultanahmet bakırköy gibi çok kalabalık bölgelerde kafe işletmeciliklerinin çoğu, kapalıçarşı nın neredeyse tamamı, korsan kitap, müzik dvd, cep telefonu pazarlamacılığı ve tabiki uyuşturucu ; kürt vatandaşların ele geçirdiği ve iş alımlarında kürt vatandaşlara öncelik verdiği sektörlerdir.
(bkz: based on a true story)
konuya dönersek ; türkü barlar, minübüsler , dolmuşlar, midye satıcılığı, sultanahmet bakırköy gibi çok kalabalık bölgelerde kafe işletmeciliklerinin çoğu, kapalıçarşı nın neredeyse tamamı, korsan kitap, müzik dvd, cep telefonu pazarlamacılığı ve tabiki uyuşturucu ; kürt vatandaşların ele geçirdiği ve iş alımlarında kürt vatandaşlara öncelik verdiği sektörlerdir.
(bkz: based on a true story)
son derece haklı bulduğum bir söylemdir. misal doktor, öğretmen gibi bir ülke için cok önemli olan meslekleri yapan vatandaşlarımız meslekleri adına en verimli ve en güzel yıllarından bazılarını , başka hiçbir ülkede olmayan 'doğu görevi' adı altında ne idüğü belirsiz yerlerde, her an öldürülme tehlikesiyle çok zor şartlar altıdna yapmaktadır. bu bile ülkenin kaynaklarını boşa harcamasına nadide bir örnek olur sanırsam.
bırakalım , kendi yağlarında kavrulsunlar.
bırakalım , kendi yağlarında kavrulsunlar.
jordan ın iç hesaplaşmalarını, pilar ın gençliğini gördüğü maria yı sahiplenmesini, pablo nun çıkarları uğruna neler yapabileceğini ve diğer bütün karakterlerin en az bir tane mücadelesini harikulade bir biçimde anlatan hemingvay romanı. kitabı okuduktan sonra maria gibi bir sevgilisi olmasını istemeyen yoktur desem yeridir.
bir nevi çağ atlayan liselilerdir, her dönem karne günlerini iple çekerler.
bir kaç arkadaşımın arkadaşlarının gerçekleştirdiği durumdur. teselli babına ne kızlar kaldırmışlar, piiii !
konuyla ilgili olarak ;
Okulumdan Utanıyorum
23. ODTÜ Bahar Şenlikleri'nin ilk günü gördüklerim karşısında:
Okulumdan Utanıyorum!
6 Mayıs'ta girdiğim istatistik dersi sınavından sonra birkaç arkadaşımla beraber stadyuma konser alanına gittik. Tahminim saat 20.30-21.00 civarındaydı. Girer girmez karşımda yaklaşık 3 metre uzunluğunda bir yazı vardı. ilk önce eğlence için insanların mumlarla bir şeyler yazabileceğini düşündümse de yazıya dikkatle baktığımda okuyabildim. Mumlarla yazılan yazı: "P K K" idi.
Stadyumdan bakarak, konser sahnesinin sol çaprazında mumlarla yazılan bu yazının etrafında da 4-5 insan bekliyor.
Muhakkak arkalarında fazlasıyla onları gözlemleyen insanlar vardır. Ben yazının yanından 3 defa geçtim her defasında arkadaşıma sordum ne yazdığını, defalarca idrak edemedim onu yazabileceklerini. ODTÜ'me böyle bir yazıyı yakıştıramıyordum.
Bu olanlar o kadar doğal, o kadar meşru ki kimse kılını kıpırdatmıyordu, sanırsınız ki birileri eğlence grupları adına reklam yapıyor, ilgi çekiyor.
Direk kapıda boş boş bekleyen(!) güvenlik görevlilerine gittim ve durumu anlattım. Kendileri durumu oldukça rahat karşıladılar ki biz bir şey yapamayız deyip "amirimiz orada" diyerek başka bir yere yönlendirdiler. Amirin yanına gittiğimizde adam umursamaz tavırlarını hissettirerek "hani nerdeymiş, nerde" tarzında ifadeler kullandı. Üstüne jandarma çağırmamızı istemedi, halledeceğini söyleyip yürüyerek uzaklaştı. Biz jandarma aramaya çıktık, ancak döndüğümüzde mumlar söndürülmüş etrafta kimse yoktu.
Ben daha önce birçok kez böyle şeyler duymuştum, 2008 yılının ODTÜ'deki Nevruz Kutlamalarında terör örgütü lehine sloganlar atanları, yurtlarda terör örgütü bayrakları asanları duymuştum. Ancak insanın başına gelince çok daha farklı oluyor ve ne yapacağını şaşırıyor.
Ertesi günü Gazeteodtülü'den Caner ile beraber gittiğimizde iç Hizmetler Müdürlüğü olayı biliyordu. Kendileriyle dünkü yazı hakkında görüşmek istediğimizi ilettik, ancak iç Hizmetler Müdürü Mahmut Erevik konuyla ilgili görüşmek istemediğini bize iletti.
