bugün

entry'ler (165)

kocaeli ye mi kocaeli ne mi

Kocaeli'ye baştan yanlış bir eylem onun güzeli Kocaeli'den olmalıdır zaten(?)

uludağ sözlük

nedir bu sol frame'in hali anlamadığımdır. başlıklar sıkış tepiş okumak imkansız. ayar mayar bilmem artik... eski bir sedadır zira.

otuzluk dulun soguk yatagi

fantezilerini feriştahlı düşündürtendir sanki; ama, belki galiba.

uludagsozluk

bunca zamandan sonra nasıl hareket edeceğini şaşırıyor -arada- yazar. kucakla beni sözlüğüdür. ayağında kundura eski yar şöyle dursun sözlüğüdür. eski yara sözlüğüdür. mordur, iyidir. öylesine bir anda sıcak hisler beslenendir.

türk milletinin kitap okumama sebepleri

anası babası okusa çocuk da severdi belki. alışkanlık efendim, yok başka açıklaması. tecrübesizlik; utanmayın başlayın bir yerden!

kent

"Bir gemi yok, bir yol yok sana.
Değil mi ki hayatını kıydın burada.
bu küçük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.

seni bekleyen bir gemi yok, bir çıkar yolun yok...
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte
öyle kıydın demektir ona, bütün yeryüzünde."

kavafis diyeceğini demiş bu sözlerle. mesele 'başka deniz bulamazsın' da değil; o kadar karamsar değil.

yoksa gitmek olsun gerisi hayırlar uğurlar.

ulu sözlük

sözlük uluduur, sözlük uludur! (sozluk senden sıkıldım) sözlük bizi diskoya götür; götür de -sigara- içemeyelim. ramazan da yaklaştı dem midir bu? sözlük fena halde 'sozluk' diyesim var, gidesim'den bahis açmamaktayım. sözlük ben artık çevrimdışı bir kuşum; ama boş olan sensin.

boş ol, boş ol, boş ol!

bekara karı boşamak kolaysa karıya boşamak niye bu kadar zor(?)

sözlük ayrılmalıyız artık, severek ya da sevmeyerek, arada bir uğrarım eşyalarıma dokanma!

sözlük birlikte yaşayalım evlilik kurumuna inanamaz oldum (çocukluğuma inmen gerekecek: uzanayım mı?)

sözlük... neyse (bak nasıl gıcık oldum bir kelimeyle, kelimelerin gücü adına)

yatti gayrı!

julia

2008 yapımı erick zonca filmi. tilda swinton yine çok güzel bir çirkin burda; karizma başka bir şey!

daha önce çok kullanılmış sözlerdendir ama julia'ya 'it is not your business' d'eyi ' sana kimin aşık olduğu seni zerre ilgilendirmez' ayarındaki adamımız iyiydi, hoştu.

yol

yol'la ilgili neler neler yazılır ama bir de yol yorgunluğu var ki; yavaş yaşamamız boşuna değil, nefes hesabı, yol gaza basar bazen sonuçsa kasların gazabı.

6 gol yemeyiz 7 yeriz 9 yeriz ama 8 gol yemeyiz

'hepinizi yeriz biz!' denilesi istektir.

kamer genç

'akıllı olup meclisin derdini çekeceğime, deli olayım cümle alem beni çeksin.' diyen bilge.

ilkokulun vazgeçilmezleri

'öğretmenim!' diyorken, * yani bundan deli gibi eminken, sınıfın 'babaaa!' diyen zavallıya bakakalmasıdır.

hiç olmayacak şeylerin listesi

uçamıyacağııız, değişemeyeceğiiiiz, değiştiremeyeceğiiiz, derdimizi anlamayana yine alatamayacağıııızzzz, arayınca bulamayacağııız, bulunca dalamayacağızzz, zamanı geri alamayacağızzz; dursun isteyince tutamayacağıııız, çocuk olamayacağııız, büyüyüp eşşekliğe de terfi edemeyeceğiizzzz, gitmek isteyip gidemeyeceğiiiiz, gidince... *

sözlükten kafa izni alıp tatile çıkmak

esas kafadan bir izin alıp, motoru soğutmak mümkün olsa ne güzel olurduya yakın bir olaydır.

en sık görülen cafe isimleri

marpuç yurdum işletmecilerine pek cazip gelenlerdendir; ama haksız sayılmazlar ne de sevimli bir çağrışım yapmakta, o kadar ki: 'marpuç olmazsa gitmem' demek çok normal.

sıkıldım

'beyle buzdolabının kapağını açacan bakacan...' durumları hava cıva: bünye iflaslarda efendim iflaslarda! o aşamada çocuk milleti eblek bir ifadeyle geçip karşınıza bu cümleyi kurar sakin sakin; ama ne! fırtına öncesi sessizlik, sizden anında çözüm bekler bu canavarlar: hayır 'çişim geldi' dese daha kolay ama işte değil: am'maaa büyüyünce çok daha fena kitap oku derlerse elini kana bulamak caiz söylemesi; kimden birinden... dünya boş

wall e and eve

ölümle ilgili bir yanılgısı olduğu kanaatindeyim. vicdan rahatlatma'yla alakası olamayacak kadar doğal, insani bir durumdur yanıldığı. ölenden bağımsız geride kalanlar kendi adetlerince yapar yapacağını; (ortada aziz nesin gibi "cenazeme gelmeyin!" tarzı bir vasiyet yoksa) hem bu konuda çok düşünmüş bir taşa çarptı yazarımız.

ayrıca göçüp gitmiş birinin başlığı altına değil başka bir yere yazsaymış yazacağını; cenaze evi gibi görüyorsa bu yaptığı yapılmaz demek isterim. #5558131

ha, bundan gayrı; tanımam, bilemem; tüm cemaat gibi kendisine de rastgele...

ille de heaven

ismiyle garip bir ironi oluşturmuş bu haber, gittiği yerde huzurlu ve mutlu olması dileğiyle...

gölgesizler

gölgesizler aslında başrolde gölgelerin oynadığı bir dünya. hayal gibi, ne var ne yok gibi; resimler (yüzler) sesler birbirine karışıyor. adamlar yapmış

mendilimde kan sesleri

"Ahmet abi, güzelim, bir mendil niye kanar?
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar?

Mendilimde kan sesleri... "

böyle acaip sorularla yazınca mı böyle acaip bir hale sokuyor şiirler... sizin hiç babanız öldü mü