Ozgurlesme operasyonlarina bir yenisi eklendi.
--spoiler--
yök başkanı özcan'ın imzasıyla üniversitelere gönderilen yazıda, 'güvenli olmayan ortamda özgür düşünce çıkmayacağı' belirtilerek alınması gereken önlemler sıralandı. yazıda, üniversitelerin uygun gördükleri alanlarda kampüste görev yapacak sivil polis için yer tahsis etmeleri gerektiği de belirtildi

http://www.radikal.com.tr...10.2010&CategoryID=77
--spoiler--
akepe'nin ileri demokrasi uygulamalarinin guzide orneklerinden...
(bkz: yök ün üniversitelere sivil polis izni)
yeni bir olay değildir. zira üniversitelerde yıllardır sivil polisler bulunur hatta bizimle derslere bile girdiği görülmüştür...
hani tamam, yillardir siviller var, hatta farkedildikleri anda gonderiliyorlar, yenileri geliyor falan fisman da; su nedir;
--spoiler--
* öğrencilerin kayıt olma işlemlerine yardımcı olma kisvesiyle öğrencilerle temasa geçen ideolojik grupları, kampüs alanları dışında ve çevrelerinde oluşturulan stantlara müsaade edilmeyerek, gerektiğinde güvenlik kuvvetlerinden yardım talep edilmesi.
--spoiler--
lan yok, ozgur dusunce bu zaten. stand kurulur, insanlar cagrilir, ideolojik grup her ne sikimse o gruba kisinin dahil olunmasi istenir yine ozgur dusunceyle o kisi isterse girer istemezse girmez. hani, kimsenin kimseye derdini anlatamayacak ve herkesin of cok ozguruz cunku kimse bize bir sey anlatmiyor, kendimizce ozgurce dusunuyoruz gibi sapik bir dusunce ozgur dusuncenin hic bir yerinde yoktur yani.
zaten olan , sadece resmileşmiş uygulamadır.

geç bile kalınmıştır , sosyalist geçinen gençlerimiz sanmaktadır ki "her gün binlerce polis bizi arayacak , adım attırmayacak , her adımda sorgu olacak" geçiniz bunları.

elemanın biri kafasına dövme yaptırıp sağa sola kuru sıkı sıkmasın diyedir bunlar.

yada devrimci karargah isimli okumuş terörist örgütün sümüklü bebeleri, sifon çekildiğinde tuvalet deliğini tıkamasın diyedir.

iyidir yani...
ben de soyle bir izlenim birakmistir: simdi bir arkadasiniz var iyisiniz hossunuz ama bir gun yaninda aykiri bir sey soyluyorsunuz ertesi gun trak sorgudasiniz.o arkadasiniz megerse polismis ama sivil.
ne kadar simitçi, aşçı, temizlikçi varsa şüphelenilir ondan.

- hacı bizim kapının önünde simitçi var ya..
+ evet, osman abi
- ne osman abisi gerizekalı. herif basbaya mittenmiş.
+ yok daha neler amına koyım. ailesi yok lan. simitçinin üstündeki seyhan otelde kalıyor 5 liraya.
- ulan hiltonda mı kalacak mal?
+ belki de aga. sen kimden duydun?
- bizim arkadaşın babası dikkat edin dedi. anarşiklere karışmayın diye uyardı.
+ yok lan ne karışıcaz.hadi simit sarayında kahvaltı yapalım.
üniversitelerde sivil polisin iyi birşey olduğunu sananlar var halen. tamam polis deseniz eyvallah tabiki olsun. sonuçta huzurun sağlanması gerekir. fakat sivil polislerin olması bildiğin öğrencilere gözdağıdır, düşünmesinin önündeki engeldir. yok efendim neymiş amaç tehlikeli fikirlerin önüne geçmekmiş. siz özgürleştireceğiz özgürleştireceğiz diye kıçınızı yırtacaksınız, sonra da böyle bir adım atacaksınız. sizin özgürleştirmeniz ancak amerika'nın özgürleştirmesi gibi olur. düşünce demişken üzerinde biraz daha duralım. iyi üniversitedeki öğrenciler birçok kitap okuyan, entellektüel birikimi oldukça fazla olanlardır. polis memuru da iki yıllık yüksek okulu bitirmiş ve kabul etmek gerekirse kafası çok çalışmayan insanlardır. eğer siz bu kişilere sizin düşüncenizi denetleteceğiz derseniz, bilin ki bu ülke fetret devrine girecek demektir. ayrıca parkta gençleri kızlı erkekli oturuyor diye döven polislerin varlığını hepimiz biliyoruz. ilerde kampüste birçok gencimizin kız arkadaşıyla oturduğu için dövüldüğünü duyarsak hiç şaşırmayalım.
üniversite arazilerinin belediyeye bağlanmasıyla, öğrencilere verilmiş ince ayar.

