bugün

içinde öğrenci işleri isimli olgunun geçtiği olaylardır.
kantinde oturan sürekli boş insanlar.
bahçeye dizilmiş polisler,

kafanın üstünden taş , sopa , yemekhane tabağının uçması . *
Sınavların 3 hafta sonra açıklanması mesela.
kantin koridorlarının podyumlardan farksız olması.
1.90 boyunda, 48 kiloda, bonus kafalı pkklı kürt öğrencilerin,
saftrik 1. sınıftaki kızlara pkk propagandası yapması, hatta dtp ye oy verecek hale getirmesidir.
başka bölümlerden seçmeli ders alma zorunluluğu diye bir saçmalığın olması, yarıyıl kayıt yenileme zamanı tüm fakülte öğrencilerinin oradan oraya, koridorlardan binalara koşturarak başka bölümlerden ders bulmaya çalışması, uygun dersi bulanın istihbarat ajanları gibi kimseye duyurmadan arkadaşlarını araması, hocalara "hocam nolur 4 kredi lazım" diye yalvarması, bulduğunuz dersin hocasının kendi bastırdığı, üstünde kendi adı olan kitabı satın almanız karşılığında derse adınızı kaydetmesi.
(bkz: dil ve tarih coğrafya fakültesi)
okulun soyguncu kılıklı bir fotokobiciye sahip olması .
daha önceden dersinden atıldığım hoca yine kendi çapında fikirlerini beyan etmektedir;
"hitler bu yahudileri iyi ki öldürmüş yahu! hatta bence az bile yapmış ki israili kurabilmişler."
çığlıklar atarak uzaklaşmak ya da dilim döndüğünce bi çocuğun ellerini yıkarken elindeki sabunun babası olup olmadığını düşünmesinin ne kadar canice olduğunu anlatmak istedim içimden. ama örümcek beyinli bi insana ne anlatırsam boş diye düşündüğümden sustum. belki de yine atılma riskini göze alamadım. ama sustum...
asistanların artist olması.
öğrencilerin yaşam tarzı olarak genelde fotokopya olarak gözlemlenmesi.
hocaların ve gözlemcilerin sınavlarda kızlar kopya cekmez düşüncesiyle onlara dikkat etmeyip erkeklere rahat vermemeleri.
iki ay önce bizimle aynı sırada oturup kopya çeken arkadaşların araştırma görevlisi olup hocaya ispiyonlaması.
devam zorunlulugunun abestligi. parasini ben veriyorum, zamani ben harciyorum, 4 derse girmedim diye kaliyorum bu ne sacma is arkadas hangi ozgun* egitimin mantiginda gecer bu? paranla rezil olma resmen bu olay. bilgiyi versin hoca programa gore, ben onu istedigim sekilde algilarim veya ogrenirim o beni bagliyan is. Belki ben girmeyecegim butun derslere ve butun notlari arkadasimdan alip sinavdan sinava gelecegim seni baglayan sinavdaki not degil mi hocam? Nedir bu is... Universitenin boyle bir devam zorunlulugu getirmesi acayip derecede ben ve benim gibi calisan ogrencileri kil etmekte muhterem sozluk.

bir diger olay da kapidaki guvenlikciler. Polisler goya... goya kimlik kontrolu icin ordalar, ulan ne zaman gecsem wassup nigga ' enseye saplak g.te parmak' takiliyor adamlar. Ne zaman ki acelem olur, kart cuzdanligim montumun ucra ceplerinde olur, kimlik kontrolu yapacaklari tutar. be pezevenk ya yap bu isi tam manasiyla ya da hic yapma ne bu boyle arada gunah kecisi secme olayi gibi. ayni olay havaalaninda da var anasini satiyim onlara da ayri kilim.**
ogrenci islerindekilerin sanki restoranin birinde ascilik yapiyormus da bir sabah oradaki danisman siralarinda