Acaba bu mumları yakanlar ODTÜ öğrencileri miydi, bu mumları yakanlar dışarıdan gelen öğrencilerse nasıl okulumuza giriyorlar ve böyle bir harekette bulunabilme cesaretini nereden buluyorlar, bunları Mahmut Erevik'e sormak isterdim.
Bir terör örgütünün propagandasını ODTÜ stadyumunun ortasında yapanlar...
Bunlar nasıl insanlardır ki ekmek yiyip suyunu içtikleri, Türkiye'nin göz bebeği(!), herkesin gıptayla baktığı ODTÜ'de okuyup bu kadar rahat herkesin içinde kocaman bu yazıyı yazabiliyorlar.
Sözüm ona güvenliği sağlayan bu yetkililer...
Bunlar nasıl insanlardır ki, sözde kapılarda bekleyip insanların üstünü başını arayarak güvenliği sağladıklarını düşünüp, bu tür olaylarda ben bilmem amirim bilir tavrını takınıyorlar.
Stadyumda yapılan bu davranışı "kardeşlik", "barış", "demokrasi" adı altında fikirlerini savunup, bu tür şeyleri sempatiyle karşılayan herkese, yazdıklarımda bir pay düşüyor.
Halil Ertan
Bilgisayar Müh.
Okulumdan Utanıyorum
23. ODTÜ Bahar Şenlikleri'nin ilk günü gördüklerim karşısında:
Okulumdan Utanıyorum!
6 Mayıs'ta girdiğim istatistik dersi sınavından sonra birkaç arkadaşımla beraber stadyuma konser alanına gittik. Tahminim saat 20.30-21.00 civarındaydı. Girer girmez karşımda yaklaşık 3 metre uzunluğunda bir yazı vardı. ilk önce eğlence için insanların mumlarla bir şeyler yazabileceğini düşündümse de yazıya dikkatle baktığımda okuyabildim. Mumlarla yazılan yazı: "P K K" idi.
Stadyumdan bakarak, konser sahnesinin sol çaprazında mumlarla yazılan bu yazının etrafında da 4-5 insan bekliyor.
Muhakkak arkalarında fazlasıyla onları gözlemleyen insanlar vardır. Ben yazının yanından 3 defa geçtim her defasında arkadaşıma sordum ne yazdığını, defalarca idrak edemedim onu yazabileceklerini. ODTÜ'me böyle bir yazıyı yakıştıramıyordum.
Bu olanlar o kadar doğal, o kadar meşru ki kimse kılını kıpırdatmıyordu, sanırsınız ki birileri eğlence grupları adına reklam yapıyor, ilgi çekiyor.
Direk kapıda boş boş bekleyen(!) güvenlik görevlilerine gittim ve durumu anlattım. Kendileri durumu oldukça rahat karşıladılar ki biz bir şey yapamayız deyip "amirimiz orada" diyerek başka bir yere yönlendirdiler. Amirin yanına gittiğimizde adam umursamaz tavırlarını hissettirerek "hani nerdeymiş, nerde" tarzında ifadeler kullandı. Üstüne jandarma çağırmamızı istemedi, halledeceğini söyleyip yürüyerek uzaklaştı. Biz jandarma aramaya çıktık, ancak döndüğümüzde mumlar söndürülmüş etrafta kimse yoktu.
Ben daha önce birçok kez böyle şeyler duymuştum, 2008 yılının ODTÜ'deki Nevruz Kutlamalarında terör örgütü lehine sloganlar atanları, yurtlarda terör örgütü bayrakları asanları duymuştum. Ancak insanın başına gelince çok daha farklı oluyor ve ne yapacağını şaşırıyor.
Ertesi günü Gazeteodtülü'den Caner ile beraber gittiğimizde iç Hizmetler Müdürlüğü olayı biliyordu. Kendileriyle dünkü yazı hakkında görüşmek istediğimizi ilettik, ancak iç Hizmetler Müdürü Mahmut Erevik konuyla ilgili görüşmek istemediğini bize iletti.
Acaba bu mumları yakanlar ODTÜ öğrencileri miydi, bu mumları yakanlar dışarıdan gelen öğrencilerse nasıl okulumuza giriyorlar ve böyle bir harekette bulunabilme cesaretini nereden buluyorlar, bunları Mahmut Erevik'e sormak isterdim.
Bir terör örgütünün propagandasını ODTÜ stadyumunun ortasında yapanlar...
Bunlar nasıl insanlardır ki ekmek yiyip suyunu içtikleri, Türkiye'nin göz bebeği(!), herkesin gıptayla baktığı ODTÜ'de okuyup bu kadar rahat herkesin içinde kocaman bu yazıyı yazabiliyorlar.
Sözüm ona güvenliği sağlayan bu yetkililer...
Bunlar nasıl insanlardır ki, sözde kapılarda bekleyip insanların üstünü başını arayarak güvenliği sağladıklarını düşünüp, bu tür olaylarda ben bilmem amirim bilir tavrını takınıyorlar.
Stadyumda yapılan bu davranışı "kardeşlik", "barış", "demokrasi" adı altında fikirlerini savunup, bu tür şeyleri sempatiyle karşılayan herkese, yazdıklarımda bir pay düşüyor.
Halil Ertan
Bilgisayar Müh.