(bkz: çankaya belediyesi)

(bkz: hacettepe üniversitesi)
şaşılacak bir durum değildir, kaldı ki adamlar yıllardır öğrencilerle beraber derse girip çıkıyordu iş resmileşti sadece direkt söylediler diye zorumuza gitmiş olabilir.
(bkz: suç işlemeyip polisten korkma salaklığı)
komik şeyler duymamıza vesile olan şeydir.

ne denmiş;
--spoiler--
yani komünistler 'cemaatçilik suçtur, gericilik sağlığa zararlıdır' diye stand açamayacak, yerine cemaatin türbanlı ablaları, gerici abileri rahatça kol gezecek
--spoiler--
koministler ne zamandır böyle stand açmakta? kaldıki bu "yüzüklerin efendisi" ile aynı kategori ye giren kitaplar üniversite standlarında bolca satılabilmektedir.
hani şu akplilerin tamamını mason, teröris , şeriatçı vs. olarak yaftalamaya çalışan "22 temmuz 2007 chp seçim kampanyası" kitapları hala heryerde bulunabilmektedir.

koministlerin üniversitede ne yaptıklarına bakalım.
-heryere tkp çıkartmaları yapıştırmak.
-toplantılar düzenlemek.
-kıytırık dergi ve kitaplarını satmaya çalışmak.

ki bunların hepsi serbesttir ,hiçbir karşılıkda almaz.

birde yasadışı olmaya başlayan koministlerin yaptıkları vardır;
-terör örgütlerinin reklamını yapmak.
-devrimci karargah ve pkk yı övmek yüceltmek.
-terörist sevdalılarını övmek yüceltmek.
edit: eklemeyi unutmuşum
- bu örgütlere , özelliklede devrimci karargaha adam bulmaya çalışmak.

her nedense devrimci karargaha karşı ayrı bir sempati besler bu grup , böyle çok mutlu olurlar bunlar birilerini vurunca.

ha işte sivil polis etkeni burada devreye giriyor ve bazıları rahatsız oluyor elbette.
hep diyorum, yine diyeceğim; totaliter, polis devleti, jurnalci devleti ek olarak hafiye devleti olma yolunda hızla ilerleyen demokratik(!) türkiye'den kareler.
bir ara ilköğretim için bile konuşuluyordu. sahi öyle bir şey vardı ne oldu ona? ilköğretime sokulan sivil polisler, bugüne kadar hangi suçların önüne geçti? kaç tane suçluya suçüstü yaptı?

üniversitelerde farklı olur ama. en azından bizim zamanımızda olsaydı, zavallı sivilin ağır haftalık hastahane masrafları falan olacağını, tedaviden gelip görevini yapamayacağını söyleyebilirdim ama, şimdiki üniversitelilere pek güvenmiyorum açıkçası. neden? çünkü onlar fikrini beğenmedikleri aydınlara saldırıyorlar; üniversiteyi falan savunmuyorlar..
ellerine mopak kağıt adel kalem verip volta attırmak lazım.

odtü'de ki bariz teröristleri göz göre göre yaptırımsız bırakıp, hükümet karşıtı öğrencileri fişleyip

okuldan uzaklaştıracaksınız. kimse fikrini belirtemez hale gelecek. üniversiteler öğrencinin değil

başbakanın, cumhurbaşkanının rektörlerin toprağı olacak.

toprak ağalığına giden yol'da ağanın çıkarlarını korumak adına bekçi tutulmasından başka bir şey değildir.