uyanmis gibi calismalari ayar ediyor beni. Daha bugun isim dustu lanet olasica yere... ulan bir isi yarim saate yapamiyorlar. bir keresinde de gidip 5 dakkada bir isimi hallettigime sahit olamadim. her defasinda kufur kafir ciktim ofislerden. adamlarin hangi kafada yasadiklarini cozemedim. surekli bir ot cekmis edasindalar... lisede ogrenci islerine girebilmek serefti missina goyim, didem abla elinde kullukle beklerdi adami. sikiyorsa isin ciksin... Universitede oyle degil ki, her boku sen yapacaksin diye bir mantarite oturtmuslar goya ama sen kendi isini halledene kadar araya bin turlu bok pusuruk koymuslar. Yine de sukretmek lazim gerci turkiye'de durumlar daha beter. peygamber sabri lazim kavgasiz gurultusuz bitirmek icin...
80 beklerken 35 almak.
öğrenci kimliğini yurtta unutan öğrencinin final sınavından atılması.

not: sakarya üniversitesi'nde aynen yaşanmıştır.
asistanların profesörlerden daha artist davranması!
ekstradan bi sınava girmek için dekanla hocayı bazen bir hafta okulda bulamamak.bazen hocayı bulsanda dekanı bulamazsın.sonuç olarak hoca olmadan izin,dekan olmadan dilekçe olmuyo.
sınava hocanın yanında ayrıca 3 kişinin birden girmesi.
polis,ozel guvenlik,jop ve hakli olmalarina ragmen dayak yiyen arkadaslarimin okuldan atilmaya calisilmasi.
genç-sen tgb'lileri dövdü.
tgb'liler ankara'da genç-sen'lileri dövmüş.

la gidin öte yanda oynayın. ohuyom ben yea. huguk ohuyom. okula giremiyorum allahsızlar. ne diye bizzat fakülte kapısında sıkıştırırsınız birbirinizi.

la dağılın gidin öte yanda oynayın.
hepi topu 20 soruluk inkılap tarihi vizesinde inkılap tarihi hocasının "arkadaşlar 1000 tane soru hazırladım.5 tl ye x kırtasiyeden alabilirsiniz" demesi.

8 hafta ders verdikten sonra 20 soru sormak için 1000 soru üzerinden çalıştırmak ve buna öğrencinin 5 tl vermesini istemek,hatta daha da ileri gidip bir başka kırtasiyenin bunu 2 tl den sattığını duyunca 5 tl lik kitapçığı yanında olmayanları vizeye almamak x kırtasiyeden alınacak komisyonları indiragandi etmenin dik alasıdır.
Türkçe bilmeyen, liseden nasıl mezun olduğu anlaşılamayan, hayata dair bir bok bilmeyen, okumayan, izlemeyen salak bir gençlik yığınıyla karşılaşmak.
Yemekhanede sıra size gelince yemeğin bitmesi. Sen o kadar fakültenden yemekhaneye git fiş al sıraya gir yemek bitsin olur mu böyle kader?
devam zorunluluğu yüzde 80 olan bir dersin olması ve küçük kağıtlara isim yazmak suretiyle, (içeriye bir öğrenci asla giremeden) kapıda hocaya kağıdı vermek ile gerçekleştirilen, psikopatça bir yöntemle yoklama alınması.
(bkz: teklif etmeyen kızlar)
-hala 5-10 yaşındaki insan beynine sahip, yerinde duramayan, derse ders dinlemek amaçlı değil, devamsızlığım olmasın yada haylazlık yapıp ilgi çekeyim, herkes bana gülsün düşüncesiyle giren ergen beyinli mallar. giriyorsun şu derse bari çeneni kapa ve otur sperm ziyanı mal.
-vize yada final zamanı hocaların totolarının kalkması, "şimdi mımınıza koyacağız, götlekler sizi" tavırları.
-tabii en önemlisi öğrenci işleri... adamı fıtık ediyorlar, sonra kenara atıyorlar.
-okutmanların bile prof edası ile gezinip, kimse ile muhatap olmaması. hayır meraklı değiliz size.
-ve hocaların sanki hiç öğrenci olmamış gibi davranmaları.
kantinde sürekli serdar ortaç çalınması.çünkü orası (bkz: istanbul aydın üniversitesi)