(bkz: yılanların öcü) *
hala universite'ye "okuma amacli" gitmek gibi orumcek beyinlilerden cikabilecek teorilerle 'sivil polis' in mesrulugunu kabul eden ya da takmayan insanlarin sessiz kaldigi , sessiz kaldiklari icin de onayladigi durum.

ulan universite'ye sanki biz okumak icin gitmiyoruz. ama o universite bizim hayata bakis acimizi genisletmeyecekse, mezun oldugumuzda meslegimiz ile ilgili is alanlarinin sorunlariyla ilgilendirmeyecekse, her seyi birak, calisacagimiz yasayacagimiz ulkenin sorunlariyla yani kendi sorunlarimizla ilgilenmemize engel olacaksa; sicarim ben boyle universiteye.

ilkokul mu burasi ? e bu ulkeyi kim yonetecek o zaman? biz yalnizca kendi isimizle ugrasinca ulke super mi yoetilecek ? kendi sorunlarimizi niye ogrenmeyelim? niye onlar icin bir cozum onerisi de biz geirmeyelim?

onlar taktigi iyi biliyorlar. koyacaklar cemaatci bir polis amcayi oraya, hakkini arayan herkese de terorist diyecekler (bkz: herkese terörist deyip kendi özgürlüğünü kısıtlama).... bizler derse gidip gelecegiz koyun gibi. bize ne denirse onu yapacagiz. bir gun sermaye avrupa ozentisi burjuva'nin elinde olacak, o zaman avrupali gibi davrancaz is bulabilmek icin; bir gun gelecek islamci sermaye hakim olacak o zaman da islamci olacaz is bulmak icin.

her sey, universite de dahil, bir ekmek kavgasi icin. bu kavgada biz de variz. istesek de istemesek de. bizi yalnizca kendi istedikleri gibi 'uysal koyunlar' yapmalarina izin vermeyelim.
fiilen her daim var olan, günümüzde ise resmiyete binen.
üniversiteye okuma amaçlı değilde bölücü sol örgüt reklamı yapmaya gidenleri tırstıran durumdur.

vah vah....
üzüldük mü? hayır...

hükümete muhalefet etmekle kafayı bozmuş olanların atladığı bir detay vardır.
hükümete "adam" gibi muhalefet edersen sorun çıkmaz.

gerçi kime ne anlatıyoruz ki?

emek ve işgücünden bahsederken ne zamandır eve silah stoklayıp polisle çatışıyorsun? ama bir dakika... cevap içinde saklı. polisle çatışınca süper solcu olunuyor evet. unutmuşum...
işte bu yüzden türkiyede sol yoktur. çünkü solcu yoktur , terörizm ile solun farkını bilmeyen polisten rahatsız olur elbet.

polis dediğimizde 1000lerce kişilik barikatlar değil ha , sivil... yinede yeterde artar bile sifon çekmeye.

devrimci karargah üyesi öldüğünde onu kahraman ilan eden şeyler vardı buralarda...
emek ve işçi gücünden bahsedilince pkklı gözüyle bakılan türkiye'de faşizmdir.
bu mudur özgür üniversite, bu mudur aydın gençlik, polisin olduğu yerde ne özgürlük olur ne aydınlık.
özgürlükler için evet anasayasının hemen peşinden gelmesi manidar durumdur.
sanki daha önce yok muydu? diye sorulasıdır.
ultra ileri demokrasi gereğidir. nasıl ki öğrenciler karokola girebiliyorlarsa aynı şekilde polislerde üniversitelere girebilmeliler diye düşündü herhalde padişah hazretleri.
(bkz: buna da evet diyin ibneler sizi)
okulumun(istanbul üniversitesi) yemekhanesinde boy boy afişlerle protesto edilmiştir.afişte ki yazı:polis dışarı,bilim içeri!